Nevşehir’de can çekişen bağcılığa çözüm kooperatif

Nevşehirde turizmden sonra en büyük gelir kapısı olan bağcılıkta bağ alanı ve üretim miktarı her geçen yıl gerilerken, bağcılıkla uğraşanların sayısı da azalıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HİLAL SÖNMEZ

NEVŞEHİR-Türkiye, dünyada üzüm üretimi yapan ülkeler arasında ilk beşte yer alıyor ve 3 milyon 700 bin ton yaş üzüm üretimi yapıyor. Nevşehir ise ülke genelindeki üzüm üretiminde 4. sırada bulunuyor. Şarap üretiminde de Türkiye’nin %20’ lik kısmını oluşturarak Tekirdağ’dan sonra ikinci sırada yer alıyor ve üretilen üzümlerin %75’i sanayi tipi üzümlerden oluşuyor. Üzümün işlenmesi ile elde edilen ürünleri ise şarap, sirke, pekmez, pestil ve cevizli sucuk oluşturuyor. İç pazarda tüketilmesine rağmen, bu üretim endüstriyel bir kimliğe bürünmüyor ve ilin ticari kapasitesini dışarıya taşımıyor. İl genelinde 1970 yılında 42 bin hektar olan bağ sahası, 2001 itibariyle 23 bin 341 hektara kadar düştü. Bölge halkının en önemli geçim kaynaklarından olan bağcılıkta yaşanan sorunlar, ilin üretime dayalı büyümesini yavaşlatıyor. Bağcılık yapanların yaş ortalaması 40 ve üzerinde seyrediyor. Gençlere gereken teşvik ve bilincin kazandırılmaması, farklı sektörlerde iş arayışı ile şehir merkezine ve çevre illere göçü artırıyor. Üzümü ve yaprağını; üzüm suyu, üzüm turşusu, pekmez, sirke, köftür, salamuralık yaprak ve benzeri şekillerde işleyerek satan kadınların, ev ekonomisine katkı sağladığı da düşünüldüğünde, bağcılığın yöre halkı için önemi daha çok ortaya çıkıyor. Sorunların ortadan kalkması için ortak görüş ise, “üzüm üreticilerinin birlik çatısı altında toplanmaları ve etkili pazarlama yönetiminin oluşturulması” yönünde şekilleniyor.

“Verim artışına etki yapacak kültürel tedbirler alınmalı”

Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Salih Çelikbaş, kuraklık nedeniyle bazı bağ alanları başka amaçlara yöneltilirken, yaşlanan bağların yenilenmesi ve ekonomik değeri olmayan çeşitlerin de kaldırılıp yerine menşei belli, kaliteli yerli üzüm çeşitlerinin üretilmesi ve şaraplık üzüm çeşitlerinin üretimini arttırıcı tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Geleneksel ürünlerin yaşatılması için öncelikle üreticinin desteklenmesi, verim durumlarına göre fiyat politikasının esas alınması ve bağ bölgelerinde verim artışına etki yapacak kültürel tedbirler alınması gerektiğine işaret eden Çelikbaş, şu önerilerde bulundu: “Yörede bağcılığın geliştirilmesi için modern yöntemlere geçilmesi gerekiyor. Maliyetin düşmesi ve ilimizde bağcılığımızı geliştirmek için bağlar telli terbiye ile tesis edilmeli, bağcılarımıza gerekli eğitimler verilmeli.”

“Bölgede üzümü işleyecek entegre tesise ihtiyaç var”

Nevşehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Salaş da bölgede bağcılığın can çekiştiğini ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: “Bölgede ürününü alıp işleyecek üzüm suyu, sirke, pekmez, şarap, daha ileri düzeyde gıda alkolü üretebilecek entegre tesise ihtiyacımız var. 1980 sonrasına Taskobirlik’in üzümü değerlendirme politikası ile rekoltemiz 120 bin ton civarına çıkmıştı. Ancak 2002 sonrası Tekel’in özelleştirilmesi, şarapta uygulanan ÖTV’nin artması, özelikle sofralık şarap tüketimini olumsuz etkiledi. Tüketimde azalma ve kayıt dışılık doğdu. Şarap üreticisi firmaların üretim firması olarak değil de gayri resmi iş yapan işletme olarak görülmesi, denetimlerin resmi kurumlarca, topluca ve yanlarında kolluk kuvvetleriyle yapılması ise birçok firma üzerinde olumsuz etki yarattı. Sektörün bu gelişmelerden etkilenmesi ile bölgemizdeki rekolte bugün 30 bin ton civarına düştü.”

Üreticiler ne diyor?

Bölge bağcılarına eğitim ve pazarlama alanı sunulmalı Avanos İlçesi Göynük Köyü’nde bağcılık yapan Kemal Bilgiç, reklam ve pazarlamada sıkıntı yaşadıklarını dile getirerek, “İki yıldır üzüm festivali yapıyoruz, ama tanıtım noktasında zayıfız. Komşumuz olmasına rağmen Kayseri’ye satamıyoruz, hatta kendi il merkezimize bile satamıyoruz. 5 -6 yıl kadar önce Göynük Yaş Sebze ve Üzüm Kooperatifini kurduk. Üzümün pazarlanması için çalışmalar yapıyoruz. Şaraplık üzümler için anlaşmalar yapılıyor. Göynük’te koopratifin çok faydasını görüyoruz” dedi. Hacıbektaş İlçesi Karaburma Köyü bağcılarından Musa Ülger de bağcılıktan elde edilen gelirle insanların geçimini sağlamasının imkansız olduğunu ifade ederek, “Köyümüzde sadece 40 yaş üstü kişiler bu işe devam ediyor, gençler ilgilenmiyor. En önemli sıkıntımız üretimde değil pazarlamada. Kapadokya bölgesinin bağcılarına gerekli eğitim ve pazarlama alanı sunulursa çok daha verimli bir hale geliriz. Gençler burada kendi işlerini yaparak para azanabilselerdi hem bağcılıkta ileri giderdik, hem de göç engellenirdi” diye konuştu. Ürgüp İlçesi Ulaşlı Köyü bağcılarından Recep Yazgı da “Bir an önce kooperatifleşmezsek, işimiz her sene kötüye gidecek. Üzümü alan firmalar her sene bir fiyat belirliyor ve bizim isteğimizin altında alıyorlar. Ayrıca pazar alanımızı genişletmeli, reklamı artırmalıyız” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir