2025 yılında faaliyete geçecek 5 bin kişiye istihdam sağlayacak

 Türkiye’nin tarım sektöründe atılım yapma şansı olduğunu söyleyen Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Enver Olgunsoy, özellikle katma değeri yüksek olan aromatik bitkilerin Türkiye için önemli bir kazanç alanı olacağını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 Özlem SARSIN

Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİ OSB) Yönetim Kuru­lu Başkanı Enver Olgunsoy, Türki­ye’de ve dünyada ilk ve tek olacak olan Kınık TDİ OSB’nin özellik­le tıbbi ve aromatik bitkiler konu­sunda öncü ve güvenilir bir kurum olacağını ifade ederek 2025 yılının ilk çeyreğinde bölgede faaliyet­lerin başlayacağını söyledi.

Bün­yesinde kurulması planlanan Ar- Ge laboratuvarı ve konusunda uz­man ekipleri ile tıbbi ve aromatik bitki üretimine ve ticaretine ilgisi olanlara kapılarının açık olduğu­nu dile getiren Olgunsoy, “Dünya­da bu bitkilerin kullanım oranı aşı­rı şekilde artıyor ve gitgide de talep yükseliyor. Dünya şifalı bitki pa­zarı verilerine baktığımızda 2023 yılında 328 milyar dolarlık bir bü­yüklüğe sahip olduğunu görüyo­ruz. 2025 yılı vizyonu ise 555 mil­yar dolar büyüklüğüne ulaşmak. Türkiye’nin payı ise maalesef kat­ma değersiz ürün sattığımız için istenen seviyelerde değil” dedi.

“Kümelenme olacak”

Kınık TDİ OSB’nin alanında bir kümelenme oluşturacağına işaret eden Olgunsoy, bölgenin sadece Kınık’a değil bütün Bakırçay Hav­zası’na hizmet edeceğini söyledi. Olgunsoy sözlerine şöyle devam etti, “Ülkemizin bitkisel florası de­ğerlidir. Mitolojide flora bitki ve ilkbahar tanrısıdır. Biz maalesef floramıza ihanet içindeyiz.

Bu or­ganize bölgenin kurulması ile bü­tün Türkiye’ye örnek olmak isti­yoruz. Türkiye’de tıbbi aromatik bitki deyince ilk akla gelen lavan­ta, kekik oluyor. Hâlbuki öyle de­ğil. Bizde 8 bin 500 tür var. Bun­ların beşte biri tıbbi aromatik bit­ki olma kapasitesine sahip. Bunun hepsi araştırılmış değil. Araştırı­lırsa bir sürü özelliği olan bitkimiz ortaya çıkacaktır” diye konuştu.

Türkiye’nin ilaç ve kozmetik en­düstrisinde kullanılan bitkileri it­hal ettiğini hatırlatan Olgunsoy, “Ben bir eczacı olarak bu işin 53 yıldır peşindeyim. Ve nihayet böy­le bir OSB kurabildik. Bu bölge ile adeta Kınık’ın başına devlet kuşu kondu diyebiliriz. En kötü üründe bile 1’e 9, eğer iyi ürün seçerseniz 1’e 30 katma değeri var” dedi.

Kınık TDİ OSB’nin katma de­ğerini öncelikle bölge halkına an­latmak istediklerini kaydeden Olgunsoy, bölgede Kınıklı üre­ticilere ve kooperatiflere yer ve­receğiz. Kınık’ı çok önemsiyo­ruz. Burada 5 bin kişiye istihdam sağlayacağız. Ama aslında bizim OSB’miz bütün Bakırçay’a hitap edecek. Bakırçay bugün İzmir’in en bakir ovası.

Bakırçay’da 80-90 metrede su var, barajlar var. Su sıkıntısı olmayan bir bölge. Ama mutlaka suyu dikkatli ve geri dö­nüşümlü kullanmak önemli. Kı­nık Tarıma Dayalı OB’nin dışın­da yine Kınık’ta Karma OSB var. Bergama ve Dikili’de de OSB’ler var. Bir üst yö­netim oluşturularak bölgedeki OSB’lerin döngüsel ekonomi­ye katkısının sağlan­ması gerekiyor” di­ye konuştu.

“Belgelendirme yapacağız”

Bölge bünye­sinde kurulacak olan Ar-Ge merkezi ile ürün çıktıların sertifi­kalandırılacağını belirten Olgun­soy sözlerini şöyle noktaladı: “Ye­rel yönetim ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bu konuda birlikte çalışıyoruz.

Tıbbi aromatik bitki­lerde, sertifikalı ürün, tohum ve fide kullanmanız lazım. Maalesef ülkemizde sertifika ile tohum ve fide bulma konusunda sıkıntı var. Ar-Ge merkezinde ürün çıktıları­nı standardize edip yurt dışına sa­tışı sağlayacak belgelendirme ça­lışmaları yapacağız. Mesela üre­ticiler tıbbi aromatik bitkilerden lavantanın şu anda yağını satamı­yorlar. Çünkü çıktının kontrolünü yapacak, rapor verecek tesis yok.

Biz bu sorunları çözeceğiz. Bu­nun devamında da bir ürün borsa­sı yapmamız lazım. Çok yakın za­manda 600 üyeli bir kooperatif la­vanta ekmiş ve 400 kilo kadar ürün almışlar ancak sonra biz bunu nereye satacağız diye ortaya çıktılar. Bize talep gel­di ve bir takım yönlendirme­lerde bulunduk. İşte bu işin borsası yok, satışla ilgi­li standardizasyonu yok. Borsa kurul­ması konusunda da İzmir Ticaret Borsası ile birlik­te çalışma yap­mak istiyoruz.”

“OSB’den ‘S’ çıkacak”

 Kınık TDİ OB ve Türkiye’deki 42 ihtisas tarım bölgesinde tarım yapıldığını, bu nedenle “sanayi” kimliğinin çıkarılarak organize bölge olmayı talep ettiklerini de aktaran Olgunsoy, “Tarım alanlarını tarım için kullanıyoruz. Bu kapsamda Tarım Bakanlığı’na başvurarak OSB’nin içinde sanayi kelimesinin kalkmasını istedik. Tarım Organize Bölgesi olmasını istedik ve karar imza aşamasında” dedi

Türkiye kantaron bitkisinde önemli bir üretici

 Önemli bir aromatik ve tıbbi bir bitki olan kantaron bitkisinin dünya genelinde trankilizan olarak kullanıldığını belirten Olgunsoy, Türkiye’de ise sadece yağ olarak kullanıldığını belirtti. Olgunsoy sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada bu konuda eğitim almış hekimlerin kestiği 40 milyon adet reçete var. Sadece Almanya’da 5 milyon reçete var. Ülkemizde ise reçete sayısı sıfır. Halbuki kantaron bitkisinin membası Türkiye’dir. İzmir’de bile iki çeşit endemik kantaron bitkisi var.”