Unutkanlığın çaresi var!

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Unutkanlık çağın en büyük sorunlarından. Kimi zaman fiziksel kimi zaman da psikolojik nedenlerle ortaya çıkıyor ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Günümüzde aktif yaşamın içinde bulunan her birey iletişim ve bilgi bombardımanı altında kalıyor ama bilinmesi gereken en önemli şey; önüne geçilmediği takdirde ilerleyen yaşlarda çok daha ciddi hastalıklara yol açabileceği! Liv Hospital Bellek Sağlığı Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner “Unutkanlık insanların hafızalarının kilitlendiği noktalardır. Hipokampus dediğimiz yakın bellek yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz eylemleri ve aldığımız bilgileri saklamakla görevli. Devamlı aklımızda tuttuğumuz değerli anlarımız ise beynin korteks dediğimiz kabuk kısmında saklı. Bu bölüm oldukça büyük bir kapasiteye sahip. Ancak hipokampus çok iyi çalışmazsa bu bizim korteksteki bilgileri çağırmamızı da engelliyor. Dolayısıyla bu çok değerli parçayı verimli kullanmak zorundayız” diyor ve ekliyor: “Liv Hospital Bellek Sağlığı Merkezi’nde hipokampusa ait erken tanıya yönelik fonksiyonel ve radyolojik ve genetik değerlendirmelerle ciddi hastalıkları erken tanıyabiliyoruz.”
 
Neden unutuyoruz?
Günümüzde aktif yaşamın içinde bulunan her birey iletişim ve bilgi bombardımanı altında kalıyor. Birim zamanda beynin işleyip kayıt edebildiği bilgi miktarı ise sınırlı. Bu durumda herkes önceliklerine bağlı olarak bilgi kayıt işleminde bazı öncelikler yaratıyor. Dolayısıyla önceliğimizde olmayan konuları kayıt etmekte tembelleşiyor ve yeterince iyi kayıt edemiyoruz. Bu nedenle hatırlayamadığımız her bilgi parçacığı aslında unuttuğumuz değil, kayıt etmediğimiz bilgilerden oluşuyor. Aslında bu bir hastalık belirtisi değil ama unutkanlık kimi zaman ciddi hastalıkların habercisi de olabiliyor.
Unutkanlığın Nedenleri Araştırılıyor
Bellek Sağlığı Merkezi’nde unutkanlığın nedenleri araştırılıyor, unutkanlığın erken belirtisi olduğu hastalıklar tespit ediliyor. Unutkanlık insanların hafızalarının kilitlendiği noktalardır. Hipokampus dediğimiz yakın bellek yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz eylemleri ve aldığımız bilgileri saklamakla görevli. Devamlı aklımızda tuttuğumuz değerli anlarımız ise beynin korteks dediğimiz kabuk kısmında saklı. Bu bölüm oldukça büyük bir kapasiteye sahip. Ancak hipokampus çok iyi çalışmazsa bu bizim korteksteki bilgileri çağırmamızı da engelliyor. Dolayısıyla bu çok değerli parçayı verimli kullanmak zorundayız.
Unutmaya neden olan faktörler
1) Damar sertliği (Ateroskleroz)
2) Yaşla beraber beynin glukoz metabolizmasının bozulması (Metabolik sendrom)
3) Depresyon
4) Obezite
5) Sakin ve durağan yaşam
6) Kontrolsüz hipertansiyon
7) Hormonal etkiler (Erken menopoz, tiroid hastalıkları)
8) Sigara ve alkol tüketimi
Belleği güçlendirmek mümkün mü?
Belleği güçlendirmek mümkün değil ama belleği maksimum seviyede, verimli bir şekilde kullanmak ve bu performansı korumak mümkündür. Kan dolaşımı, çevresel faktörler, yaşam biçimi çok önemli.
Düzenli olarak bulmaca çözün.
Yaptığınız iş haricinde okumalar yapın.
Günde 1 saat yürüyüş yapın.
Uykunuza ve beslenmenize dikkat edin.
Toksin maddelerden uzak durun.
Stresten uzak durun.
Kendinize bir hobi oluşturun.
Bellek Sağlığı Merkezi’ne kimler başvurmalı?
Her unutuyorum diyen kişi bellek için bir check-up’tan geçmelidir. Her zaman kişinin veya yakınlarının dikkatini çeken bir unutkanlık olduğunda bunun bir nedeni vardır. Unutkanlık bir alarmdır. Bazen bazen metabolik bir alarmdır. Bazen de beynin yapısal olarak bozulduğunu gösteren bir alarmdır. Genç ve orta yaşta alacağımız basit tedbirler ile beynimizi bugün için değil ileri yaşlar için hazırladığımızı unutmamalıyız. Özellikle genç yaşlarda unutkanlığın giderek yaygınlaşması beraberinde ileri yaşlarında “bunama yapan hastalıklara (Alzheimer tipi demans gibi)” yakalanma korkusunu beraberinde getiriyor. Oysa çoğu zaman iletişim ve iş yoğunluğunun artması ile birlikte fazlasıyla yüklenen beynin yakın bellek merkezleri yorgunluğu söz konusudur. Bellek Sağlığı Merkezi’nde unutkanlık yakınmasının tıbbi bir sorun olup olmadığı araştırılması yapılıyor. Böylece hipokampusa ait erken tanıya yönelik fonksiyonel ve radyolojik ve genetik değerlendirmelerle ciddi hastalıkları erken tanıyabiliyoruz.