Akıllı Belediyecilik Zirvesi’nde medya yönetimi tartışıldı

Esra Özarfat - Bursa

Akıllı Belediyecilik Zirvesi’nde yerel yönetimlerde medyanın etkin kullanımı ve medya konularının tartışıldığı oturumda konuşan Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Talip Aktaş, kentleşmeyle birlikte artan ihtiyaçların yerel yönetimler tarafından katılımcı bir anlayışla karşılanması gerektiğini vurguladı. Aktaş; akıllı medya sistemlerinin de sürekli kriz yönetimi esasına dayalı çerçeve üzerine oturtulması gerektiğini söyledi. 
 
Akıllı Belediyecilik Zirvesi’nde “Medya Yönetimi” konusu masaya yatırıldı. Marmara belediyeler Birliği Genel Sekreteri Cemil Arslan’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve Bölgeler Koordinatörü Talip Aktaş, HaberTürk Köşe Yazarı Esra Boğazlıyan, Cine5 Dijital Hayat Program Yapımcısı Bilal Eren, Medya A.Ş. Genel Müdürü Bekir Kaplan, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Radyo Viva Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Yerel yönetimlerde sosyal medyanın etkin kullanımı, veri depolama, içerik yönetimi ve içerik yönetimi yoluyla kent değerlerinin tanıtılması, sosyal medya aracılığıyla vatandaşa ulaşma ve empati kurabilme gibi konular tartışıldı. 1800’lü yılların başında dünya nüfusunun sadece yüzde 3’ünün kentlerde yaşadığına, bugün ise kentlerde yaşama oranının yüzde 53.6’ya yükseldiğine dikkat çeken Talip Aktaş, kentleşmenin nüfus artış hızından daha hızlı geliştiğini ifade etti. 2050 yılında dünya nüfusunun 9.9 milyara ulaşmasının beklendiğine dikkat çeken Aktaş, “Her yıl dünyadaki kent nüfusuna 7 New York büyüklüğünde nüfus ekleniyor” dedi. Sanayi devrimi, elektrikli motorlar ve bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin ardından bugün dördüncü sanayi devrimi sürecinin yaşandığına dikkat çeken Talip Aktaş, “Yüksek bir veri akış ağı üzerinden makinelerin ve sistemlerin birbirleriyle konuştuğu bir çağdan bahsediyoruz. Artan ihtiyaçları ve sınırlı olanakları yönetebilmek için imdadımıza dördüncü sanayi devrimi dediğimiz bilgi çağının olanakları yetişiyor. Akıllı kentler için sistemler tek başına belirleyici değil, bu sistemlerin üzerine kurulacak olan ve o sistemleri kullanacak olan akıllı yönetişim sistemlerinin oluşturulması gerekiyor” diye konuştu. 
 
“Kentler ekonomik olarak büyük zenginlik yaratacak”

Kentleşmeyle birlikte artan ihtiyaçlar nedeniyle mevcut sorunların üzerine yeni sorunlar eklendiğine vurgu yapan Aktaş, “Kentler önümüzdeki dönemde ekonomik olarak da çok büyük değer, zenginlik ve fırsatlar yaratacak. Ancak bu gelişmeyi doğru yönetme becerisi birinci derecede öne çıkacak unsur. Karmaşık sistemleri iyi yönetebilmek, kaynakları doğru kullanabilmek, verimliliği, yaşam kalitesini artırmak ve giderleri azaltmak için de kentlerin akıllı kentler olarak tasarlanması başarı düzeyinde belirleyici. Parlamenter sistemin yerini katılımcı yönetimlere bırakacağı öngörüsü var. Bu da yerel yönetimlerdekilerin kentlerde yaşayanlarla doğrudan ve katılımcı ilişki kurması zorunluluğunun sistematik bir yapı içerisinde oluşturulması demek. Karar alma süreçlerinin doğru ve etkin düzenlenmiş bir medya yönetim stratejisi ile önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Akıllı sistemlerin üreteceği bilginin; kolay, hızlı, etkili, anlaşılabilir, arama, tarama, paylaşma, manipüle etme ve yeniden kullanılabilme yeteneğine sahip bir yapı üzerine inşa edilmesi gerektiğine işaret eden Talip Aktaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Çözüm ne kadar hızlı ve anlık olacaksa aslında krizler de o kadar hızlı  bir şekilde gelişecektir. Akıllı medya sistemlerinin de sürekli kriz yönetimi esasına dayalı çerçeve üzerine oturtulması son derece önemli. Ülkelerin gelişme ve kalkınma rekabetinden çok kentlerin rekabetini göreceğiz. Kentlerin yatırım çekme, refah oluşturabilecek unsurlar için mücadele merkezi olma yolunda bir kanı var.”