Sorumlu yatırımcılar ve entegre raporlama

Av. Umut KOLCUOĞLU
Av. Umut KOLCUOĞLU HUKUK NOTLARI ukolcuoglu@kolcuoglu.av.tr

Şirketlerin kurumsal sürdürülebilirlik performansının yatırımcı kararları üzerindeki etkisinden geçen yazılarımızda bahsetmiş, entegre raporların yatırım kararlarında giderek daha fazla kullanılan bir araç haline geldiğini söylemiştik. Konuya bir de bu yatırımcılar, yani “sorumlu yatırımcılar” açısından bakalım.

2005 yılında, 12 ülkeden 20 büyük kurumsal yatırımcı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin davetiyle bir araya gelerek Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri Girişimi’ni oluşturdu. İlk olarak 2006 yılında yayımlanan Sorumlu Yatırım İlkeleri’nin bugün 2 bin 300’den fazla imzacısı bulunuyor. İmzacılar, yani sorumlu yatırımcılar, yatırım kararlarında şu ilkelere uyacaklarını taahhüt ediyorlar: Çevresel, sosyal ve kurumsal (environmental, social, governance - “ESG”) yönetime ilişkin konuların yatırım analizlerinde ve karar verme süreçlerinde dikkate alınması; ESG konularına aktif olarak sahip çıkılması ve bunların yatırımcıların politika ve uygulamalarına dâhil edilmesi; yatırım yapılan şirketlerden ESG konuları ile ilgili olarak kamuya yaptıkları açıklamalarda şeffaf olmalarının talep edilmesi; yatırım piyasasında bu ilkelerin kabul edilmesinin ve uygulanmasının teşvik edilmesi; ilkeleri uygulamadaki etkinliğin artırılabilmesi için diğer katılımcılarla iş birliği içinde çalışılması; ilkelerin uygulanmasıyla ilgili çalışmaların ve kaydedilen ilerlemenin raporlanması.

Sorumlu yatırım, belli bir yatırımın yapılması, söz konusu yatırıma devam edilmesi veya bu yatırımdan vazgeçilmesi kararlarının sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde alınmasını ifade ediyor. Sorumlu yatırımcılar, yatırımlarını salt kısa vadeli finansal getiriyi değil, çevresel, sosyal ve kurumsal sürdürülebilirliği de göz önünde bulundurarak yapıyor, böylece riskleri daha iyi yönetiyor ve sürdürülebilir, uzun vadeli sonuçlar elde ediyorlar. Yatırımcıların bu tercihi, şirketleri de operasyonlarını sürdürülebilirlik yaklaşımı içinde yürütmeye ve raporlamaya sevk ediyor. Bunun için de geçen yazılarımızda bahsettiğimiz sürdürülebilirlik raporları ile entegre raporlar devreye giriyor. Çünkü yıllık faaliyet raporları ile finansal raporlar sorumlu yatırımcıların, Sorumlu Yatırım İlkeleri çerçevesinde yatırım yaparken sordukları soruları yanıtlamada yetersiz kalıyor: Yatırım yapmayı düşündüğüm şirketin finansal durumu şu anda iyi olsa da bu durum sürdürülebilir mi? Bu şirket ne tür çevresel ve sosyal izler bırakıyor? Riskleri ve fırsatları iyi yönetiyor mu? Sorumlu yatırımcılar, hedef şirketin geçmiş performansının rakamsal özetinden ziyade şirketin geleceğine odaklanıyor.

Gözümüzde daha belirgin biçimde canlanması için birkaç örnek verelim. İklim değişikliği yurt dışında da Türkiye’de de birçok şirketin üzerinde değerlendirmeler yaptığı bir konu. Faaliyet raporlarında genellikle bu konudan bahsedilirken uygulama örnekleri bazında bilgi verilir. Mevcut muhasebe standartlarının yapısı gereği finansal performans tablolarında bu riski irdeleyen verilerin ayrıştırılması da pek mümkün değil. Oysa sorumlu yatırımcının beklediği, şirketin, iklim değişikliğinden dolayı ne gibi risklere maruz kalacağını, bunların finansal boyutunun ne olabileceğini, ne gibi stratejilerle iklim değişikliğiyle mücadele ettiğini ve edeceğini ve bu çalışmaların doğurduğu fırsatların getirilerinin neler olabileceğini açıklamasıdır. Örneğin şirketin sera gazı emisyonları kendi açısından bir risk oluşturuyorsa bunun gerçek maliyeti nedir? Sera gazı emisyonlarının azaltılması için yapılacak yatırım ve çalışmaların maliyeti nedir? Diğer taraftan iklim dostu ürünler geliştirmek için ne kadar Ar-Ge yatırımı yapılması gerek ve bunun sonucunda nasıl bir pazar payı ve getiri bekleniyor? Bu gibi bilgiler entegre raporlarda yer almaya başladıkça yatırımcılar da uzun vadede daha isabetli kararlar verebilecekler.

Sorumlu yatırımcıların talepleri, Sorumlu Yatırım İlkeleri kapsamındaki taahhütleri ile paralel. Bir tarafta yatırımlarında çevresel, sosyal ve kurumsal sürdürülebilirlik konularını dikkate alacaklarını taahhüt eden sorumlu yatırımcıların, diğer tarafta bunları dikkate alabilmek için öncelikle ilgili bilgilere erişebilmeleri gerekiyor. Dolayısıyla yatırım yapacakları şirketlerin faaliyetlerinin ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri ile bunların şirket finansal sonuçları ile bağlantılarını açıklayan kapsamlı raporlar görmeyi bekliyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar