TCMB’nin işi zor

Erol GÜRCAN - GEDİK YATIRIM
Erol GÜRCAN - GEDİK YATIRIM UZMAN GÖRÜŞÜ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dün gerçekleştirdiği Ocak 2017 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Gecelik Borç Verme Faizi olan koridorun üst bandında 75 bp, Geç Likidite Penceresi borç verme faizinde ise 100 bp artışa giderken diğer faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmedi. TCMB’nin yaptığı artımın kur tarafındaki tansiyonun kontrol altına alınması açısından yeterli olup olmayacağına dair sağlıklı bir yorum yapmak için henüz erken olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle dolar kaynaklı olarak kur tarafında yukarı yönlü bir baskı olduğu durumlarda dolar/TL’nin izleyeceği seyir dünkü adımın yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi açısından önemli bir gösterge olarak görülebilir. Bu anlamda; 27 Ocak Cuma günü Fitch’ten gelecek olası bir not indirimi, 31 Ocak – 1 Şubat tarihlerindeki Fed toplantısına yönelik beklentilerin doların değerini yükseltmesi, 3 Şubat Cuma günü açıklanacak olan Ocak 2017 TÜFE verisi, olası siyasi – jeopolitik risk fiyatlaması gibi tansiyon artmasına yol açabilecek gelişmelere karşı kurun sergileyeceği seyir oldukça önemli olacak. Ayrıca, TCMB’nin bugünden itibaren nasıl bir fonlama dağılımı izleyeceği de diğer bir önemli nokta.

Karar metninde, enflasyon tarafındaki belirgin yükselişin devam edeceğinin ve para politikası kararlarının bu doğrultuda alınmaya devam edeceğinin yoğun bir şekilde vurgulanmış olmasından hareketle önümüzdeki toplantıda da faizlerde yukarı yönlü bir ayarlama yapılmasının ve/veya yakın dönemde Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faizinin aktif bir fonlama aracı gibi tercih edilmeye devam edilebileceği önemli bir olasılık olarak masada kalmaya devam etmekte. Para politikasında sadeleşme olarak adlandırılan süreç nihai hedefine yaklaşmış olsa da resmen tamamlandığı görülmeden para politikasının yeniden sadelikten uzak bir çerçeveye bürünmesi, bu kapsamda normal şartlarda bir ceza penceresi olarak görülen GLP’nin aktif bir fonlama aracı gibi kullanılması ve muhtemelen kullanılmaya devam edecek olması ile TCMB’nin 2017 toplantı takvimi hâlen açıklanmadığı gibi bir sonraki toplantının tarihinin dahi bilinmiyor olmasının oldukça olumsuz bir görüntü oluşturduğunu da ifade etmemiz gerekmekte. Enflasyon tarafındaki yukarı yönlü potansiyel ile iktisadi faaliyetteki kısmi toparlanma eğiliminin korunması ikilemi faizlerin nasıl belirlenmesi gerektiği konusunda TCMB’yi bir süre daha zorlamaya devam edecek gibi görünmekte.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Borsada ne beklemeli? 09 Ağustos 2017