'KGF ekonomiyi regüle eden bir yapıya kavuştu'

Rifat HİSARCIKLIOĞLU
TOBB Başkanı

Son dönemlerde yaşadığımız terör olayları, küresel ekonomide devam eden belirsizlik ortamı gibi nedenlerle ekonomimiz açısından çok önemli sınavlar verdik.

15 Temmuz darbe girişiminin ekonomimizde ve dış ticaretimizde negatif etkilerini hep birlikte yaşadık. Yaşadığımız bu süreç bizlere gösterdi ki; Türkiye; bugüne kadar kurduğu sağlam yapı sayesinde kırılganlıklardan uzak, kalkınma hedefl eri olan ve bu hedeflerinden hiç vazgeçmeyen güçlü bir ekonomiye sahip.

Devletimiz reel sektörün desteklenmesi, istihdamın artırılması, reformların devamı ve hızlandırılması gibi konularda hazırladığı bir dizi önlem paketini hızla hayata geçirdi. Bunlardan biri de Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım'ın açıkladığı Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları neticesinde KGF'ye sağlanan fon ile Hazine kefaleti hacminin 250 milyar TL'ye yükseltilmesidir.

Yaklaşık iki hafta önce imzaladığımız protokolle birlikte Hazine'nin sağladığı fon sayesinde artık sadece KOBİ'lere değil KOBİ dışı tüm işletmelere de daha fazla ve daha hızlı kefalet sağlıyoruz.

Üç ayda 75 bin işletmeye kefalet

KGF gelecek vaat eden KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla 3 milyon Alman Markı sermaye ile 25 yıl önce kuruldu.

Ancak, bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda sermayemizin 288 milyon TL'ye ulaştığını memnuniyetle görüyoruz.

2009 yılından itibaren hızla büyümeye başlayan KGF'nin 25 yıllık tarihinde 2016 yıl sonu itibariyle kefalet kullanan KOBİ sayısı 35.995, kefalet hacmi de 12,3 Milyar TL iken sadece 3 ayda yaklaşık 75 bin işletmeye 27,9 Milyar TL tutarında kefalet kullandırarak yüzde 126'lık bir artışla ulaştığı işletme sayısını 109.400'e, toplam kefalet hacmini ise 40,2 Milyar TL'ye yükselterek Türkiye ekonomisini regüle eden bir yapıya kavuştu.

Yüzde 100'e kefil

Bu uygulama sayesinde KGF artık sadece doğrudan başvuru uyguladığımız projelere değil, Bankalar aracılığıyla gelen kredi taleplerinin de yüzde 100'üne kadar kefalet veriyor.

KOBİ'lerde 3 milyon dolar olan kefalet limiti üst sınırını 12 milyon TL'ye çıkarıldı. Mevcut uygulamada KOBİ tanımı dışında kalan firmalarda sadece ihracatçılar için 20 milyon dolara kadar kefalet veriliyordu.

Artık ihracatçı olmasa da KOBİ tanımı dışında kalan tüm işletmelere 200 milyon TL'ye kadar kefalet verilmekte ayrıca Portföy Garanti Sistemi ile KOBİ'lerimiz için 12 milyon TL ve KOBİ tanımı dışında kalan işletmelerimizin 50 milyon TL'ye kadar olan talepleri 1 gün içinde sonuçlandırılıyor.

Bu düzenlemeyle birlikte ekonomiyi canlandıran, KOBİ'lerimizin ve tüm işletmelerimizin nefes almalarını sağlayan adımlar atıldı.

KGF'nin ana yapısı artık Bankacılık Sistemi'ni esas alan ve Bankacılık Sistemi'nin taleplerini öne alarak işleyişinin merkezine oturtan bir sisteme kavuşmuştur.

Artık KGF bankacılık sektörü ile reel sektörü aynı paydada buluşturan ve her iki tarafın da ortak çıkarlarını gözeten bir konumda. Bankaların menfaatlerini gözetiyor ancak aynı zamanda da reel sektörün daha düşük maliyetlerle finansmana ulaşımını sağlıyor.

Kredi Garanti Fonu sadece işletmelerin finansmana erişimini sağlamakla kalmıyor, bankacılık sektörünün de en önemli maliyetlerinden sermaye yeterlilik rasyosuna pozitif katkı sağlıyor.

Şöyle ki; birinci grup teminatlar içerisinde yer alan Hazine kaynaklı kefaletler sayesinde, bankalar bu kredilere karşılık ayırmamakta, bununla birlikte kredi maliyetlerini düşürmekte ve sermaye yeterlilik rasyosu da bu uygulamadan son derece olumlu etkilenmektedir.

Bu sayede işletmelere sağlanan kredilerin faiz oranları da düşmekte bu da KGF'nin Türk ekonomisindeki öneminin ve katkısının altını çizmekte. Artık KGF sadece KOBİ'lerin değil tüm işletmelerin finansmana erişimde en büyük destekçisi durumuna gelmiştir. Bunu gururla söyleyebilmenin mutluluğu içerisindeyim.