"Tamam mıyız?"ı Ankaralılar'la izledi
Son günlerin en fazla konuşulan filmlerinden "Tamam mıyız?"ın yönetmen ve senaristi Çağan Irmak, başarısındaki en önemli etkenlerden birini "sokaktan bağını koparmamak" şeklinde özetledi
ANKARA (DÜNYA) - Çağan Irmak, "Tamam mıyız?" filmini Taurus AVM'de seyircileriyle birlikte izledi.
Seyir sonrası izleyicilerle sinema salonunda sohbet eden Çağan Irmak, filminin kısa süre önce kutlanan "Engelliler Haftası"na denk gelmesinin ayrı bir anlam kattığını söyledi.
Aslında "engelli" kelimesini kullanmak istemediğini, bunun yerine tüm dünyada olduğu gibi "dezavantajlı" ifadesini kullanmayı tercih ettiğini belirten Irmak, "Biz aslında kendimize engel koyuyoruz. Biz onu ne zaman aşacağız bilmiyorum. Sitemde de yazdım 'Engelliler Günümüz Kutlu Olsun' diye" şeklinde konuştu.
Dünyaca ünlü yönetmen, başarısının arkasında ne olduğunun sorulması üzerine, seyirci ile iç içe olmanın kendisine ilham verdiğini kaydetti.
Çağan Irmak, şöyle devam etti:
"Yapılan filmleri izlediğinizde konuşuyorsanız, onları tartışıyor beğeniyor veya beğenmiyorsanız o film amacına ulaşmış demektir. Filmlerde ilk olarak gençlikten besleniyorum. Sokaktan bağımı koparmıyorum. Sokaktan bağını kopardığında hayatla bağın kopuyor. Dünya artık 3 ayda bir değişiyor. Sizlerin arasında yaşamasam, filmlerde sizlere bu kadar duygu geçiremem. Sokaktan besleniyorum öyle ki ilhamım yok olmasın diye özellikle sokağa çıkıyorum. Sanat için halka inmeli sokağa çıkmalı. Sinemanın yıllardan beri yapmaya çalıştığını artık insanlar ellerindeki telefonla yapıyorlar. Bu çok güzel bir şey. Bazıları sanat bu kadar ucuz mu diye eleştiriyor. Evet sanat bu kadar ucuz olmalı herkesin evine girmeli artık sanat."
"Bir ara bu filmi çekemeyeceğim dedim"
Filmde en zorlandığı sahne sorulan Irmak, ana karakter İhsan'ın yarım vücudunu film boyunca çekmenin kendilerini bir hayli strese soktuğunu ifade etti.
Bir ara teknik nedenlerden dolayı "bu filmi çekemeyeceğini" düşündüğünü anlatan Irmak, "Filmdeki bedensel engelli İhsan’ın sahnelerinin tekniği bizleri çok yordu ve 6 aylık bir çalışma sonunda bitirebildik. Bir ara ben bu filmi çekemeyeceğim dedim. Sinirlerim bozuldu ve gülmeye başladık. Ama ardından yaptık. Bu süreçte işin teknik ile değil duygu ile olduğunu anladım. Montaj ekibindeki arkadaşlar da bu filmi çok sevdiler. Kendileri için de çok yeniydi. İhsan'ın yarım bedenini tüm film boyunca çekebilmek için adeta saldırdılar. Ve böyle bir iş ortaya çıktı" dedi.
Çağan Irmak, filmin sonundaki kuleye çıkma sahnesini 4 kere çektiklerini ifade ederek, "Şöyle ki onlar çok hazırlanıp gelmişler o sahneye. Ana karakterlerden Temmuz, adeta süpermen oldu. Küçük el kameraları bir düzenekle üzerlerine bağlandı. O kuleye çıkarken Voltran şeklindeydiler. Biz izleyemiyorduk o sahneyi. Aşağı inip çekilmiş bölümü izlediğimizde o finale takıldıklarını gördük. Hem de öyle bir takılmışlar ki çığlık çığlığaydılar. Ancak benim istediğim duygu yoktu. O duyguyu yakalamak için 4'ncü kez çekmek zorunda kaldık. Temmuz, koca kuleyi hiç destek almadan, teknik araç gereçler üstünde olduğu halde İhsan'ı 4 kere kuleye taşımak zorunda kaldı. O an şu ikilemi yaşadım. Bir; yönetmensin, iki; insansın, üç; faşistsin. Yani o beni çok zorladı. Kendi içimizde yaşadığımız ahlaki ikilemler bunlar" diye konuştu.
Irmak, bu arada yeni filminden de tüyolar verdi. Irmak, Osmanlı'da geçen düşsel bir tasavvufu anlatan film hazırlığında olduğunu, bu filmin de duygulara çok fazla dokunacağını söyledi.
"Siz de biz de sokağa inmişiz"
İnşaat sırasında engellilerin çok sayıda ihtiyacı düşünülen ve çözümler üretilen Taurus Balgat Yatırım A.Ş ‘nin Genel Müdürü de söyleşide söz alarak, Çağan Irmak'a bu başarılı filmi nedeniyle teşekkür etti.
Taurus AVM'yi inşa ederken danışmanların desteği ile engellilerin hayatını kolaylaştıracak çok sayıda unsur hayata geçirildiğini, filmi Taurus AVM'de teknolojinin en üst düzeyde kullanıldığı Cinemarine'de izlemenin de keyif verici olduğunu belirten Tezcan, Çağan Irmak'ın sokaktan beslenme sözünün altının çizilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Her sanatçının Çağan Irmak gibi aykırı olması gerektiğini vurgulayan Ömer Tezcan, şunları söyledi:
"Bu AVM yapılırken biz de aykırı bir tutum takındık. İçinde Boğaziçi, ODTÜ, Gizem Girişmen'in ve daha bir çok arkadaşımın olduğu bir grup kurduk. Bunlar engelliydi. Engelli grupla bir AVM’de engellilere ne yapmak lazım diye bir paket oluşturduk. Engellilerin en büyük problemlerinden bir tanesinin otoparklarda onlar için ayrılmış yerlerin önündekinin bariyerler olduğunu anladım. Çünkü onları alamıyorlardı. Biz bu sorunu giderdik. Görme engellilerin kollarına taktığımız bileziklerle mağazaları kolaylıkla bulmalarını sağladık. Daha bir çok unsur ekledik engelliler için AVM'mize. Her birey çok önemli. Tıpkı sizin işitme engellileri düşünerek Türkçe altyazı koymanız gibi. Çünkü o filme gelen bir işitsel engelli bile önemli. Şu ortak noktaya vardım. Siz de biz de sokağa inmişiz. Burada olan herkesten rica ediyorum. Siz sokaktan beslenirken siz sokaktayken engelliler sokağa çıkmıyor. Onları evlerinden çıkartarak her vesile ile yanımıza almalıyız. Bu vesile ile tüm engellileri de sokağa çıkarak, Taurus AVM'ye davet ediyorum"