Yapısal reform OSB’lerde başlamalı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Bu yazıdaki düşünceleri, Hatay Organize Sanayi Bölgesi’nin örgütlediği OSBÜK toplantısında paylaştım. Oldukça kapsamlı bir değerlendirme hazırladım, ama zaman kısıtı nedeniyle söylemek istediğimin onda birini bile iletme fırsatım olmadı. Tashihleri bile yapılmamış ilk metinden 15 kopyayı yönetim sorumluluğu olan arkadaşlara ilettim.

Türkiye’de OSB’ler yapısal reformların kalbi. OSB’lerin gündemini iki eksende ele almak gerekiyor: Birincisi, sayıları 295’i bulan yakın gelecekte 300’e erişecek olan OSB’ lerde kurulu tesislerin “rekabet edebilir ileri teknolojilerle donatmak, rekabet edebilir ölçeklere ulaştırmak ve rekabet edebilir yönetişim anlayışına ulaştırmak”. İkincisi, “Endüstri 4.0 aşaması ihtiyaçlarına göre yatırımları planlayarak uygulamaya koymak”.

Nereden ve hangi açıdan bakarak değerlendirsek değerlendirelim mevcut üretim yapımızı rekabet edebilir hale getirmek ve geleceğini güven altına almak için ciddi bir yatırım seferberliğine ihtiyacımız olduğunu görürüz.

Hiç kuşku yok ki,dünya genelindeki eğilimlerin gündemimize yerleştirdiği “yatırım seferberliği ihtiyacını” firmaların tek başlarına karşılaması mümkün değil. Ortak çözümler gerektiren yoğunlukta ve derilikteki sorunlarımız var.

Ortak strateji ihtiyacı

Siyasi irade, bürokrasi, özel kesim, STK’lar ve medyanın işbirliğine dayalı bir “ortak strateji” yatırımların hayatın öz gerçeğine uyumunu hızlandıracak, etkilerini artıracak bir tutum ivedi sorunumuz.

Bu yazıda ekonominin diğer aktörlerinin sorumluluklarının altını çizmekle birlikte, üzerinde odaklanmak istediğimiz asıl sorunu ,OSB yönetimlerinin ve OSBÜK’ün içe dönük yeni gündem oluşturuyor. Yeri geldiği için,çok yinelediğimiz bir temel ilkeyi bir kez daha anımsatalım: “Hayatta eli boş dönülmeyen tek yolculuk, kendi içimize yaptığımızdır”

OSB yönetimleri ve OSBÜK öncelikle kendi olanaklarıyla yapabilecekleri üzerinde odaklanmalıdır. Odaklanacak ilk konu, bölgelerdeki mevut üretim tesislerinin “yapısal ve ekonomik özelliklerinin analiz edilmesidir”. Her işletmenin ekosisteminin bir haritasının çıkarılması, değer yaratma zincirinde kaliteyi düşüren ve maliyetleri artıran, fiyat-maliyet dengelerinin kurulmasını engelleyen değişkenlerin keşfedilmesi ve tanımlanması gerekiyor. OSB’leri yerleştikleri alanın metre kareleriyle, tahsis edilen arsa miktarıyla, çalıştırılan işgücü sayısıyla, cirolarla, ihracatla elde edilen döviz gelirleriyle tanımlamamız bugüne kadar gerekliydi; ulaşılan başarının öyküsünü anlatmak için bu verilerle açıklamalar yapmak olağandı.

Bugün farklı bir açıdan bakmamız gerekiyor: Önce, ürettiğimiz ürünlerin birim maliyetini belirleyen operasyonel verimliliklerimizi analiz etmeliyiz. Verimlilik düzeyimizi yakın ve uzak rakiplerimizle karşılaştırmalıyız. Yetmez, kalite, operasyonel verimlilik, fiyat-maliyet dengesi ve müşteri sadakatını koruyacam inovatif yeniliklerimizin ne olduğunu da sorgulamalıyız.

Alternatif tepki stratejilerimiz var mı?

Bugüne kadar firma ölçeğinde “yatırım yönetimi” konusundaki bizi yönlendiren “varsayımlarımızı” ve bizi karara götüren “zihni modellerimizi” sorgulamadan geleceğimizi güven altına almamız kesinlikle mümkün değil.

Teşvik sistemleri ve diğer yönetim düzenlemelerinin etkisi elbetki önemli ama, işyerlerinde bağımsız değişkenleri etkin kullanabilmemiz geleceği inşa etmemizin gerek şartı. Elimizin menzili altındaki bağımlı değişkenleri etkin yönetme yetkinliği geliştirilmeden bağımsız değişkenlere odaklanmanın anlamı da değeri de yok. Kendi bakış açımızı sorgulayan bir yüzleşme yapıyor muyuz? Mevcut iş yerimizde ürün ve üretim sistemlerini tanımlayan bir analizi uzmanlarıyla tartışıyor muyuz? İş süreçlerimizi rakiplerimizin iş süreçleriyle karşılaştırıyor muyuz? Dönüştürme maliyetlerimizin rakiplerle karşılaştırmasını yapan bir analiz elimizin menzili altında hazır mı? İşlem maliyetlerine ilişkin net bir analize sahip miyiz? Dönüştürme ve işlem maliyetlerinin en az beş yıllık analiziyle gidişatı gözetliyor ve denetliyor muyuz? Değişmelerin hızı ve yönü hakkında net bilgiye sahip miyiz? Faktör koşullarını, talep koşullarını, karşılıklı bağımlılığı yaratan ağ sistemlerini, rakip stratejelerini değerlendiren ve alternatif tepki stratejilerini geliştiren hazırlıklar yapıyor muyuz?

Bileşen ve bağlamlar önemli

Geçmişte OSB’lerdeki iş yerlerini başarıya götüren bileşen ve bağlamların, geleceği de güven altına alacağına ilişkin analizimiz varsa, kuşkusuz birikim ve deneyimlerimizi kararlılıkla korumalıyız. Analizlerimiz, mevcut ekonomik ve teknik modellerimizin, bizi rekabetten uzaklaştırdığını söylüyorsa, kol kırılır yen içinde anlayışıyla, bu sorunları saklamak, yüzleşmemek çok tehlikeli bir anlayış olacaktır.

Bursa’ da ilk OSB’nin kuruluşundan bu yana OSB’lerdeki gelişmeleri yakından gözlüyorum.Bu konuda düşündüklerimi her zaman yazılı belgelerle paylaşıyorum. Bilerek ve seçerek belge yaratıyorum ki, kendimi de sınavan geçirebilmem mümkün olsun.Geçen yıl OSBÜK toplantısında söz konusu belgeleri yenileriyle birlikte bir kez daha sundum. Bu yıl da yeni koşullarla ilgili düşündüklerimi yazılı hale getirerek herkesle paylaşıyor; katkılarını istiyorum. Önerilerimin eksiklerini tamamlayan, yanlışları düzelten; yeni boyutlar ekleyen katkılarını alabilirsem, düşündüklerimin niteliğini artırabilirim.

Gelin savunma kalkanlarımızı kaldırmadan açık yürekle OSB’lerimizi tartışalım. Sorunları da kapsayıcı bir anlayışla çözmeye yönelelim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar