Dünün dünyasında iki gezinti
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, Avrupa Arkeologlar Birliği’nin bugün başlayacak olan 20. yıllık kongresiyle eş zamanlı olarak Çatalhöyük’e ve Arkeoloji Müzesi’nin tarihine odaklanan iki ayrı sergi gerçekleştiriyor.
İSTANBUL - Avrupa Arkeologlar Birliği’nin (EAA-Europan Associaton of Archaeologhists) 20. yıllık kongresi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde bugün başlıyor. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, 14 Eylül’e kadar Taşkışla ve Makina Fakültesi’nde sürecek kongreyle eşzamanlı olarak arkeolojimize odaklanan iki sergiyi sanatseverlere sunuyor. Arkeoloji ve tarih meraklıları, “Arkeoloji ve Tarihiyle Çatalhöyük” sergisini bugünden itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampüsü’nde, “Mendel-Sebah: Müze-i Hümayun’u Belgelemek” sergisini ise yarından itibaren İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde gezebiliyor. Kongreye paralel açılan “Çatalhöyük” sergisini 21 Eylül’e, “Müze-i Hümayun-u Belgelemek” sergisini ise 11 Ocak 2015’e kadar görmek mümkün.
Çatalhöyük’ü tekrar keşfedin!
Ana teması “Birleştiren Denizler, Sınırlar Aşan Kültür İlişkileri” olan kongre paralelindeki sergilerden “Arkeoloji ve tarihiyle Çatalhöyük”, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın Çatalhöyük kazı ekibiyle beraber hazırladığı bir etkinlik. Sergi, uluslararası ziyaretçilere yeni çıkan önemli buluntuların fotoğrafl arı ve güncel bilgilerle Çatalhöyük’ü tekrar keşfetme imkânı sunuyor. 11 gün sürecek sergi; “Dokuz Bin Yıl Önce Çatalhöyük’te Yaşam”, “Mellaart’tan Bugüne Kazı tarihçesi” ve “Çatalhöyük’te Bugün” başlıklı üç ana bölümden oluşuyor.
1950’lerin sonunda James Mellaart tarafından keşfedilen Çatalhöyük, 1961-1965 yılları arasında yine Mellaart tarafından kazıldı. 1993’te yeniden başlayan ve halen devam eden kazılar ise Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder’in başkanlığındaki uluslararası bir ekip tarafından yürütülüyor. Yapılan kazılarla dünyanın en eski Neolitik yerleşimlerinden biri olduğu anlaşılan Çatalhöyük’te kültür tarihine ışık tutan duvar resimleri, mimari kalıntılar, günlük ve dinsel yaşam hakkında bilgiler sunan çok sayıda eser açığa çıkarılıyor. Bu özelliklerden dolayı UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilen Çatalhöyük kazıları, 1997 yılından beri Yapı Kredi ana sponsorluğunda devam ediyor. Kazılarda dünyanın her yerinden arkeologlar, antropologlar, mimarlar, restoratörler, sanat tarihçileri ve botanikçiler araştırma yapıyor.
Kongre bu yıl İstanbul’da
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın 20. yıllık kongresiyle eş zamanlı olarak iki sergi gerçekleştirdiği Avrupa Arkeologlar Birliği (EAA), arkeoloji ve kültürel mirasın korunması alanlarında dünyadaki en önemli meslek kuruluşlarından biri. Bir üst kurum olarak arkeolojide yeni yaklaşımların gelişmesi, kültürel mirasın korunması ve topluma kazandırılması gibi alanlarda ortam hazırlayan EAA, Avrupa Konseyi gibi uluslararası kurumlara danışmanlık yapıyor. Birliğin kongreleri her yıl bir Avrupa ülkesinde düzenleniyor ve yeni kuramların geliştirilmesi, tartışılması, sorunlara çözüm aranmasında bir açık forum niteliği taşıyor. EAA’nın İstanbul’da bugün başlayan ve 14 Eylül’e kadar sürecek olan kongresi, son 50 yıl içinde yapılmış en geniş katılımlı toplantı olma özelliğini taşıyor. İstanbul kongresi, 74 ülkeden bilim insanlarını ağırlıyor. Avrupa Arkeologlar Birliği 20. yıllık kongresi kapsamında 45 oturumda 2 bine yakın sözlü bildiri uzmanlara ve tarih meraklılarına sunuluyor. Eşbaşkanlığını Prof. Dr. Mehmet Özdoğan ve Prof. Dr. Turgut Saner’in üstlendiği kongrenin ana konusu “Birleştiren Denizler, Sınırlar Aşan Kültür İlişkileri.” Kongre sadece arkeologların değil, sanat ve mimarlık tarihçileriyle bu alanlarla ilişkili sosyal ve fen bilimleri araştırmacılarının en güncel yorumlarını da içeriyor.
Arkeoloji Müzesi’nin dev kataloğunun öyküsü
Avrupa Arkeologlar Birliği’nin 20. yıllık kongresi paralelindeki diğer sergi ise “Mendel-Sebah: Müze-i Hümayun’u Belgelemek.” İstanbul Arkeoloji Müzesi ile Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın ortaklığında İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sanatseverlere sunulacak olan sergi, Fransız arkeolog Gustave Mendel’in Müze-i Hümayun’un (Arkeoloji Müzesi) zengin koleksiyonlarını belgelemek için hazırladığı bin 860 sayfalık kataloğun hikâyesini anlatıyor. Gustave Mendel’in 9 yıl çalıştığı Arkeoloji Müzesi’nin koleksiyonlarını belgeleyen dev bir katalog çalışması var. Mendel’in hazırladığı bu katalog, diğerlerine göre çok daha kapsamlı ve ayrıntılı. Katalogda aynı zamanda sistematik bir şekilde resim kullanılıyor. Neredeyse her eser için verilmiş olan ayrıntılı çizimlerin ise dönemin en önemli fotoğrafçılarından Sebah & Joaillier stüdyosunun çekimlerine dayanarak, Georges Payraud tarafından gerçekleştirildiği biliniyor. Prof. Dr. Edhem Eldem’in küratörlüğünde hazırlanan “Mendel – Sebah: Müze-i Hümayun’u Belgelemek” sergisi, müzenin belleğini oluşturan en önemli araçlardan biri olan bu kataloğun hikâyesini anlatmak için basit bir kurguyla hazırlandı. On adet eser, cam negatifl eriyle fotoğrafl arı, fotoğraftan elde edilen çizimleri ve katalogdaki yazılı tanımlarıyla birlikte sergileniyor. Bunlara ilaveten gerek eserlerin bazılarının diğer kaynaklardaki yansımaları, gerekse eserlerin fotoğrafl anması ve kataloğun hazırlanmasına ilişkin özgün belge ve bilgiler de ziyaretçilere sunuluyor.