Süpermen yöneticiler ve sözde yöneticiler

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

 

 

Bir süpermen, bir de sen
Gecenin geç vaktinde eve sarhoş gelen koca sokak kapısını büyük bir dikkatle sessizce açmış. Yine aynı dikkatle, sessizce kapatmış. Ayakkabılarını da aynı şekilde, usulca çıkarmış. Tam odaya doğru yürürken birden evin ışığı yanmış, korktuğu şey başına gelmiş; karşısında karısı dikiliyor. Adam “Karıcığım şirket yemeği işte, biraz uzadı da” diye kekelemiş. Karısı bakmış adam konuşulacak
kadar ayık değil. “Tamam tamam Süpermen, yat şimdi, yarın görüşürüz”. Adam yine savunma içgüdüsü ile konuşmuş. “Karıcığım inan . İş yemeği sadece, başka bir şey olmadı.” Karısı “Tamam, tamam Süpermen. Yarın konuşuruz en olduğunu, ne olmadığını”. Adam birden ayılmış ve sormuş “Neden bana Süpermen deyip duruyorsun” Karısı “Eee, bir Süpermen, herhalde bir de sen pantolon üstüne şortunu giyiyor”.

Yaşamdaki çakma süpermenler
Yukardaki tür şaşkın süpermenlere fıkralarda rastlanır. Ancak bulundukları pozisyonun verdiği güçle sarhoş bir sürü süpermen yöneticiye de yaşamın her boyutunda rastlarız. Üstelik bu kişiler yukarıdaki öyküdeki sarhoş adam kadar da şaşkın olmazlar. Kendilerini gerçekten süpermen sanırlar. Ne demişler: “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur”. Süpermenlik payesini ise, yukardaki fıkradaki gibi eşleri değil de, çevrelerindeki yalaka müritleri verir.

Her şeyi bilirler
Bu çakma süpermenler çok “hayır severdir”. Bir konuda fikir beyan eden kişiye hemen “hayır, o öyle değil” deyip kendi bildiklerini aktarırlar. Çoğu kez de yarım bildikleri şeyi aktarırlar. Bilgi, insanı mütevazi kılar. Ancak mütevazi olacak kadar bilgiye sahip olamadıklarından, her bildikleri şeyin tek doğru olduğunu sanırlar. Bunları dile getirirken de çevrelerine hikmet dağıtan evliya edasına bürünürler. Çevresindekilerin de itiraz etmeye güçleri ve de bilgileri olmadığından söyledikleri her şey gök kubbede hoş(!) bir seda olarak kalır.

Kesmedikleri ahkâm yoktur
Her şeyi bildiklerini sandıklarından hükmü de peşinen keserler. Her konuda vardıkları bir karar ve verdikleri bir hüküm vardır. Bildiğini sandıkları her şeye de çok sıkı sarılırlar. Bu kararlar da dönülmez kararlardır. Bu nedenle, köşelidirler. Esneklik mahallesinden geçememişlerdir.

Her kararı kendileri alırlar
Bu “Çakma Süpermenler” her şeyi bildiklerinde her kararı kendileri vermek isterler. Kendilerine bağlı yöneticilere oynamak için alan bırakmazlar. Delegasyon olayına inanmazlar. Bu nedenle yetki devredemezler.

Sözde yöneticiler
Süpermen yöneticiler yetki devredememe eksikliklerine çeşitli bahaneler bulurlar. “Yetki devredeceğim, ancak beceremezler, yine iş bana kalır” derler. Bu konuda haklı da olabilirler. Çünkü böyle bir yönetici altında çalışanlar çok geniş omuzlu olamazlar. Her şeyi bilen süpermen yönetici, itiraz etmeyen, söz dinleyen, emir kulu kişileri tercih eder. Bu yöneticilerin altında “sözde yöneticiler” çalışır. Bu sözde yöneticilerin görevi, kuruma değil de süper yöneticiye hizmet etmektir.

Bu sözde yöneticiler kendi başlarına karar alamazlar. Kartvizitlerinde büyük unvanlar yazsa da, o makam tabelaları “Potemkin Köyü” gibidir; sadece dışardan bakanı aldatır. Kendi başlarına karar alamadıkları gibi, fikir de beyan edemezler. Eğer söyledikleri fikirleri süpermen yöneticinin hilafına ise, hemen çark ederler. Çok güçlü çark etme becerileri vardır. Söylediklerinin, aslında süpermen yöneticinin fikrini desteklediğini çok iyi şekilde anlatırlar.

Sonuç
Ülkemizin havasından mıdır, soyundan mıdır bilinmez. Süpermen yönetici ve sözde yönetici yetişmesi konusunda muazzam bir potansiyeli vardır. Haksızsam söyleyiniz...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019