Yabancı hisse senedi fonları

Yabancı hisse senedi fonları, ülkemizde uzun zamandır popüler. Bu fonlarda varlık dağılımının asgari %80’i yabancı hisselerde oluyor. En çok yatırımcıya sahip olan yabancı hisse senedi fonu olan AFT’de şu an 140 bini aşkın yatırımcı bulunuyor.

Yerli yatırımcının yabancı hisse senedi fonlarında en büyük ilgisinin teknoloji odaklı olduğu görülüyor. Zira yatırımcının buradaki asıl motivasyonu, 2023 yılında Bank of America analisti Michael Hartnett, tarafından ortaya atılan muhteşem yedili diye tabir edilen 7 hisseye ortak olmak. Alphabet, Amazon, Apple, Meta Platforms, Microsoft, NVIDIA ve Tesla.

Zaman zaman ise yabancı hisse senedi fonu olmasa da yani %80 yabancı hisse barındırmasa da yüksek oranda yabancı hisse / yabancı fon barındırabilen tematik fonlar da (örneğin blockchain teknolojileri değişken fonlar veya elektrikli araçlar karma fonlar) da öne çıkıyor. Yakın zamanda bir yabancı hisse senedi fonu ihraç edecek fon yöneticisi Kadirhan Öztürk’e yabancı hisse senedi fonları en çok merak ettiğim 3 soruyu yönelttim.

İbrahim Ethem Afacan: Yatırımcının yabancı hisse senedi fonu denilince kafası biraz karışıyor. Türkiye’de TEFAS’a açık yabancı hisse senedi fonlar ile ABD borsalarında işlem gören ETFler arasında seçim yaparken yatırımcı sizce nelere dikkat etmeli ?

Kadirhan Öztürk: Türkiye’de en çok tercih edilen ABD ETFleri arasında endeks ETF i dediğimiz direkt olarak S&P500 ‘ü ya da Nasdaq100 endeksini oluşturan ETF’ler ön plana çıkıyor. Bu ETF’lerin performansı birebir endeks ile paralel gerçekleşiyor. O sebeple de ücretleri çok düşük mertebelerde. Türkiye’deki yabancı hisse senedi fonlarının da büyük oranda endeksleri kopyalayan fonlar olduğunu görüyoruz. Bu fonlar teknik olarak birer ETF değil ancak gerçekte genel performans ve portföy yapıları ETF ile fon arasında bir yerlerde konumlanıyor.

İbrahim Ethem Afacan: Yabancı hisse senedi fonlarının önemli kısmında son 3-5 yılda dolar bazlı kayda değer getiri yokken, bu yatırımcı ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? (ilk 7 fonda 140 bin kişi)

Kadirhan Öztürk: Yatırımcının öncelikli ilgisi döviz tarafında olası bir atak gerçekleşmesi durumunda kendini buradan kurtarma isteğinden kaynaklanıyor. Bunun üzerine hisseden de ne gelirse kardır gözüyle baktığını düşünüyorum. O sebeple daha düşük getirilere razı bir durumu var çünkü döviz tarafını düşünmüyor.

İbrahim Ethem Afacan: TEFAS’a açık yabancı hisse senedi fonunuzun yakın zamanda işleme başlayacağını belirtmiştiniz. Bu fonla alakalı kısaca bilgi verebilir misiniz? Neyi amaçlayacak?

 Kadirhan Öztürk: Bu aslında bir serbest fon olacak ancak yurtdışı hisse senetlerine yatırım yapacağız. Bu fonun temel amacı oldukça aktif yönetilerek, yüksek bir getiri sağlamak olacak. Yurtdışında fırsat sunan small cap dediğimiz küçük hisse senetlerine de, emtialara ve tahvillere de yatırım yapacağız. Türkiye’deki herhangi bir hisse senedi fonu yurtdışında her şekilde çok küçük kalıyor. Bu küçüklüğün kıvraklık avantajını kullanmak istiyoruz. HSYF yerine serbest fon tercih ederek bu kıvraklığı maksimum seviyeye çıkarmayı amaçladık.

Ayrıca Türkiye’de HSYF’larda uygulanan 5’e 40 kuralı gibi sınırlayıcılar, S&P500’ün doğasına uygun değil, bildiğin gibi Mega 7’linin çok yüksek bir ağırlığı var orada. Dolayısıyla matematiksel olarak da S&P500’ün üzerinde bir getiri sağlamak zorlaşıyor. Sektörde yurtdışı piyasalarla ilgili tüm bu eksiklikleri düşünerek bunlara cevap verme kapasitesi olan bir fon olmasını istiyoruz. Günün sonunda fiili yönetim olarak hedge fon ile hisse senedi fonu arasında bir yerlerde ama hedge fona daha yakın bir yerde konumlandırmayı amaçlıyoruz.