Süveyş kanalı ve enflasyon

Murat BERK
Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Cuma günü açıklanan veriler piyasalar açısından sürpriz oldu. Verilerin ardından pek çok yorum yapılmaya başlandı. Son enflasyon verisinin de etkisiyle, dün TL/USD 1 yıllık swaplar Ocak 2009’dan beri en yüksek seviyesini gördü.

Piyasada enflasyonun yıllık bazda gerilemesi beklenirken ve “Acaba Merkez Bankası ne zaman gevşemeye gidebilir?” konusu tartışılırken dahi biz yıllık enflasyonun seneyi çift hanede bitirebileceğinden bahsediyorduk. Gelinen noktadada piyasa görüşünün bizim öngörülerimize yaklaştığını görüyoruz.

Aslında sadece Türkiye’de değil, global ölçekte hızlanan bir büyüme, yükselen enflasyon döngüsüne girdiğimiz düşüncesindeyiz. Aynı zamanda önümüzdeki dönemde mali ve para politikası tercihleri bu enflasyonist bir sarmala katkıda bulunabilir. Piyasadaki genel kanı ise hala küresel ortalama büyüme ve düşük enflasyon. Özellikle bono faizlerinin seviyesi ve bono faiz (verim) eğrilerinin yataylığı bunu yansıtıyor.

Fakat veriler, piyasa konsensüs görüşünün ciddi anlamda yanılabileceğini düşündürüyor. Örneğin, Morgan Stanley’e göre dünya büyüme oranı ikinci çeyrekte, çeyreksel bazda, 2010 yılının son çeyreğinden beri en yüksek seviyesinde.

Küresel ticaret verilerinde de hızlanma işaretleri mevcut. Örneğin, Süveyş Kanalı’ndan Ağustos 2017’de geçen gemilerin toplam tonajı verilerin kaydedilmeye başlandığı 2007’den beri en yüksek seviyesine yükselmiş. Son Markit PMI raporunda da hızlanan büyüme ve artan enflasyon işaretleri var.

New York FED’in yeni trend enflasyon göstergesi (Underlying Inflation Gauge) ise Eylül’de yıllık yüzde 2,83’e yükselerek 2006 yılından beri en yüksek seviyesine geldi. Petrol fiyatları son iki yılın en yüksek seviyesinde seyrediyor.

Tüm işaretlere rağmen, “enflasyon düşük kalacak” argümanına inanmayı sürdüren piyasa konsensüsü ise büyük ölçüde Philips eğrisi diye bilinen enflasyon ve işsizlik ilişkisinin artık geçerli olmadığı tezine dayanıyor. Şu ana kadarki veriler de onları büyük oranda haklı çıkarıyor.

Fakat A. W. Phillips’in konuyla ilgili 1958’deki orjinal makalesine bakacak olursak, kendisinin de uzun vadeli verilerinde işgücü maliyeti ve işsizlik arasında ters bir ilişki var. Ancak bu ilişki döngüsel olarak değişiyor. Yani tüm tarih aralıklarında aynı oranda geçerli değil. Daha da önemlisi bu ilişki çizgisel değil. Belirli ve öngörülemeyen eşiklerden sonra etkisi çok daha fazla olabilir. Bu nedenle ismi Philips çizgisi değil Philips eğrisi.

Yani kısacası yükselen büyüme ve artan enflasyon ortamına girdiğimize ve piyasaların çoğu varlık sınıfında bu fiyatlamayı henüz yapmadığına dair görüşümüz devam ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelecek zaten burada 02 Eylül 2019
Sıcaklık artıyor 05 Ağustos 2019
Büyük umutlar 29 Temmuz 2019
Faiz Açmazı 11 Haziran 2019
Yuan’a dikkat 20 Mayıs 2019
Devam eder mi? 14 Mayıs 2019
Laplace’ın Şeytanı 07 Mayıs 2019
Reflasyon esintisi 05 Mart 2019
Mindball ve Wu Wei 11 Şubat 2019