Yargıda kadın oranının artması kamu politikası olmalı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Hemen her sektörde olduğu gibi, tüm dünyada hukuk alanında da cinsiyet eşitsizliği göze çarpıyor. İşe girme, terfi süreci, ortaklık ve yönetim kadroları gibi konularda kadın hukukçuların erkek meslektaşları ile dezavantajlı şartlarda rekabet ettiklerini ortaya koyan araştırmalar, İngiltere’deki en büyük avukatlık bürolarında kadın ortak oranının yüzde 35, ABD’de ise yüzde 37 olduğunu gösteriyor.

Türkiye’den bir hukuk bürosu Gün+ Partners ise kadınlarla başarıyı yakalayan örnek bürolardan biri. Ortaklarının yüzde 58’i ve çalışanlarının yüzde 59’u kadın olan Gün+Partners Hukuk Bürosu, tüm dünyadaki en prestijli fikri mülkiyet ödüllerinden biri olan Managing IP EMEA ödülünü Türkiye’den 4 yıl üst üste kazanma başarısını gösterdi.

1986 yılında kurulan Gün+Partners’ın 150’nin üzerinde çalışanı bulunuyor. Büronun 12 ortağının 7’sini kadınlar oluşturuyor. Ticari uyuşmazlıkların yönetimi, sigorta ve reasürans, birleşme ve devralmalar, iş hukuku, yolsuzlukla mücadele, rekabet, ilaç ve sağlık hukuku ve fikri mülkiyet hukukunun her alanında faaliyet gösteren Gün+- Partners’ın kurucusu Avukat Mehmet Gün, “Sürdürülebilir başarı için kadınların iş hayatında hak ettikleri yeri almalarına herkesin katkı sağlaması gerekir” diyor.

Türkiye’de avukatların yüzde 43’ü kadın

Türkiye’de hukuk fakültelerinden mezun olanların yüzde 50’sinden fazlası kadın. Fakat bu oran sektöre pek yansımıyor.

Gün + Partners, kadın – erkek eşitliği ve kadının yönetimdeki etkisi ile yalnızca hukuk bürolarına değil, tüm iş dünyasına da örnek olacak bir model oturtmuş durumda. Bu durum, aynı zamanda kadınların sürdürülebilir başarısına örnek olması bakımından da önem taşıyor.

Mehmet Gün, “Mart 2018 TÜİK verilerine göre toplam 17 bin 467 hâkim ve savcının yüzde 31,28’i kadın, yüzde 68,72’si erkek. 31 Aralık 2018 itibariyle Türkiye Barolar Birliği verilerine göre, toplam 116 bin 779 avukatın yüzde 43’ü kadın, yüzde 57’si erkek. Buradan hukuk mezunu kadınların çoğunun başka mesleklere yöneldiği ya da iş hayatına katılmamış olacağı sonuçları çıkarılabilir” derken, yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor:

“Hukuk alanındaki mesleklerde kadın erkek orantısızlığının dikkatlice irdelenmesi; kadınların aynı oranlarda iş hayatına katılımının sağlanması gerekir. Bunun için HSK’nın eşit oranlarda kadın ve erkeği meslek hayatına katması, yargıda görev alan kadınlara kariyer ilerlemesine öncelik vermesi, gerekirse pozitif ayrımcılık yaparak her kademede kadın ve erkek oranını dengelemesi önemlidir. Bu devletin kamu politikası olmalıdır. Avukatlık mesleğinde, kadınların üstün olduğu duygusal zeka, empati yeteneği, ilişki ve iletişim yönetimi başarı faktörleridir. Olay mahalli incelemesi, keşif, ihtiyati haciz, taklitle mücadele gibi avukatlık bürosunun veya adliyenin dışına çıkarak yapması gereken işlerde erkeklerin ‘fiziki’ farklılıkları nedeniyle avantajlı olması önlenmeli; kadınlarımız aynı seviyeye gelecek şekilde pozitif ayrımdan yararlanmalıdırlar. Örneğin yargılamalar kadınların toplumda üstlendiği rollere uygun olarak sürdürülmeli; çocuğunu emzirmek isteyen anne avukatlara adliyelerde ve duruşma salonlarında uygun ortam sağlanmalıdır. Yönetim kademesinde bulunan, bugüne kadar sosyolojik gelişimde erkek oldukları için avantajlı durumda bulunan erkekler, kadınlar hakkında önyargı ve tabuları kaldırarak hareket etmeli ve toplumda farkındalık yaratmalılardır. Bu, kadını anlamak ve kadının yanında durmakla kolayca sağlanabilir."

Selin Sinem Erciyas: Adalet duygusu kadınlarda çok daha yüksek

Gün + Partners Ortaklarından Selin Sinem Erciyas, “Kadınların toplumda yer edinme ve saygınlık kazanma motivasyonlarının da etkisiyle başarma isteğinin, erkeklere kıyasen kesinlikle çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Ekonomik ve/ veya şahsi kazanımlar kadın avukatların birçoğunda birinci planda değil. Özellikle adalet duygusunun ve haklının yanında olunması, hakkın korunması hissiyatlarının kadınlarda erkeklere oranla daha yüksek olduğu çok bariz bir gerçek. Hak arama yolunda kadının çok daha fazla empati yaptığını da söyleyebilirim. Profesyonel anlamda izlenmesi gereken yol bakımından kadın ve erkek arasında radikal değişiklikler olmayabilir. Bunun yanı sıra, kadınların çok daha zor pes ettiği, çok daha detaycı olduğu ve titizlikleri sayesinde gözden kaçmış ama fark yaratacak hususları gün yüzüne çıkartarak başarıyı yakaladıklarını düşünüyorum” diyor.

Hak edilmiş olanı teslim etmek, adil bir adımdır

“Büromuzdaki kadın arkadaşlarımın hepsi ortak avukat pozisyonuna hak ederek geldiler. Onların hak etmiş olduklarını benim teslim etmiş olmam ‘adil’ bir adımdır” diyen Mehmet Gün, şu bilgileri veriyor: “Gelişmiş hukuk sistemlerine sahip olan İngiltere ve Amerika’daki büyük avukatlık bürolarında kadın ortak avukatların oranı sırasıyla yüzde 35 ve yüzde 37 oranında iken bu oran Gün+ Partners’da yüzde 58 ve yüzde 59. Kadınlara haklarını teslim edip, yanlarında durmak yeterli. Ben bunu büromda 2000 -2010 yılları arasında geliştirip yerleştirmiş olduğum cinsiyet farkı gözetmeyen, performans yönetimine ve liyakata bağlı kurumsal yönetim yoluyla sağladım. Kadın erkek ayrımı gözetmeyen liyakata bağlı ilerlemeyi baz alan kariyer planımız, verimliliği, üretimi ve çalışanın üretilenden adil bir pay almasını ilke olarak kabul eden şeff af ve öngörülebilir ücretlendirme kurallarımız ile demokratik ifade özgürlüğü ortamı ve kollektif karar alma yöntemlerimiz sayesinde büromuz bugün uluslararası kurumlar ile yarışır hale geldi. Kadınlarımızın yönetimdeki temsil oranı uluslararası yarışta başarımızın önemli bir göstergesidir.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar