Dolunayda '12. Gece' cümbüşü

Şehir Tiyatroları’nın başarılı oyuncular Senan Kara, Bennu Yıldırımlar, Levend Öktem, Özge Özder, Kubilay Pembeklioğlu, Erkan Sever ve Tolga Yeter’i buluşturan Shakespeare oyunu “12. Gece”,klasiklerin kalıpları kıran yorumlarını sevenler için yorumlanıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

nermin-005.jpg

İstanbul’da son yıllarda gerek konuk yabancı topluluklardan, gerekse bizden ekiplerden Shakespeare’e kafa yoran, eserleri yeniden yeniden okuyan yorumlar izledik. Tiger Lillies soslu “Hamlet” performansının dumanı hafızalarımızda tüterken, Şehir Tiyatroları’ndan sezonun ilk gala daveti geldi. Ustaların ustası yazarın, uzun zamandır izlemediğimiz komedilerinden “12. Gece”nin, Pürtelaş Tiyatro’da yaptığı “Savaş”la tiyatroseverin beğenisini kazanan Serdar Biliş yorumunun galası. 

Biliş’in etkileyici “Savaş” yorumunda, en dikkat çekici unsurlardan biri, sahneyi; yani mekânı son santimetrekaresine kadar doldurmasıydı. Tasarımcı Gamze Kuş’la ortak verimiydi bu akılda kalan kullanım. Shakespeare’in adına Biliş’inki eklenince, sahne ve kostüm tasarımının da yine Gamze Kuş’a emanet olduğunu okuyunca, Harbiye'nin geniş imkânlı sahnesinin bir Shakespeare curcunasına tanık olacağından emin oldum. Zaten sadece ekibin adını okumak bile, bu duyguyu kuvvetlendirmeye yetiyordu: Müzikler muhteşem Çiğdem Erken’den, Candan Baş gibi modern dansı hatmetmiş bir dansçı hareket yönetiminden sorumlu, ışıklar renk kullanımında gerçekten eşsiz olan Cem Yılmazer’in, dahası videolar da onun... 

Oyuncu ekibi parmak ısırtıyor 

Bir tiyatrosever daha ne ister? Ne isteyecek; hem Shakespeare’in dehasının, hem de bu modern ekibinin enerjisinin hakkını verecek bir oyuncu kadrosu... Eh, “12. Gece” de oyuncudan yana “fena halde” şanslı doğrusu: Dramaları bir yana, ŞT müzikallerinin vazgeçilmezi Senan Kara... Tiyatro; sinema; televizyon, nerede izlediğimiz fark etmez; her rolde kendine hayran bırakan Bennu Yıldırımlar... Oyunculuk hamurunda her renk olan Özge Özder... Ayrıntı ustası Levend Öktem... Sahne sempatisinin vücut bulmuş hali Kubilay Pembeklioğlu... Enerjisiyle göz dolduran Erkan Sever... Sahnede her zaman çalışkanlığını kanıtlayan Tolga Yeter... Daha ne olsun? Yetenekli müzisyenler meselâ... Onlar da var, hem de sahnede canlı çalıyorlar... 

'Çılgınlık emareleri...'

Bütün bu enerjiden çılgın bir şey çıkacağı belli, diyerek oturdum koltuğuma... Orjinali en az 3-3.5 saat olan Shakespeare komedisinin tek perdeye ve 1 saat 40 dakikaya sığdıran bu başdöndürücü hızdaki yorum beni yanıtmadı. Eleştirinin en zor kısmı oyunu “tanımlamak” belkide. Ama bu sefer hiç güç gelmiyor doğrusu: “12. Gece”; Can Yücel’den “Cheek to Cheek”e, Tarzan şortundan boks pistine, dolunaya rövaşata çeken bir oyun... Bu da ne demek, diye sorarsanız: Can Yücel’in bir şiirinin şarkıya dönüşmüş olarak karşınıza çıkabileceği, bir zamanların meşhur aşk şarkısı “Cheek to Cheek” le seranat yapılan, düelloların boks pistine taşındığı, imaj değiştiren çılgın âşığın Tarzan şortuna büründüğü bir Shakespeare yorumu demek, diye cevaplarım sizi... Dolunaya rövaşataysa, daha oyunun afişinde başlayan neşeli bir “çılgınlık emaresi.” 

O kadar hızlı ki... 

Neticeye gelirsek, evet, “12. Gece” eğlenceli bir oyun, ama handikapları da var... Bir kere o kadar hızlı ki, Shakespeare’in o inci gibi dizelerinden çok az şey kalmış ortaya, daha çok tema etrafında dönüyor, şiir beklemeyin... İkincisi, yine hızdan kaynaklanan bir sorun: Bazı durumlar ve bazı insanlar “beliriveriyor”, kimdir, nedir, neden gibi sorular hayalgücünüze emanet... Dekor ve kostümün başarısıyla, işin içine videonun karışmasıyla tablo gibi sahneleri olan enerjik bir oyun çıkmış ortaya. Klasikleri alışıldık kalıplar içinde seyretmeyi zorunlu sayan tiyatroseverler dışında farsvari oyunlardan hoşlananlar ve gençler bu oyunla çok eğlenecektir.

Ne demek bu '12. Gece'?

Oyunda; ikiz kardeşler Viola ve Sebastian, bir gemi kazasından sonra, birbirlerini öldü sanıp ayrı düşüyorlar. Viola, sevdalandığı Illyria dükü Orsino’nun hizmetine girebilmek için erkek kılığına giriyor ve Orsino adına güzel Olivia’ya kur yapmakla görevlendiriliyor. Fakat, Olivia kardeşinin ölümü dolayısıyla yasta ve ayağına gelen herkesi geri çevirmekte. Ta ki şimdi erkek kılığındaki Viola’ya âşık olana dek... Bir tarafta da Olivia’nın dayısı Tobi, tutucu hizmetkâr Malvolio’ya şamatalı bir oyun oynayarak, bu cümbüşlü kimlik yanılması ve karşılıksız aşk hikâyesini iyice kızıştırıyor. Peki, oyuna adını veren “12. Gece” ne demek? Bu ad, Shakespeare döneminde özel şenliklerle kutlanan Noel’in 12. gecesinden geldiği sanılıyor. Bu şenliklerin teması her şeyin tersyüz edilmesi, tıpkı oyundaki gibi. Shakespeare’in bu oyunu bir “12. Gece” şenliği için kaleme almış olabileceği de kaynaklarda geçiyor.

En 'delikanlı' Senan Kara...

Oyuncu ekibinin isimleri bile bir araya gelince tiyatroseverin iştahı kabarıyor, dedim. Pekii “12. Gece”de nasıldılar? Senan Kara öyle sevimli bir delikanlı olmuştu ki onun “Kabare”deki feminen kadın olduğuna inanmak zor. Özellikle de “gerçek” delikanlı Sebastian’la taklit delikanlı Viola arasına öyle hafi f ama zorunlu nüanslar koydu ki alkışı yürekten hak etti. Oyunun Olivia’sı Bennu Yıldırımlar’ın o heykel gibi yaslı kadından hoppa bir genç kız çıkarmasına da bayıldım doğrusu. Shakespeare’in soytarılarını genelde erkekler oynar, ama “12. Gece”nin Feste’si Özge Özder’di. Sevimliydi, şımarıktı, gerçekti, doğrucu davuttu, gönülleri feth etti. Levend Öktem’in bir kandırmaca sonunda ev sahibini tavlamaya kalkan Malvolio’su aktörün unutulmazları arasına adını yazdırdı bile... Kubilay Pembeklioğlu’nun dalgacı Tobi dayısı, Tolga Yeter’in ebleh damat adayı, Erkan Sever’in duyguları arasında gidip gelmekten yorgun düşen Orsino’su, Seda Fettahoğlu’nun fettan Maria’sı hep beraber bir masal evrenine taşıdılar seyirciyi.

OYUN: 12. Gece 

NEREDE: Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi 

NE ZAMAN: Yarın, 29-30-31 Ekim’de

KAÇ SAAT: Tek perde, 1 saat 40 dakika.