Trump, Şi ve geçici ticaret barışı

Geçtiğimiz hafta Trump ve Şi görüşmesinden olumlu mesajlar verildi. Ta­rife gerginliği enflasyonist baskılar yaratıyordu. Sorun tamamen çözüldü demek fazla iyimser olur ama önü­müzdeki bir yıllık süre bo­yunca ABD-Çin gerilimine bir mola verildi dersek da­ha doğru olabilir.

Toplantı notlarından iki önemli baş­lık özellikle öne çıkıyor. İlki Çin, ABD’den soya fasülyesi ithalatı­nı arttıracak, ikincisi de ABD’ye yönelik nadir toprak elementi­nin ihracat kısıtlamalarını ge­çici olarak askıya alacak. Özet­le bu uzlaşının kalbinde gıda arz güvenliği ve teknolojik üretimin sürdürülebilirliği yer almakta.

Nadir toprak elementleri Çin için stratejik güç...

Son birkaç on yıldır ülkelerin birbirlerine olan ekonomik ba­ğımlılıkları önemli ölçüde art­mış durumda. Şüphesiz burada en büyük pay dünyanın fabri­kası konumunda olan Çin’i öne çıkarmakta. Çin sadece bir üre­tim merkezi değil aynı zaman­da elinde bulundurduğu nadir toprak elementleri (NTE) ile de stratejik bir güce sahip konum­da.

Nadir toprak elementleri teknolojik sürdürülebilirlik için önemli bir belirleyici zira elekt­rikli araç bataryalarından rüz­gar türbinlerine, akıllı telefon­lardan yapay zeka çiplerine ka­dar her alanda üretim için çok önemli bir girdi. Statista’nın en son verisetine göre, Çin NTE üretiminde dünya büyüklüğü­nün yaklaşık yüzde 80’ni elin­de bulundurmakta.

ABD yüzde 11 ile ikinci sırada geliyor. 2030 ve 2040 yılları tahminlerine göre Çin’in bu alandaki küresel payı yüzde 55’ler düzeyine ge­rileyecek olsa da, Dünya sırala­masında ilk sıradaki yerini ko­ruması bekleniyor. Rakamlar bu şekildeyken, Çin’in uygula­yacağı NTE’de ihracat kısıtla­malarının da küresel teknolo­jik gelişmeler üzerinde zincir­leme negatif bir etki yaratması, sürdürülebilir enerji dönüşü­münü ve yeşil ekonomiye sek­te vurması da kaçınılmaz.

Bu koşullar da Çin’in ABD karşı­sında elini güçlü kılıyor. Trump Amerikan şirketlerinden daha fazla sayıda teknoloji devi çı­karmak istiyor. Çin’in NTE’le­ri olmadan bu gömleği giymesi şimdilik mümkün görünmüyor. Bu uzlaşı sadece Çin’e ihra­cat pazarı anlamına gelmiyor, ABD için de mecburi bir ihtiya­cı temsil ediyor. Bir tür kazan – kazan durumu.

Çin’in ABD’den soya fasülye­si alımı Trump’ın tarım politi­kaları için itibarını kuvvetlen­direcek . . .

İkili görüşmenin başka bir dikkate değer konusu da Çin’in ABD’den alacağı soya fasülye­si miktarında artışa gitme ta­ahhütü oldu. Soya fasülyesi As­ya mutfağında önemli bir gıda ürünü olmanın ötesinde çiftlik hayvanları için de yem sanayi­de kullanılan önemli bir girdi. Çin de küresel soya fasülyesi talebinde yaklaşık yüzde 60’lık bir pay ile çok önemli bir alıcı. Bu da soya fasülye­sinde en önemli ih­raççılardan birisi olan ABD için Çin’i önemli bir pazar ha­line getiriyor.

Esa­sen bu konu da iki taraflı. Örneğin Çin soya fasulyesine gıda arz güvenliği ve yem sanayisi sürdürüle­bilirliği olarak ba­kıyor. Trump için ise adeta bir siyasi itibar göstergesi. Neden mi? Trump hem birinci hem de ikinci dönem seçim kampan­yalarında Amerikan çiftçisinin refahının korunacağının altını popülist söylemlerle çizmişti. Çin’in ABD’den soya fasülyesi satın alımını arttıracağı taahhü­tü ise Amerikan çiftçisi için çok önemli bir haber ve Trump için de somut bir siyasi başarı.

Pamuk ipliğine bağlı geçici barış dönemi...

Son birkaç günün özeti geçici iyimserlik. Trump’ın anlık de­ğişen kararları ve Çin’in karşı stratejileri ile tedarik zincirle­rinden enflasyonist beklentile­re ve MB’lerin faiz kararlarına kadar çok sayıda faktör için be­lirsizlik senaryoları oluşmuştu. Görünen o ki, şimdilik önümüz­deki bir yıl piyasalar bu haber­leri kenara koydu.

Gündemin satır araları ise Trump’ın za­ten Çin ile bir anlaşma niyetiy­le toplantıya gitmiş olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, Çin’in Rusya’dan yaptığı enerji ithala­tına yönelik Trump için son de­rece hassas olan bir maddenin toplantı gündemine alınmama­sı, bu hususu doğrular nitelikte. Belli ki toplantının amacı tarım, enflasyon ve istihdam politika­larında kısa süreli nefes alma refleksi ile sınırlı.

Yazara Ait Diğer Yazılar