Yazıcı’nın TMSF’ye devredilen şirketler değerlndirmesi hızlı karar gerektiriyor

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Gazetemizin Ankara Sohbeti'nin konuğu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayeti Yazıcı, arkadaşlarımıza çeşitli konularda görüş belirtip, değerlendirmeler yapmış. Erken seçim olmayacağını, seçimlerin 2019 yılında yapılacağını belirtmiş, kabinedeki değişikliği nöbet değişikliği olarak gördüğünü ifade etmiş. Anayasa değişikliğine bağlı düzenlemeler yapılacağını da ifade eden Yazıcı, KHK ile TMSF’ye devredilen şirketler konusunu geniş bir değerlendirmeyle ele alarak, “Elbette Türk ekonomisi bu tasarruflar dolayısıyla zarar görmüyor diyemeyiz, ama ülkenin güvenliği her şeyin üstündedir” diyerek gerçekçi bir yaklaşımda bulunmuş.

Yazıcının bu değerlendirmeleri üzerine şu anda TMSF’ye devredilmiş şirketlerin durumu ve devredilenler arasında önemli bir şirketin yöneticisiyle konuştum.

Önce Yazıcı’nın değerlendirmesine bakalım:

“TMSF yönetimine devredilen şirketlerin hayatiyetleri, o şirketlerin ortakları hakkında açılmış olan davaların sonuçlanması gerekir. Beraat ederlerse şirketleri iade edilir. Ancak hüküm giyerlerse ve bu şirketlerin sermayeleri ve bunlarda onlara ait varlıklar, terör faaliyetleri kapsamında elde edilmişse müsadere edilir şirketler kamuya geçer.

Umarız bu şirketlerden, sermayeleri yeterli olanlara atanmış olan kayyımlar basiretli davranır. Dolayısıyla sonuçlar kamuya kalacaksa öyle kalır ve o zaman kamu bunları satar. Zaten kamuya kalmasını gerektirecek bir saptama da yoksa, sahiplerine iade edilir.”

Yazıcı’nın bu değerlendirmesinden sonra KHK ile önce kayyıma sonra TMSF’ye devredilen şirketlere bakalım. 43 ilden 45 bin çalışanı olan, 60 milyar değerindeki 21 milyar cirolu, 18 milyar öz varlıklı 879 şirket TMSF’ye devredilmiş ve bir bölümünün hükkında davalar açılmış durumda.TMSF’ye devredilen Holdingler arasında, Boydak, Kaynak, Koza İpek, Naksan gibi kuruluşlar ile Dumankaya Fi-Yapı gibi inşaat şirketleri bulunuyor. Bu holdinglerin bir bölümü 50-60 yıllık kuruluşlar.

Gelelim bu el konulan holdinglerden birinin tutuklu olmayan yöneticisinin değerlendirmesine:

“KHK ile holdingimize el konulmasından sonra 4 defa yönetim değişti. Kamudan yönetime gelenler daha disiplinli. Dışarıdan gelenler sorun yaratıyor sanırım. Holdingimize el konulduğunda 500 milyar nakit söz konusuydu. Şahıslar suçlu görülebilir. Ama şirketler terörist olarak görülemez. Sahipleri cezalandırılabilir, şirketler cezalandırılamaz. Davaların hızla sonuçlandırılması ve şirketlerin batmadan yeniden sisteme dahil edilmesi, ekonomiye kazandırılması gerekir. Özellikle el konan küçük işletmelerin çoğu batabilir. Onlar batmadan davaları görülüp sonuçlandırılmalı.”

Hayati Yazıcının TMSF’ye devredilen şirketler konusundaki değerlendirmeleri üzerine ele aldığımda gördüğüm, önemli bir sayı ve büyüklükte olan ve 43 ili ilgilendiren bu konuda mahkemelerin hızla karar alarak, suçluları cezalandırıp, el koyulan şirket varlıklarını kamuya devretmeleri, beraatle sonuçlananların ise sahiplerini devredilerek ekonomiye kazandırılmaları büyük önem taşıdığı sonucuna vardım. Geç kalan adalet birçok şirketin batmasına ve mağduriyetlere neden olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar