Siyasi risk

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Genel seçimlere az bir süre kaldı. Seçime giden süreçler ekonomi açısından risk algısının yükseldiği dönemlerdir. Bu bağlamdaki risk iktisadi değişmelerin sonucu olan riskten farklıdır. Siyasi risk seçim sonucuna ilişkin olasılıklardan kaynaklanır ve bu tür olasılıkların birden fazla olmasının beslediği risk algısıyla tanımlanır. Seçim riski olarak tanımladığımız bu risk her koşulda vardır. Bazı durumlarda en güçlü olasılık risk algısının en düşük düzeyde olduğu duruma tekabül edebilir. Kimi zaman da seçim sonucuna ilişkin en güçlü olasılık risk algısının tepe yaptığı durumla eşleşebilir. 

Olası seçim sonuçlarının taşıdığı risk seçim süreçlerinin yarattığı belirsizlikten kaynaklanır. Seçim öncesinde sonuçlar henüz bilinmez. Bu evrede seçim sonuçları somut bir gerçeklik taşımaz, yani seçimler her türlü olasılığa açıktır. Bu mutlak bir belirsizlik durumudur. Belirsizlik iktisadi kararlarda çekingenlik, riskten kaçınma, bekleme gibi eğilimler yaratır. Dolayısıyla seçim süreçlerinin yarattığı belirsizlik iktisadi hayatta göreli bir durağanlık üretir. 
Seçim süreçlerinde ortaya çıkan siyasi risk seçim sonrasında ortaya çıkması muhtemel iktidar seçenekleri ile ilgilidir. Bu bağlamda siyasi riskin iki parçalı olduğu söylenebilir. Parçalardan ilki seçim sonucunda iktidar erkininin nasıl oluşacağı meselesidir. İkincisi ise iktidardan kaynaklanan gücün ekonominin yönetimi açısından ne yönde ve nasıl kullanılacağıdır. Aslında iktisadi kararlar açısından kimin iktidar olacağı çok önemli olmayabilir. Önemli olan ve risk algısını yükselten olgu iktidar olasılığına bağlı olarak iktisat politikalarında değişiklik olma ihtimalidir. Kısacası, iktidarda ve iktisat politikalarında ortaya çıkabilecek olası değişmelerin seçim sonrasına dönük risk algısını belirleyen iki temel olgu olduğu söylenebilir. 

Bu bağlamda ortaya çıkabilecek çok sayda farklı kombinasyon düşünmek mümkündür. Bunlardan birisi seçim sonucunda mevcut iktidarın aynen devam etmesi olasılığıdır. Böyle bir beklenti risk algısını yok etmez ama dip noktasına kadar düşürür. Mevcut iktidarın devam etmesi ama iktisat politikalarında bazı değişiklikler yapılması olasılığı da mevcuttur. Böyle bir beklentinin oluşması risk algısını daha yüksek bir düzeye çeker kuşkusuz. Bu bağlamda belirsizlik ve riske dönük en sert olasılık seçim sonucunda iktidarın devam etmesi ama kendi içinde ekonomiden sorumlu mevcut kadronun bütünüyle tasfiye edilip, ekonominin yönetiminin tamamen yeni (yani pek tanınıp, bilinmeyen) bir kadroya teslim edilmesi olasılığıdır. Yeni kadronun ekonomide belirleyeceği öncelikler, buna göre tasarlanacak yeni politikalar ve bunların önceki dönemde benimsenmiş olan yönelimlerden farklılaşma olasılığı siyasi risk üreten temel olgulardır. 

Seçim sonuçlarına ilişkin olasılıklar arasında en radikal olanı seçim sonucunda siyasi iktidarın el değiştirmesi ihtimalidir. Bu olasılık yükseldikçe seçimlerin taşıdığı siyasi riskin yükseldiği söylenebilir. Seçimde iktidarın değişmesinin siyasi ve toplumsal fayda sağlayacağı durumlar olabilir. Bu siyasi riski ortadan kaldırmaz. Burada konu ettiğimiz mesele seçimlerin ekonomi bağlamında yaratması olası olan belirsizlik ve risktir. Siyasi risk olarak tanımladığımız risk budur. Dolayısıyla iktidar değişmesinin ciddi siyasi ve toplumsal kazanımlar sağlayacağı düşünülse bile bu gibi durumlarda siyasi riskin yükselmesi hatta tepe yapması olasılığı mevcuttur. Başka bir deyişle, siyasi iktidarın el değiştirmesi olasılığının yüksek olduğu durumlarda siyasi risk de yüksektir. 

İktidarın el değiştirmesi olasılığının ekonomiye dönük siyasi riski yükseltmesi bu sonucun yaratacağı bilinmezlik ve belirsizlikten kaynaklanır. Yeni iktidarın ekonomiye ilişkin temel tercihlerinin mevcut iktidarınkilerden farklı olacağı açıktır. Farklılığın ne yönde ve ne dozda olacağı önemli bir belirsizlik kaynağıdır. Bu risk algısını besler, siyasi riski yükseltir. Olası yeni iktidar ekonomi politikalarını ne yönde ve ne dozda değiştireceği konusunda seçmenleri ikna etmiş olabilir. Bu siyasi riski azaltan bir durumdur kuşkusuz. Buna rağmen ekonomi yönetimini üstlenecek olan yeni ekonomi kadrosuna ilişkin bilinmezlik ve belirsizlik hala belli ölçüde siyasi risk üretecektir. 

Saydığım olasılıklara başkaları da eklenebilir. Sonuç değişmez. Siyasi seçimler az ya da çok ama mutlaka siyasi risk üretir. Seçim sürecinin böyle bir şablon çerçevesinde izlenmesi daha akılcı olur diye düşünüyorum. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018