Stagflasyona doğru

Murat BERK
Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

2017 Eylül ayında piyasalarda hakim olan görüş, dünyada ekonomik büyümenin yavaş kalmaya adeta mahkum olduğu, enflasyonun ise sorun olmayacağıydı. O dönem “secular stagnation” gibi fikirler çok revaçtaydı. Bu ortamda, TL dahil “carry trade” cazibe merkezi olarak görülen gelişmekte olan para birimlerinin revaçta olması ve çoğunluk görüşünün baskın bir şekilde bu yönde oluşu piyasa fiyatlamalarını da etkiliyordu. Hatırlanacağı üzere biz o dönem hem küresel büyümenin tahmin edilenden daha güçlü olacağını hem de enflasyonun önemli bir risk olarak ortaya çıkacağını ileri sürmeye başladık.

Piyasa genel görüşün bu konuları irdeleyip popüler hale getirmiş olması nedeniyle, yanlış fiyatlanmış olan neler olabilir arayışına girdik ve 2018’e girerken özellikle emtialara dikkat çekmeye başladık. Emtiaların finansal varlıklara oranla tarihi düşük seviyelerde olduğunu ve 2018 yılının değil önümüzdeki yılların da finansal varlıklara nazaran emtiaların daha cazip olduğunu ifade etmeye başladık. Bu görüşümüz pek popüler değildi. Aralık ortası 2017’den bu yana performanslara da baktığımızda küresel hisse senetlerinin yatay, emtiaların ise aşağı yukarı yüzde 10 civarında yukarıda olduğunu görüyoruz. Yılbaşından bu yana performanslara baktığımızda cocoa yüzde 50’lik artış ile birinci sırada ve bunu lumber, buğday, petrol, nikel, mısır ve soya yüzde 10’un üzerinde artış ile izliyor. Hisse senetleri bu sıralamaya giremiyor. ABD borsa endekslerin kimisi yatay kimisi hafif artıda.

Nisan başında ise yaptığımız yorumda “Nisan ayında küresel piyasaların daha olumlu bir seyir izlemesi ve bazı küresel borsa endekslerinin potansiyel olarak % 4-5 civarı yükselişler göstermesi bizce olası” demiştik. O dönem karamsarlık epey koyu idi ve küresel piyasalar tekrar Şubat’ta gördüğü diplere kadar gerilemişti. Şimdi ise piyasalarda hava çok daha ılıman, olumlu ve neşeli. Ancak sadece aykırı olmak için değil, genel resme baktığımızda bu sefer Nisan’dakinin tersi bir durum olduğunu düşünüyoruz. Nisan’dakinin tersine piyasaların olumlu tarafları fiyatlamış olduğunu fakat risklerin önemli bir kısmını gözardı ettiğini düşünüyoruz. İran konusu bizce önemli fakat tek risk değil. Özellikle ekonomik veri tarafında Çin’de ilk sinyallerini gördüğümüz ekonomik yavaşlamanın dalga dalga diğer ülkelere sirayet etmeye başlayacağını, enflasyonun ise yükselmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Bu stagflasyonvari resmin yıl ortasından itibaren daha belirgin hale gelmesini bekliyoruz.

Uzun vadeli varlık sınıflarına yönelik görüşlerimiz aynı. Emtiaların finansal varlıklara nazaran daha cazip olduğunu düşünüyoruz. Küresel hisse senedi endekslerinin çoğunun ve özellikle de ABD endekslerinin tepe noktalarını birinci çeyrekte görmüş olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Mayıs ayının ise Nisan gibi ılıman geçmeyebileceği ve daha zor olacağını düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelecek zaten burada 02 Eylül 2019
Sıcaklık artıyor 05 Ağustos 2019
Büyük umutlar 29 Temmuz 2019
Faiz Açmazı 11 Haziran 2019
Yuan’a dikkat 20 Mayıs 2019
Devam eder mi? 14 Mayıs 2019
Laplace’ın Şeytanı 07 Mayıs 2019
Reflasyon esintisi 05 Mart 2019
Mindball ve Wu Wei 11 Şubat 2019