Sanatsevere yeni bir cazibe merkezi

Faruk ŞÜYÜN

Kent sakinlerinin kendilerini yaşamboyu geliştirebilecekleri bir zemin yaratmak; yaşam kalitesini yükseltmek; gelecek nesillerin ufk unu geliştirmek; onlara kültürel bir vizyon sunmak; yaratıcılığın ve eleştirel düşünme becerilerinin artmasına katkı sağlamak; kente yepyeni cazibe merkezleri kazandırmak; gelen turistlerin deniz ve güneş olmadığında da farklı tatlar almasını sağlamak; kültür turizmini geliştirmek; kent merkezinde ticaretin gelişimine katkı sağlamak… 

Antalya Kültür Sanat işte bu amaçlarla ve arzularla geçtiğimiz yaz sonunda, şehrin tam kalbinde yepyeni bir kültür sanat platformu olarak hayata geçirildi Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından… 

İşte bu kapsamda gelir sağlayıcı bir projeye, söz gelimi AVM ya da iş merkezine dönüştürülmeyip bir kültür sanat platformu olarak değerlendirilen Antalya Kültür Sanat binası, Sinan Genim imzalı gökkuşağının tüm renkleriyle bezeli sıradışı cephesiyle şimdiden kentin yeni simgelerinden biri… 

Antalya’nın kültür ve sanat odaklı gelişmeye ihtiyacını dikkate alan ve buna yönelik yatırımlar yapan Oda Başkanı Davut Çetin, “Ülkemiz son derece derin ve zengin bir kültüre sahip. Bu birikime sahip çıkmak, geleceğe taşımak kuşkusuz bizim, iş dünyasının en önemli görevleri arasında. Dünya genelinde kültür sanat alanına yapılan yatırımların artış göstermesinin ardında da bu yatıyor. Kültürel gelişimle beslenmeyen bir kalkınma düşünebilmek artık mümkün değil” diyor. 

Bu süreçte İnan Kıraç’tan büyük destek görüyorlar. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nin katkıları, onların bu alandaki deneyim ve vizyonu etkinliklerin oluşturulmasında büyük pay sahibi. Suna ve İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü (AKMED) ve Kaleiçi Müzesi gibi projeleri hayata geçirerek kentin kültürel gelişimine önemli katkılar sağlayan İnan Kıraç da Antalya’nın tüm yıl boyunca kültür sanat etkinlikleriyle de canlı, hareketli bir turizm merkezi olabileceğini düşünüyor ve diyor ki:

“On sene içinde Kaleiçi, Türk malı markaların satıldığı bir yere dönüşecek, sanatkârların yaşadığı bir bölge olacaktır. Örneğin Kaleiçi’nin daha küçük bir yerde, örneğin Nice’te yılda 400 milyon dolarlık resim, yalnız Amerika’ya satılıyor.”Bu önemli projelere tanıklık etmek, konuşmak üzere Antalya’dayız… Yaklaşık 2 bin metrekerelik bir alana yayılan Antalya Kültür Sanat’ın üç katı sergi salonları olarak düzenlenmiş. Eğitim çalışmaları ise öncelikli ve ayrıcalıklı bir yer tutuyor. Binanın 1. katı tümüyle bu amaca tahsis edilmiş. Burada düzenlenecek atölyelere de Pera Müzesi danışmanlık veriyor. Zemin katta 112 kişilik bir toplantı salonu var. Özgün sanatsal objelerin yer aldığı küçük bir hediyelik eşya bölümü ile sanatseverlerin vakit geçirebilecekleri kafe ise giriş katında. Biz, kültür ve sanata da yatırım yapıldığına tanık olduğumuz Antalya’dan yarınlar için umutlu ayrılıyoruz. Darısı, tüm kentlerimizin başına…

Pablo Picasso’nun ardından sıra Andy Warhol’a gelecek

Antalya Kültür Sanat uluslararası nitelikte sergilere ev sahipliği yapabilmek için gerekli tüm teknik donanıma sahip. Isıtma, soğutma ve nem alma sistemleri 365 gün, 24 saat aktif olmak üzere tasarlanmış. Binanın iki katı, 54 yapıttan oluşan son derece zengin bir Picasso sergisine evsahipliği yapıyor: “Picasso: Kadın ve Boğa - Doğduğu Evden Gravürler ve Seramikler.” “Işık ve Tarih: Ara Güler’in Gözüyle Antalya” sergisinde ise ustanın imzasını taşıyan Antalya ve yakın çevresinden 40’a yakın fotoğraf yer alıyor. Her iki sergi de 28 Şubat 2016 tarihine dek gezilebiliyor. Antalya Kültür Sanat, Picasso sergisinin hemen ardından, 17 Mart’tan itibaren yine uluslararası çapta yıldız bir ismi ağırlayacak: Çağdaş sanatın en önemli temsilcilerinden Andy Warhol.