Tosun Terzioğlu’nu rahmetle anarken...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

İktisat ve toplum derngisine her ay bir kitap tanıtım/ değerlendirme yazısı yazıyorum. İki ay önce gönderdiğim yazım”Bir rektör babanın rektör oğlu, bir dünya insanı :Tosun Terzioğlu” başlıklıydı. Bilgi üniversitesi yayınları arasında yer alan “Kavramlar ve sorunlar” kitabı alışılmış bir nehir söyleşi, alışılmış yaşam öyküsü kitabı olmadığıı için ilgimi çekmiş, o nedenle Ocak ayı için o kitabı yazmıştım.Yazıyı yazarken Tosun Hoca’nın kanserle boğuştuğunu bilmiyordum. Bilgi Üniversitesi yayın yönetmeni Fahri Aral’a onların yayınladığı kitap hakkında yazı yazdığımı söylediğimde, “Çok iyi olmuş hoca ağır hasta. Dergiyi gönder kendisine sunayım” dediğinde günleri sayılı olarak hasta yatağında yattığını öğrendim, üzüldüm. Dün de  onun ölüm haberinin gazetelerde yer aldı. 

Tosun Terzioğlu,1964-67 yılları arasında Trabzon üniversitesi’nin kurucu rektörlüğünü yapan ardından, İstanbul Üniversitesi rektörlüğü yaparken “Büyük rektör” lakabıyla anılan, Matematikçi Nazım Terzioğlu’nun yine matematikçi olan ve Sabancı Üniversitesi kurucu rektörlüğünü yapan oğluydu.

Tosun Terzioğlu’nun “Alışılmışın dışındaki yaşam öyküsü” kitabı,  Deniz Ekin Kurtoğlu’yla hazırladıkları 46 kavram ve konuya Tosun Hoca’nın verdiği yanıtlardan oluşuyor. Hazırlanmış listeden seçilen konular üzerine söyleşilerin yeraldığı çalışma, Tosun Hoca’nın yaşam öyküsünü ve yaşam felsefesini ortaya çıkarıyor.

Kitapta, Çocuk, oyun, kitap, kedi, müzik, toprak, yol, kurşun kalem, gaz lambası, sessizlik, yalnızlık, İstanbul gibi kavram ve sözcüklere değinirken Tosun Hoca çağrışımlı anlatımıyla kendi yaşam öykü ve felsefesini ortaya koyuyor.

Tosun Terzioğlu kendisinin de ilk başta benimsemediği çalışmayla ilgili olumlu kararını nasıl verdiğini ve ortaya çıkan yapıyı nasıl değerlendirdiğini kitapta şöyle dile getiriyor:

“2011 yılı sonbaharında bir gün Deniz Kurtoğlu Eken bana beklemmediğim bir proje önerdi. Onun hazırlayacağı kavramlar ve konular listesinden ben her seferinde bir konu seçecek ve kendi görüşlerimi, düşüncelerimic ve anılarımı seçtiğim bu konu çerçevesinde söyleşiler yapacak ve böyleece kitap ortaya çıkacaktı. (...) Doğrusunu itiraf etmem gerekirse, ilkin bu yöntemle ortaya bir şey çıkacağına emin olamadım. Kendi hakkımda konuşmayı pek sevmem. Ayrıca tanıdıklarım benim ketum olduğumu az konuştuğumu söylerler. En azından bir denemeye karar verdim. 2011 yılı Aralık ayında oturup kavramlar listesinden bir başlık seçerek ilk söyleşiyi yapmaya başladık. Her nasılsa kendimi bayağı kaptırdım. Ses kayıt aletine baktığımızda bir saate yakın aralıksız konuşmuş olduğumuzu fark ettik. Birkaç haffta sonra, listeden yeni bir kavram seçtim. Yine aynı yöntemle konuştuklarımızı kaydettik. Böylece devam ederek artık ortaya birşeyler çıkacağına inanmıştım ve artık zevk almaya başlamıştım. Sanki içimde gizli kalmış bir pınarın suyu kendine doğal olarak bir yatak bulmuştu.” 

İşte kitap bu kavramlar ve konular üzerine yapılan söyleşilerden oluşuyor. 

Ortadoğu teknik üniversitesinde bölüm yöneticiliği, TÜBİTAK başkanlığı ve Sabancı Üniversitesi kurucu rektörlüğü görevi yapan doğa, insan ve bilim sevgisi kitabında açıklıkla ortaya konan “Bir dünya insanı olarek” Tosun Terzioğlu Hoca’yı rahmetle anarken, ailesine, yakınlarına, öğrencilerine başsağlığı diliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar