Zeytinlikler şimdilik kurtuldu, meralar ne olacak?

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN aey@dunya.com

Zeytinlik sahaların imara açılmasını öngören düzenleme 7. kez Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) geri döndü. Yasa tasarısından zeytincilik ile ilgili maddeler çıkarıldı. Meralarla ilgili düzenleme ise tasarıda duruyor.

Zeytinlikler kurtuldu, meralar üzerindeki tehdit sürüyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde zeytincilikle ilgili maddelerin çıkarıldığı yasa tasarısının tam adı şöyle; "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı." Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın hazırladığı bu tasarı kamuoyuna, "Üretim Reform Paketi" olarak sunuldu. Yasa tasarısı sanayi ile ilgili. Fakat, en can alıcı maddeleri zeytin ve mera alanlarıyla, yani tarımla ilgili. Üstelik tarımda en çok sorun yaşanan en çok dışa bağımlı olduğumuz iki alanla ilgili.

Nedir o alanlar?

Birisi, bitkisel yağ. Diğeri, yem bitkileri. Türkiye, yılda ortalama 3 milyar dolarlık bitkisel yağ ithalatı yaparken, zeytinlikleri yok edecek yasa tasarısının tam 7 kez Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ısrarla getirilmesi düşündürücüdür. Türkiye, yeterli miktarda yem bitkisi, ot üretemediği için yem ham maddeleri ihtiyacının yaklaşık yarısını ithalatla karşılıyor. Canlı hayvanı, karkas eti dışarıdan alan ve bu nedenle kırmızı et fiyatlarını kontrol edemeyen Türkiye'nin mera alanlarını ranta açan yasa tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesi de yine düşündürücü değil mi?

Zeytin ve mera alanları ranta açılacak

Sanayinin geliştirilmesi,üretimin artırılması gibi ulvi amaçları olan bir yasa tasarısının içine zeytin ve mera alanlarını talan edecek maddeler neden yerleştirilir? Çünkü, zeytini odun, mera alanlarını arsa olarak gören bir zihniyet var Ankara'da. Onlar binlerce yıllık zeytinin verdiği ürünü değil, toprağın altında stokla sınırlı madeni zenginlik olarak görüyor.

Meraların üzerinde otlayan hayvanları değil, beton binalar, sanayi tesisleri görmek istiyorlar. Sanayi tesislerinin, konut ve benzeri yapıların kurulacağı verimsiz kıraç alanlar dururken getirip verimli ovalara kondurmayı marifet sanıyorlar. Otoyolları ovalardan, ormanlık sahalardan, zeytinliklerden ve verimli tarım topraklarından geçirerek hem tarımı hem de doğal yaşamı yok etmeyi "kalkınma" olarak sunuyorlar. Üstelik bu anlayış yeni değil, neredeyse 70 yıldır ülkeyi hep onlar yönetiyor.

Dün, "patates mi üreteceğiz, otomobil mi?" diye sorarken, bugün "zeytin mi önemli tesisi mi?" diye soruyorlar. Yazdıklarımızı bir kez daha tekrarlayalım; bir tek zeytin ağacı sanayiden de, madenden de daha önemlidir, daha değerlidir.

Bu satırların yazarı sanayiye, madene karşı değil. Sanayi tesislerinin ısrarla verimli tarım arazilerine kondurulmak istenmesine karşı. Birilerini zengin edecek rezervle sınırlı madenin çıkarılması için, asırlardır ürün veren ve gelecek kuşakları da besleyecek zeytin ağaçlarının kesilmesine, yok edilmesine karşı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi Komisyonu'nda yeniden görüşülmeye başlanan yasa tasarısının zeytinliklerle ilgili maddeleri tasarıdan çıkarıldı. Meralarla ilgili düzenleme tasarıda duruyor. Oysa, mera alanlarının imara, ranta açılmasını öngören madde de en az zeytinlikler kadar önemli.

Gıda güvencesi tehdit altında

Ülke topraklarının korunması, gıda güvencesinin sağlanması için yıllardır 7'den 70'e tüm üyeleriyle mücadele veren TEMA Vakfı'nın meralarla ilgili uyarıları mutlaka dikkate alınmalı. Bu yasa tasarısı ile ilgili milletvekillerini bilgilendiren, uyaran TEMA' nın meralarla ilgili açıklaması özetle şöyle: "Tasarı ile 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 14. maddesinde yer alan istisna maddelerine bir ek daha yapılması mera alanlarının daraltılmasına sebep olacaktır.

Eklenen madde ile endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ile yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin yerleşim yeri dışına çıkarılması ve gerekli arazi ihtiyacının karşılanması için meralar tahsis edilebilecektir. Yem ithalatı, tarım ithalatında önemli kalemlerden biridir. Milli Tarım Projesi'nde hayvancılık önemli yer tutarken, getirilen değişiklikle, hayvanların beslenmesinde büyük rolü olan mera alanlarının daraltılması bir çelişki olarak görülmektedir. Su üretimi, toprak koruma ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından önemi olan meralarımızın bakımı, korunması ve ıslahı konusunda, ekonomik ve teknik destekler beklerken, bunun yerine, meraların daraltılmasına yol açacak düzenlemelerin sakıncası büyüktür.

Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektarla ülke yüz ölçümünün yüzde 56'sını oluşturan mera ve çayır alanları, 2014 yılı verilerine göre 14,6 milyon hektara inerek yüzde 19'a gerilemiştir. Mera alanlarındaki bu ciddi gerileme, söz konusu tasarı ile çok daha artacaktır."

Tarım Bakanı Çelik, fırsat tepti

Bu yasa tasarısı görüşülürken, söylenen sözler, gösterilen tavırlar da çok önemli hale geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, göreve geldiğinde "tarımı bilmiyor" eleştirisi ile karşı karşıya kaldı. Yaptığı bölge toplantıları ile hem tarımın fotoğrafını çekti, hem de yaşananları yerinde dinleyerek öğrendi. Bölge toplantılarda ve sonrasında tarım topraklarının amaç dışı kullanımına, toprak kaybının yarattığı tehlikeye dikkat çekerek "Böyle giderse toprağı ancak saksıda görürüz" dedi.

Büyük ovaların korunması için ciddi bir adım attı. Yasal düzenleme ile ovaları korumaya aldı. Zeytin ve mera alanlarının ranta açılmasını öngören yasa tasarısında ayağına çok önemli bir fırsat geldi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, tasarının ilk görüşmeleri sırasında tepkiler üzerine zeytincilikle ilgili maddeleri tasarıdan çıkarabileceklerini, bu konuda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın görüşünün önemli olduğunu söyledi. Bir anlamda topu Tarım Bakanı Faruk Çelik'e attı.

Faruk Çelik bu fırsatı değerlendirerek; "Tarım Bakanlığı olarak elbette tarımın tarımcının yanındayız. Bir tek zeytin ağacı bile çok önemlidir. Zeytin ağaçlarının kesilmesini değil, korunmasını istiyoruz. Et meselesi, ot meselesidir. Meralarımızın korunmasını istiyoruz. Bu maddeler tasarıdan çıkarılabilir" demedi. Kamu yararı olduğunda zeytin ağaçlarının kesilebileceğin, kesilen ağaçların yerine iki misli ağaç dikileceğini söyleyerek karşı tezi savundu.

Sonuç olarak, zeytincilikle ilgili maddelerin tasarıdan çıkarılması çok yerinde bir karar oldu. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Meralarla ilgili düzenleme de mutlaka tasarıdan çıkarılmalı. Bu şekliyle çıkacak bir yasa, hayvancılık için büyük tehdit olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar