Tüketim freni tuttu, borç oranı azalıyor!

Bireysel tüketimi frenleyen önlemlerin devreye girmesiyle toplam kredi hacmi içinde bireysel kredilerin payı azalırken, sanayinin payı yükseldi. Önlemler, hanehalkı yükümlerinin varlıklarına oranını da düşürdü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TALİP AKTAŞ

BDDK ve Merkez Bankası’nın, cari açığı azaltmak ve tüketime dayalı büyümeyi frenlemek amacıyla, ağırlıkla 2013 yılında uygulamaya koyduğu bireysel borçlanmayı sınırlandıran önlemler etkisini gösterdi. Bankacılık sektörünün kredi hacmi içinde bireysel kredilerin payı gerilerken, ticari ve kurumsal kredilerin payı artışa geçti. Bireysel borçlanmaya getirilen sınırlama, hanehalkının finansal borçlarının varlıklarına oranını da dört yıl önceki seviyenin altına çekti. 

DÜNYA’nın Merkez Bankası ve BDDK verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, bireysel borçlanmayı frenlemeye yönelik önlemlerin yürürlüğe girdiği 2013 yılından bu yana, bireysel kredilerin toplam krediler içindeki payı yüzde 20 gerilerken KOBİ kredilerinin payı yüzde 4.6, ticari ve kurumsal kredilerin payı yüzde 13.4 oranında artış gösterdi. Kurumsal krediler içindeki imalat sanayine yönelik kredilerin payında 2013 yılına kadar gözlenen aşağı yönlü trende de yerini yüzde 3 oranında artışa bıraktı.

En fazla düşüş taşıt ve kredi kartlarında

2012 yılında yüzde 33.5 düzeyinde bulunan bireysel krediler ve kredi kartları bakiyesinin toplam krediler içindeki payı, önlemlerin devreye girmesiyle bu tarihten itibaren hızla geriledi ve 2013 sonunda yüzde 31.7’ye, 2014’te yüzde 28.7’ye ve Haziran-2014 döneminde de yüzde 26.8’e geriledi. Bireysel krediler içinde payı en fazla gerileyen ise yüzde 57.3’le taşıt kredileri oldu. 2013 yılında 9 milyar TL düzeyinde bulunan ve toplam kredilerin yüzde 1’ini oluşturan taşıt kredileri, Haziran- 2015 döneminde 6 milyar liraya geriledi ve toplam krediler içindeki payı da yüzde 0.4’e düştü. Bireysel krediler içinde taşıtın ardından payı en hızlı daralan bireysel kredi kartları da 2013 yılındaki 84 milyar liralık düzeyinden Haziran-2015’te 75 milyar liraya indi. Kredi kartları bakiyesinin toplam krediler içindeki payı da söz konusu dönemler itibarıyla yüzde 9.1’den 5.4’e geriledi. 

Kredi kartı bakiyesinde 2012 yılına kadar gözlenen hızlı tırmanış, 2012 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış bazda yüzde 45’le en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, alınan tedbirlerin ardından yönünü hızla aşağıya çevirdi. 2014 yılının ilk çeyreğinde kart bakiyesindeki artış durdu ve üçüncü çeyrekte yıllıklandırılmış bazda yüzde 30 oranında düşüş gösterdi. Son bir buçuk yılda ihtiyaç ve diğer kredilerin payında da yüzde 11.9 oranında düşüş kaydedildi. Düşüş trendinden en az etkilenen bireysel kredi türü ise konut kredileri oldu. Önlemler kapsamına alınmayan konut kredileri, yüzde 8.7 ile en düşük oranlı daralmanın yaşandığı kredi türü oldu. 

Tüketici kredili mevduata yüklendi 

Finansal veriler, bireysel kredilere ve kredi kartlarına getirilen sınırlama ile birlikte, tüketicilerin finansman ihtiyacını karşılamak için kredili mevduat hesaplarına yüklendiğini de ortaya koyuyor. Nitekim, teminatsız diğer bireysel kredi türlerindeki gelişmeler, getirilen faiz artışına rağmen, bireysel finansman talebinin karşılanmasında kredili mevduat hesabı (KMH) bakiyesindeki hızlı tırmanışa işaret ediyor. 2012 yılında 4.7 milyar lira ile ihtiyaç kredileri içinde yüzde 4.3 seviyesinde bulunan gerçek kişi KMH bakiyesinin payı, 2013’te 5.7 milyar lira ile yüzde 5’i ve Haziran-2014’te de 8.5 milyar lira ile yüzde 5.8’i aştı. Böylece KMH bakiyelerinin tutarı haziran itibarıyla son iki yılda yüzde 70’in üzerinde artış kaydetti. 

Bireysel kredi kart sahipliğine ve kartla harcamalara getirilen taksit sınırlaması, bireysel krediler için ayrılan zorunlu karşılıklar ile karşılık maliyetlerini artıran makro ihtiyati tedbirlerin bireysel kredi talebini sınırlaması, ticari ve kurumsal kredilere ise olumlu yansıdı. 2102 yılında toplam kredilerin yüzde 41’ini ticari ve kurumsal krediler oluştururken, Haziran-2014 döneminde bu oran yüzde 47’ye yükseldi. 2012 yılında 329 milyar lira düzeyinde bulunan ticari ve kurumsal kredilerin hacmi Haziran-2015’te 656 milyar liraya çıkarken, bu gruptaki imalat sanayiine yönelik kredilerin hacmi de 156 milyar liradan 282 milyar liraya yükseldi. Böylece, 10 yıl öncesinde yüzde 40’lar düzeyinde iken 2012’de yüzde 20’nin de altına gerileyen imalat sanayi kredilerinin toplam krediler içindeki payı da yeniden yüzde 20’nin üzerine çıktı. 

Söz konusu dönemde KOBİ’lere kullandırılan kredilerin hacminde de artış kaydedildi. 2012 yılında 200 milyar lira ile toplam krediler içinde yüzde 25 paya sahip olan KOBİ kredilerinin hacmi Haziran-2015’te 368 milyar liraya yükselirken, payı da yüzde 26’ı aştı.

kredi-karti-tablo-1.jpg

Hanehalkı borçlarının varlıklarına oranı azalıyor
Bireysel tüketimin sınırlanması, son yıllarda rekor seviyeye ulaşan hanehalkı finansal borçlarının varlıklarına oranını da aşağı çekiyor. Hanehalkının bireysel krediler ve kredi benzeri borçlarla kredi kartları bakiyesinden oluşan finansal borçlarının; mevduat, tahvil bono, hisse senedi yatırım fonu ve dolaşımdaki paradan oluşan finansal varlıklarına oranı 2003 yılında yüzde 8.5 iken, izleyen yıllarda hızla tırmanarak 2013 yılında yüzde 53.5’i aşmıştı. Merkez Bankası’nın verilerine göre, tüketimi sınırlamaya yönelik önlemlerle birlikte hanehalkı finansal yükümlülüklerinin finansal varlıklarına oranı 2014 yılının üçüncü çeyreğinde yaklaşık dört puanlık düşüşle yüzde 49.7’ye, bu yılın ikinci çeyreğinde de yüzde 48.2’ye geriledi. Böylece bu oran 2012 yılındaki seviyenin de altına inmiş oldu. Son üç çeyreklik dönemde gözlenen düşüşte, finansal yükümlülüklerin varlıklardan daha düşük oranda artması etkili oldu. Nitekim söz konusu dönemler itibarıyla hanehalkı finansal varlıkları yüzde 8.4 oranında artarken, finansal yükümlülüklerdeki artış yüzde 5.4’te kaldı. Hanehalkı finansal kaldıraç oranının düşmesinde, borçlanmanın frenlenmesinin yanı sıra, bireysel döviz tevdiat hesaplarının TL karşılığındaki artış da etkili oldu.

kredi-karti-tablo-2-001.jpg

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir