Turquality’de ne değişmeli?

Salim ÇAM
Salim ÇAM Bütçe Uygulamaları dunya@dunyagazetesi.com.tr

1. Turquality’de 10 dünya markası nasıl seçilmeli?

Firmalar TURQUALITY kapsamına girerken 10 yıl önce mevcut performans içinde marka performansı ve kurumsal yetkinlik ile ilgili ele alının bazı sorular vardı. Bunların en belirgin olanları marka değeri, marka yaygınlığı ve marka bilinirliliğiydi. Örneğin; bir markamızın 10 yıl önce değeri 3 milyar dolar, yaygınlığı 20 ülke, 20 ülkede ortalama bilinirliği %35 olabilir. 10 yıl sonra bu değer 5 milyar dolar, yaygınlığı 50 ülke, önceki 20 ülkede bilinirliliği %70’e, yeni elde edilen ülkelerde de %50’ye çıkmış ise bununla ilgili ölçüm yapabilir. Kurumsal yetkinlik için de 10 yıl önce tespit edilen yetkinlik performansının bugün geldiği noktaya bakmak lazım. Kurumsal yetkinlik konularının da en önemlisi stratejik plana uyum ve müşteriye cevap verme performansıdır.

2. Seçilen 10 dünya markası sıralaması ve destekleri nasıl belirlenmelidir?

Bu seçilenlerden ilk 10 Türk marka misyoneri olmalıdır. Ülkemizin tanıtımı için bu firmalara limitsiz destek devam etmeli. Misyoner markalara yurtdışından değeri yüksek marka alımlarında kredi ve hibe destekleri vermelidir. Nasıl devlet sanatçısı seçiliyorsa bu konuda “devlet marka girişimcisi” seçilmelidir.

3. 10. yılını dolduran 26 firmanın durumu ne olacak?

Turquality süresinin 5+5+5 yıl olarak artırılacağı söylenmişti. Bugün bunun gerçekleşmemesi kapsama 2006’da girenleri (26 marka) zor durumda bırakmıştır. Bunların planlarının sıkıntıya girmesi söz konusudur. Bugüne kadar da Turquality alanların ihracatı ciddi bir şekilde artmıştır. En iyi Türkiye projesi olan Turquality’ye gitgide güven artarken, eklenecek 5 yılın biran önce uygulamaya konulması gerekmektedir. Turquality kapsamına girmek aynı zamanda prestij görüldüğünden dolayı firmalar için bu motivasyon kaynağı olacaktır.

4. “Ülke bazlı destek” nasıl uygulanmalıdır?

Böyle bir çalışma firmanın yeni pazara girişinde motivasyonunu düşürebilir. Mevcut çalışma yapılan ülkeler önceliklendirilebilir. Birinci öncelikli ülkelerde destek oranı limitsiz olabilir. Diğer öncelikli ülkelerde yeni ülkeler olabilir ve giriş destekleri “limitli” verilebilir.

5. Türkiye’nin markalaşmasına hız kazandırmak için ne yapılabilir?

Yurtdışında Türk marka elçilikleri oluşturulmalıdır. Bu ticari elçiliklerinden ve ataşeliklerinden farklı yapılandırılmalıdır. Bu elçiler daha önce bazı toplantılarda gündeme getirilen şirket sahipleri yani yukarıda belirttiğimiz devlet marka girişimcisi marka elçisi olmalıdır.

6. Turquality desteklerine hak kazanmış marka süresi bittiğinde diğer desteklerden hakkı neden devam etmelidir?

Turquality’ye girmiş ve süresini biten firmalar diğer desteklerden, normal bu sürece girmeyen markalara göre daha rahat faydalanması gerekmektedir. Çünkü bu firmalar marka ve kurumsal performans olarak ciddi alt yapıları kurulmuş ve işleri sistematikleştirmişlerdir.

