Türkler, dünyanın mutfağına talip: 4 yılda 33 etkinlik düzenlediler

Kerim ÜLKER
Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

Dünyaca ünlü içecek devi Coca-Cola'yı yerel bir markadan küresele çeviren, İkinci Dünya Savaşı'nı fırsat olarak kullanarak dünyanın her kıtasında kurduğu fabrikalardı. Keza Caterpillar'ı da marka haline getiren ABD Ordusu'nun demirbaşı haline gelmesi ve Asya-Pasifik'ten Avrupa'ya zor coğrafyalarda bıraktığı izdi. Marka olmanın en önemli yolu inovasyondan öte, ulaşılabilir olmanın en güzel örnekleri bu iki devin başarıları. Çünkü ulaşılabilir ve fark edilebilirseniz küresel yolculuğa çıkmış oluyorsunuz. Türk firmaları işte bu yolculuk için olabildiğince çalışıyor. Perakendeciler her gün peşpeşe farklı ülkelerde mağazalar açarak dünyanın ilgisini çekmeyi başarıyor. Bu yolculuğun iki önemli ayağı var: Fuarlar ve B2B adı verilen nokta atışı organizasyonlar.

Fuarlar artık eskisi gibi rağbet görmüyor. Kısa zaman içerisine sıkıştırılmış birkaç dakikalık görüşmeler bir tanışmadan öte gidemiyor. Ancak B2B görüşmeler bir çeşit çöpçatanlık işine dönüşmüş durumda. Bunun da en başarılı örneğini her yıl ihracatına yüzlerce milyon dolar ekleyen Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) gerçekleştiriyor.

EVSİD'in verilerine göre Türkiye sektörde 2017'de 2.3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Geçen yıl bu rakam 2.5 milyar doların üzerine çıktı. Giderek zorlaşan rekabet ortamında yaşanan bu yüzde 10'luk artışı İngiltere'de EVSİD'in düzenlediği etkinlikte gördüm. EVSİD'in Kurucu Başkanı Burak Önder ile sohbetimizde hedeflerden öte vizyon ve misyonu birleştiren çalışmaları ilham verici.

21 Türk şirketi, 60 İngiliz deviyle masada

Ur-Ge ve sektörel heyet kapsamında 4 yılda 18 farklı ülkede nokta atışı organizasyon düzenleyen EVSİD, 33'üncü etkinliğini İngiltere'de gerçekleştirdi. Londra ve Birmingham'da Ada'nın en önemli alıcılarla buluşan sektör temsilcileri, yeni iş bağlantıları ve daha yüksek ihracat hedefleri ile İngiliz marketleriyle, perakende ve toptan satış firmalarıyla görüştü. 21 Türk şirketinin katıldığı etkinlikte iş insanlarımızın karşısına 60 İngiliz devinin satın almacıları ve yöneticileri oturdu. Türk şirketleri ürünlerini anlattı, üretimleri hakkında bilgi verdi.

İngiltere'nin ev ve mutfak eşyaları sektöründeki ithalatının 4 milyar dolar olduğunu öğreniyorum Burak Önder'den. "Biz Türkiye olarak bundan yüzde 6 pay alıyoruz. İngiltere'ye toplam 240 milyon dolar ihracatımız var. Toplam sektör ihracatımızın yüzde 9'u bu ülkeye yapılıyor. Bizim sektörde İngiltere pazarını en çok domine eden ülke Çin. Ardından 295 milyon dolarla Almanya ve sonra Türkiye geliyor. İngiltere'ye en çok elektrikli ev ürünleri, metal grubu, cam grubu ve plastik grubu satıyoruz" diye devam ediyor. İngiltere'de yaşanan Brexit sürecinin de buraya bir heyet düzenlemelerinde etkili olduğunu anlatan Önder'e fırsat ve potansiyeli soruyorum. Yanıtı, "O süreç gerçekleşirse fırsata çevirebilir miyiz, bunu görmek istedik. İngiltere ve Fransa pazarlarını biraz tahrik etmemiz lazım. Burada müşteriye ulaşmak zor. Diğer ülkelerdeki fuarlara çok fazla katılmıyorlar. Zaten günümüzde fuarlar sadece iletişim kurmak için var. Kart al kart ver sistemi... İhracatımızı arttırmak için fuarlardan başka yollara da başvurmalıyız" oluyor.

"Ada'daki tek rakibimiz Çin"

Türkiye'nin İngiltere pazarında en çok ihtiyacı olan şeyin kendisini ifade etmek olduğunu belirten Önder, "Örneğin plastikte ürünü Çin'den çok daha uyguna verebiliyoruz. Biz de ülke olarak çok rekabetçiyiz ve bu pazarda tek rakibimiz Çin. Ancak biraz daha kendimizi anlatmaya ve tanıtmaya ihtiyacımız var. Türkiye'de güçlü ve rekabetçi bir sanayinin olduğu bilinmiyor. Bu nedenle çoğu zaman fuarlarda Türk stantlarına uğramıyorlar bile. Ulaşamazsak fark edilemeyiz" diye devam ediyor.

"Süper Vali" olarak adlandırılan rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nun efsaneleşen sözü, Burak Önder liderliğindeki EVSİD'in uyguladığı stratejiyi özetliyor: "Ulaşamadığınız yerler bizim değildir." Gitmezseniz, anlatmazsanız, tanıtmazsanız, kenara konulacak bir kartvizitin sahibi olmak istemiyorsanız hedeflerinizi isabetle vurmak zorundasınız. Zira okun hedefe ulaşmaması veya metrelerce uzağa gitmesi size kazandırmıyor. Hedefi isabetle vurmanız kazandırıyor. Tıpkı Coca-Cola, Caterpillar gibi devlerin yaptığı gibi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar