Velázquez, Las Meninas ve iktidar

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

17. Yüzyılın ortasında monarkların Velázquez’in Las Meninas’ında aynada görülen İspanya kralı ve kraliçesinin ‘görünmez görünürlükleri’ kadar ‘baktıkları’ –ve ‘bakıldıkları’- söylenebilir mi? Bu tabloya monarkın sonsuzdan bize bakışı ve monarkın sadece dahil olmadığı bir tablonun içinden bakanlar tarafından dışarıya/sonsuza doğru doğrusal bir şaşkınlık/hayranlık bakışıyla görülebileceğinin tablosu diyemez miyiz? Buna ortada duran çocuk Prenses Margarita de Austria da dahildir. Monarkların ‘heryerdeliğinin’ 1656 yılının Velázquez’ı gibi onları kişisel olarak tanıyan ve saraya yakınlığı çok sayıda resminde özellikle görülebilen/gösterilen bir ressam tarafından ne oblik ne transversal ancak dümdüz ve limite uzanan bir doğrusallıkla çizilebildiği söylenebilir mi? Elbette limit zaten doğrusaldır. Foucault meşhur yorumunda monarkların tabloya adeta “özsel (rahatsız edilemez, bozulamaz anlamında mı alsak?) bir görünmezlikten çekildiklerini” yazıyor. Felipe IV ve eşi Mariana de Austria’nın tablonun gerçek ‘egemeni’ olmadıkları, dışarıdan çekildikleri dünyevi boyuta limitten yansıyarak müdahale edip sahneyi düzenlemedikleri bir tablo Las Meninas olabilir miydi? ‘Limitte (sonsuzda) görülebilirlik’ ve ‘görebilirlik’ Las Meninas’ın iki açı, fazladan bir derinlik (merdiven), iç içe iki tablo ve iki perspektif (ayna) barındırması olasılığının da ötesinde kral tarafından övgüyle karşılanmış olmaz mı? Elbette bu aşırı yorum sayılabilir çünkü Museo del Prado Las Meninas’ın 1843’ten önce bu isimle anılmadığını,1666’da envantere Retrato de la señora emperatriz con sus damas y una enana adıyla girdiğini ve 1734’te La familia del Señor rey Phelipe Quarto adını aldığını bildiriyor. Yine de basit bir aile resmi olarak düşünülmüş bile olsa kral ve kraliçenin resmin dönemin Hollanda resmini aşan enigmatikliğini bizzat ressamla tartışmamış olmaları düşük ihtimaldir.

Bazen monark hiç konuşmaz ve “kralın ağzı” –the mouth of the king- başka bir soylu olabilir

Görmek, görülmek; duymak, duyulmak… Genel bakılabilir. Bazen monark hiç konuşmaz ve “kralın ağzı” –the mouth of the king- başka bir soylu olabilir. Tıpkı Hz. Musa adına kardeşi Harun’un konuşması gibi. Bazen de monarkın hitabet yeteneği öne çıkar ve retoriğe –güzel konuşma sanatı- hâkim olması beklenir. Hatta bazen monarkın “görülmemesi” bile mistik aura’yı korumak için gerekli görülebilir. Dignitas (toplumsal etki, sosyal statü, haysiyet ve şöhretin bileşimi olan bir sıfattır ve basitçe ‘onur’ tarafından karşılanamaz) ancak temperentia (temkinlilik, kendisine hâkim olmak) ile korunabilir. Kevin Sharpe, Elizabeth I’in kendi imajını bizzat özel hayatını kamusallaştırmak suretiyle nasıl bir politik malzemeye dönüştürdüğünü ve 18. Yüzyıl başında Hanover hanedanından kraliçe Anne’ın nasıl oyun kartları üzerine bile basılan –oyun kartları aşağı sınıfın işleriydi- imajlarıyla popülerleştiğini anlatıyor.

Kraliçe Elizabeth I’in “virgin queen”, “fairy queen” oluşu özel hayatının sergilenmesi pahasına mümkün oldu

Fazla konuşarak dignitas, basılı imgelerin artması ve ve monarkın bizzat yazılı iletişim kullanmasıyla da –Henry VII- mistik aura kaybı yaşanıyordu. Monarkın kutsanması ve kutsallaştırılması 16. ve 17. yüzyıllarla beraber –matbaanın etkisi ve bir kamuoyunun oluşması sonucu- göz önünde olma pahasına gerçekleşiyordu.
Kraliçe Elizabeth I’in “virgin queen”, “fairy queen” oluşu özel hayatının sergilenmesi pahasına mümkün olabilmişti ki sergilenen özel hayatın gerçek özel hayat olup olmadığından bağımsız olarak bu böyleydi. Kurgu bile olsa önemli olan eylem özel hayatın sergilenmesi edimiydi.

Osmanlı da yıkılışa doğru topluma aşırı ideolojik yükleme yapmak ihtiyacı duymuştu; ancak bu her zaman padişahın bir şekilde görünür ve konuşur olması anlamına gelmeyebiliyordu.

Sultan Abdülhamid simgeler/hediyeler/tuğralar yoluyla ‘görünür kılındı’

Toplumdan –özellikle Kürt ve Bedevi Araplardan- beklentilerin arttığı, imparatorluğun uç unsurlarının askeriyeye eklemlenmesine çalışıldığı son dönemde, şatafatlı törenlere dönüştürülen Cuma namazları ve Eyüp Sultan ziyaretleri dışında fazla görünür olmayan Sultan Abdülhamid’in simgeler/hediyeler/tuğralar yoluyla varlığını hissettirmesi, ‘görünür kılınması’ konusunda Deringil (2007) çok çok sayıda örnek veriyor. Rusya, Osmanlı, Çin, Japonya gibi kısmen veya tamamen Doğulu imparatorlukların özellikle 19. Yüzyıldan itibaren siyasal-kültürel Batı simgelerini dönüştürerek kullanmaya başladıkları açıktır.

Las Meninas’a dönelim. Bryan Gonzáles Hernández (2012) La Mirada del Leviatán başlıklı kısa yazısında tablonun temel figürünün kadrajın (tahayyül edilmiş mekânın) kendisi olduğunu ve Velázquez’in Hobbes’un Leviathan’ının bir başka sürümünü çizdiğini iddia ediyor. Bu görüşe göre tabloda ‘gören’ özne devlettir ve devlet (Leviatán) bize yani tebaasına bakmaktadır. Siyasi düşünceye moderniteyi pratikte sokan Westphalia Anlaşması’ndan 8, Hobbes’un Leviathan’ının yayınlanmasından 5 yıl sonra 1656’da büyük ressamın ‘devletin yeni kavramını bilmediği ve anlamlandıramadığı düşünülemez’ anlamına gelen bir yorum söz konusu. Böylece tabloda ‘yeni devlet’ –kontrat teorisinin Leviathan’ı- görünmez hale gelmiş ve soyutlama olarak devlet ‘yokluğuyla’ temsil edilmiştir. Kral ve kraliçe bize limitten dahi bakmazlar: Onlar gerçekliğin içinde olmamakla kalmazlar, gerçekliğin içine çekilmiş dahi değillerdir çünkü ‘yeni devlet’ soyuttur. Kral ve kraliçe artık sadece fonksiyonlarından ibarettir. Bize bakan özne soyut devlettir. Hatta yazara göre aynada yansıyan monarklar eski monarşik iktidar kavramını değil yeni ulus-devleti ve Jeremy Bentham’ın panoptizmini çağrıştırmaktadır. Prenses Margarita de Austria’nın resmin merkezinde yer alması da semboliktir çünkü prenses 1651’de, Hobbes’un Leviathan’ının yayınlandığı yıl doğmuştur. İlginç bir yorum. Soru şu: 1656’da tablodan bize bakan, ‘gören özne’ gerçekten de yeni ‘soyut devlet’ midir?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019