7. Turquality destekleri alan markalarla alamayanlar arasında haksız rekabet oluyor mu?

Her firmanın Turquality’ye girme şansı vardır. Bir firmanın marka tescili yoksa, firma ihracat yapmayı düşünmüyorsa ve kurumsal alt yapısını oluşturmuyorsa o firma günlük ihtiyaçlara cevap verir. Yönetmesi ve markalaşması çok zordur. O yüzden her şirket bu kapsama girmeye çalışması lazım. Eğer bu kapsama giremiyorsa zaten rakip değildir. Ancak Turquality kapsamına giremeyenler için KOSGEB ile işbirliği yapılarak, burada kuluçka hazırlık safh ası oluşturulabilir.

8. Hizmet sektörü Turquality’den nasıl faydalandırılmalıdır?

Hizmet sektörü de ürün gibi markalaştırılabilir. Bugün whatsapp’ın değeri için 17 milyar dolardan bahsediliyor. Danışmanlık, eğitim, turizm, sağlık, lojistik, gastronomi, bilişim, e-ticaret, sosyal medya vb. konusunda ciddi markalar var. Türkiye’den niye böyle markalar çıkmasın?

9. Süresi dolmuş, dünya marka kapsamına giremeyeler ne olacak?

Bu markalara da “Devlet Marka Elçisi” görevi verilebilir. Böylece iş adamlarımızın vizyonlarından da devlet faydalanmış olur. Ayrıca üçüncü 5 yılı verilmelidir.

10. Turquality revize edilecekse bundan sonra nasıl geliştirilmelidir?

Başta verilmiş hakların devam ediyor olması gerekmektedir. Verilmiş haklara ilaveler olmalıdır. Daha önce (06 Nisan 2016) DÜNYA gazetesinden Sayın Hakan Güldağ’ın moderatörlüğü’nde yapılan Turquality Patronlar Grubu toplantısında elde edilen çıktılarda neler yapılması gerektiği ile ilgili öneriler 6 Nisan 2016’da DÜNYA gazetesi’nde yayınlandı. Söz konusu önerileri aşağıda tekrar sunmak istiyorum:

► Programda yer alan firmalar ödüllendirilmelidir.

► Cumhurbaşkanı Turquality markalarının liderlerini bir araya getirmelidir.

► Programda B2B ve B2C markalar farklı kategorilerde değerlendirilmelidir.

► Strateji ve denetimde yer alan firmalar ayrıştırılmalıdır.

► Üretimm ve yatırım iklimi desteklenmelidir.

► Bir bakan yeniden programın başına geçmelidir. (Şu an konuyla ilgili bakanlık var)

► Şirketlerin ne aldığı destekler açıklanmalı.

► Proje destekleri daha hızlı geri dönmelidir.

► Turquality’nin reklamı daha iyi yapılmalıdır. Bunlara ilave olarak;

► Ürün Tasarım ve Ar-Ge Personel desteği gibi “İhracat Uzman Desteği” verilmelidir.

► Sanat ve sporda desteklerin yaygınlaştırılmalıdır.

► Devlet kamu kuruluşlarına bu destekleri alan gibi markalar gibi “mevcut performansları” ve “kurumsal yetkinlikleri” ölçülmeli ve markalaştırılmalıdır.

► Turquality stratejik yol haritası ve Turquality Olgunluk Seviyesi ölçümü ile ilgili danışmanlık hizmetlerini Türk Danışmanlık firmalarına da fırsat verilmelidir.

► Üniversitelerde uygulamalı TURQUALITY Yönetimi Dersi açılmalıdır.

► Türkiye tanıtımlarında Turquality’ye yer verilmelidir.

► Turquality 5+5+5 aşağıdaki gibi kademelendirilmelidir:

► İlk 5 yıl %25 destek (Başarı ölçümü> 80 puan)

► İkinci 5 yıl %35 destek (Başarı ölçümü>85 puan)

► Üçüncü 5 yıl %50 destek (Başarı ölçümü>90 puan)

► Dünya markasına seçilenlere özel destekler ve “Devlet Marka Elçisi” unvanı verilmelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar