"Garanti kurumları piyasayı nasıl regüle eder?"

KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli: Uluslararası araştırmalara göre kredi garanti kurumlarının destek verdiği reel sektör, satışlarında artış kaydederek istihdam ve milli geliri olumlu yönde etkilemektedir...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İsmet Gergerli
KGF Genel Müdürü

Kredi Garanti Kurumları tüm dünyada reel sektörün finansmana erişiminde en büyük engel olan çağ dışı ipotek sistemini ortadan kaldırarak işletmelerin hayatlarını idame ettirmelerine, yeni yatırımlar yapmalarına, daha çok istihdam sağlamalarına, daha çok katma değer ve vergi üretmelerine olanak veren uzun vadeli ve düşük maliyetli finansman imkanı sunar.

Uluslararası araştırmalara göre kredi garanti kurumlarının destek verdiği reel sektör, satışlarında artış kaydederek istihdam ve milli geliri olumlu yönde etkilemektedir. Ortaklarına kar dağıtmayan ve/veya kar amacı gütmeyen kredi garanti kurumları, ülkenin finansal yapısını iyileştirerek bankaların karlılıklarını yükseltmektedir.

Önceki yazımızda da bahsettiğimiz gibi Güney Kore'nin dünyaca kabul görmüş kredi garanti kurumu KODİT örneği, ülkenin milli ekonomisine ve uluslararası rekabetteki pozisyonuna muazzam etki etmiş ve sonuç yaratmıştır. Bu sonuçlar bize gösteriyor ki, kredi garanti kurumları gelişmişlik yolunda ülkelerin ekonomisinde lokomotif görevini üstlenebiliyor. 2017 Temmuz ayına kadar dünyanın en büyük kredi garanti kurumu olan KODİT'in rekorunu KGF elinden almış durumda.

KODİT, bankalardan ve yararlanıcıdan aldığı komisyonların yanı sıra hazine kaynağını kullanıyor. Bankacılık sistemiyle entegre çalışan KODİT, son dönemde üstlendiği kamusal görevlerle birlikte ülkenin finansman sektörünü regule eden statüye kavuşmuş durumda.

KODİT sadece küçük ve orta ölçekli şirketlere destek olmakla kalmıyor, ülkenin dünya devi markaları Samsung, Hyundai ve LG gibi dev şirketleri de KODİT'in devlet garantili kefaletiyle sağladığı kredilerden yararlanmaya devam ediyor.

KODİT'in ayrıca finansal danışmanlık, kredi değerlendirme ve sektörel analizlerle ülkenin reel sektör oyuncularına eğitim vermek gibi fonksiyonları da mevcut.

Latin Amerika örneklerine baktığımızda ise KGF'de uyguladığımız Portföy Garanti Sistemi'nin işlevselliği ve dinamizmini görüyoruz. Bu yapılarda kredi tahsis kararı finans kurumuna bırakılarak KGF'de olduğu gibi işletme giderleri en aza indirgenmiş durumda. Latin tarzı Fon yönetimi, finansal kuruluşlara verilecek limitleri ihale yoluyla dağıtıyor. Bankanın kullandıracağı kredinin faizinin düşüklüğü ve oluşabilecek temmerrütün düşük tutulması bankaya verilecek limitin büyüklüğünde belirleyici olabiliyor. Ayrıca fi nans kurumu temerrüt performansı düzelene kadar oyun dışı da tutulabiliyor.

KODİT belli sektörlere pozitif ayrımcılık uygularken Latin Amerika örnekleri sektörlere ve coğrafi bölgelere göre önceliklendirme yapmıyor.

Dünya örneklerine baktığımızda Kredi Garanti Kurumları;

- Finans kurumlarına NPL oranı üzerinden limit tahsis ederek, devlet destekli kefalet ile kullandırılan kredilerin risk yönetimini kontrol edebilmektedir.

- Fon kefaleti ile kullandırılan krediler için faiz oranlarına kep koyarak, finans kurumlarına limit tahsis ediyorlar ve böylece kredi faizlerini kontrol altında tutabiliyor ve faiz indiriminde rekabet ortamı sağlayabiliyorlar.

- Her dönem özgün ihtiyaçlarına göre farklı sektörlere destekler verebiliyor ve ekonomiye hızlı çözümler üretebilen bu esnek yapılarıyla piyasayı daha da güçlendirebiliyorlar.

- Bunu yaparken bankacılık sektörünün ya da ülkenin toplam gayri safi milli hasılasının belli bir oranına kadar (yüzde 8-yüzde 15) kapasitelerle bankacılık sektörünün kredi iştahını sektörel ya da bölgesel yönlendirmelerle regüle edebiliyorlar.