Temmuz işsizlik rakamı ve yeni denge neyi gösteriyor?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

TÜİK’in dün açıklanan temmuz ayı işsizlik oranı üzerine Yeni Ekonomi Programı'na göre, "Dengeleme yılı” olarak 2018 sonunun makro ekonomik beklentilerine baktım. Bir daralma, küçülme sonucunu verdiğini gördüm. Bunun piyasalara keyif ve umut vermeyeceğini düşünerek vakit kaybetmedan yapısal reform takviminin hazırlık çalışmasının başlatılması gerektiğini sonucuna vardım.

TÜİK tarafından açıklanan temmuz ayı işsizlik oranı 10.8, işsiz sayısının 3 milyon 531 olduğunu ortaya koyuyor. Yeni Ekonomik Program açıklaması sırasında belirtildiği gibi bu yıl dengeleme yılı olacak. İlk yarıda 6.2 seviyesinde olan büyüme ikinci yarıda yüzde 2’nin altına gerileyerek, yıl sonunda ortalama yüzde 3.8’lik bir büyüme gerçekleşecek.

Dün açıklanan temmuz işsizlik rakamı işsizliğin yıl sonunda yüzde 11.3 hedeflenerek yüzde 10’un üzerinde kalacağını gösteriyor. Geçen ay yüzde 24.52 seviyesine yükselen TÜFE’nin yıl sonu beklentisi de yüzde 20.8. Geçen yılın eylül ayında 8 milyar dolar olan dış ticaret açığı bu yılın eylülünde 2 milyar dolara gerilemiş durumda. İthalat hızla düştüğü için yıl sonunda cari açığın 36 milyar dolar seviyesine inmesi bekleniyor.

Görüldüğü gibi yeni denge, daha küçük bir büyüme hedefini içerirken, düşük ithalat ve cari açık olarak kendisini gösterecek şekilde ortaya çıkıyor. Buna karşılık yüzde 10 üzerinde bir işsizlik, yüzde 20 üzerinde bir enflasyon yeni dönemin dengelenmesinin sonuçları içerisinde yer alıyor.
Bu da bize ithalatı azaltarak cari açığı düşürmemizin sonuçlarının olumlu bir dengeleme sağlamadığını ortaya koyuyor.

Bizim üretimimiz içerisinde önemli bir ithal girdi olduğu biliniyor. Bunun ancak yerli girdi ile ikame edilmesi olumlu bir denge sağlayabilir. Aksi halde, yatırım ve üretimde gerileme olacağı için büyümemiz geleneksel büyümemizin altında kalır ve refah artışına katkı sağlamaz. Görüldüğü gibi YEP tarafından “dengeleme” yılı olarak görülen dönem, bir daralma ve düşük büyüme sonuçlarını içeren bir sonuç veriyor. Dün açıklanan işsizlik rakamı da bunu ortaya koyan bir unsur oluyor.

Doğaldır ki kendi yüzde 5 geleneksel büyümesi için ihtiyacı olan tasarrufu yapamadığı için dış kaynağa ihtiyacı olan bir ülke olarak, 2008’den bu yana dünyada daralan likidite nedeniyle, daha önce dışarıdan başkalarının tasarruflarını eskiden olduğu gibi doğrudan yabancı sermaye olarak ülkemize yeterince çekemiyoruz. Aynı şekilde kısa vadeli sıcak para girişini de eskisi kadar sağlayamıyoruz.

İçeride de kredi faizleri yatırım yapmaya müsait olmadığı için üretimde ve yatırımda daralan ve küçülen bir dönemi yaşıyoruz. Büyümemiz geleneksel yüzde 5 seviyesinin altına çekilmiş olarak sonuçlanıyor.

Dengeleme döneminin açıklanan her verisi, dünkü TÜİK işsizlik rakamında olduğu gibi, piyasalara “keyif ve umut “ verici, üretim ve yatırım iştahını kamçılayıcı sonuç vermiyor. Ön açıcı yapısal reform takviminin bir an önce eli taşın altındaki üretici iş insanlarıyla birlikte hazırlanıp açıklanmasını gerekli kılıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar