Simge binalar ve kadim şehirler

Recep ŞENYURT
Recep ŞENYURT DÜNYANIN ENERJİSİ recep.senyurt@dunya.com

Antakya… Türkiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biri. Onlarca medeniyetin izlerini taşıyan, aynı cadde üzerinde cami, kilise ve havranın bir arada bulunduğu, üç farklı semavi dinin insanlarının kardeşçe bir arada yaşadığı kadim şehir.

Geçtiğimiz hafta Hatay’a yaptığım ziyarette hem kentin önde gelen kişi ve kurumları ile hem de yerel esnaf ile görüşme imkanım oldu. Misafiri el üstünde tutan, izzeti ikramda kusur etmeyen Hataylılar yine aynı yaklaşımlarını devam ettiriyorlar ama yüzlerdeki tebessümlerin yavaş yavaş kaybolmaya başladığını söyleyebilirim. Görüştüğüm tüm kesimlerin adeta söz birliği etmişcesine üzerinde durduğu tek konu, Hatay’ın ekonomik olarak Suriye’deki savaştan dolayı ciddi mağduriyet içerisinde olduğuydu.

Hataylılar, kentte sınır ticareti, lojistik, yaş sebze meyve ihracatı, yurt dışında çalışan hemşerilerinin kente nakit döviz katkısı başta olmak üzere tüm ekonomik alanlarda ciddi kayıplar yaşandığını, artık bu kayıpları kendi imkân ve kabiliyetleri ile aşmalarının mümkün olamadığını ifade ediyor. kentteki tüm kesimler devletin özel teşvik bölgesi ilan etmesi veya buna benzer özel ekonomik tedbirler uygulaması ile büyük sıkıntılara yol açan dar boğazdan çıkabileceklerini belirtiyorlar.

Hatay Valiliği’ne yaptığımız ziyarette Vali Erdal Ata, Türkiye’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirterek, bu sıkıntılı süreçten en çok Hatay’ın etkilendiğini belirtti. Bu süreci ancak herkesin işini iyi yaparak atlatabileceğimizi vurgulayan Vali Ata, “Devlet tüm birimleri ile insanlarımızın refah ve mutluluğu için çaba gösteriyor. Hatay, 78 yıl önce anavatana katılma kararı aldı. Bu ay bu önemli günü kutlayacağız. Hatay’ın ülkemizdeki diğer şehirlerimiz gibi güvenli bir şehirdir. İnsanlarımız büyük bir güven içinde şehrimizi ziyaret edebilir, Hatay’ın sahip olduğu güzellikleri görebilir, eşsiz mutfağımızın lezzetlerini tadabilirler. Tüm insanlarımızı, gezip görmek hatta ileride oluşacak fırsatlardan faydalanmak adına şimdiden ne tür yatırım yapabileceklerini görmek için Hatay’a davet ediyorum” diyor.

13 medeniyete ait eserleri katmanlar halinde sergileyecek

Her şeye rağmen çok güzel işler de yapılıyor Hatay’da. Türkiye’nin simge binalarından biri olacak, Hilton Antakya Müze Oteli’nin inşaatı hızla tamamlanıyor. Büyüklük bakımından kendi alanında dünyada tek olacak olan Hilton Antakya Müze Oteli kapılarını Aralık 2017 tarihinde müşterilerine açacak. Oteli 130 milyon dolarlık bir yatırım ile tamamlamayı planlayan Asfuroğlu ailesi bütçenin tamamını öz kaynaklarıyla gerçekleştiriyor. Yola 35 milyon dolarlık bir yatırım ile 400 odalı bir otel yapma fikriyle çıktıklarını, otel inşaat alanında tarihi eserler çıkması ile birlikte her şeyin değiştiğini oda sayısının yarı yarıya azalarak 200’e düştüğünü, yatırım miktarının ise neredeyse 100 milyon dolar artarak 130 milyon dolara çıktığını açıklayan Asaf Asfuroğlu, bittiğinde bir otel ve bir müzeden oluşan simge bir eser ortaya çıkacağını ifade ediyor. Müzenin ayrı girişi olacağını ve bakanlığa devredileceğini açıklayan Asfuroğlu, sadece otelde konaklayan misafirlerin müzeye ücretsiz giriş hakkı olacağını bunun dışındaki tüm ziyaretlerin diğer müzelerdeki gibi olacağını belirtiyor.

Otelin altında yer alacak müzenin en önemli özelliğinin 13 medeniyete ait eserlerin katmanlar halinde, diğer müzelerden farklı olarak yapıldığı yerde, yapıldığı şekliyle muhafaza edilerek sergilenecek olması olduğunu vurguluyor.

Otel inşaatı alanında tarihi eserlerin çıkması ile birlikte işin ticari bir yatırım olmaktan çıkarak içinde yaşanılan kente, ülkeye eser kazandırmak noktasına geldiğini vurgulayan Asaf Asfuroğlu “Bu iş, projesinden inşaatına varıncaya kadar üzerinde titizlendiğimiz ve bunun sonucunda da birçok ödül alan bir proje oldu. Türkiye’nin tatil anlayışını değiştirecek bir eser kazandırıyoruz. Etrafı ile sinerji oluşturacak otelimiz, gerek Antakya’ya gerek ise Türkiye’ye zenginlik katacak, farklı bir turizm anlayışını hayata geçirecek. Dünyada Pizza Kulesi denilince İtalya, Eyfel Kulesi denilince Paris, Özgürlük Heykeli denilince Amerika Birleşik Devletleri akla gelmekte, Hilton Antakya Müze Otel denilince de Antakya dolayı ile Türkiye akla gelecek” ifadesini kullandı.

Asfuroğlu Ailesi’ni bir kez daha kutluyor, otelin biran önce hizmete açılmasını ve her kentimiz için, kentlerimize böyle simge binalar kazandıracak girişimci iş adamlarının olmasını diliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar