Enerji nerede Türk müteahhit orada

Türk müteahhitlerin 26 milyar dolarlık rekorun yüzde 65'lik bölümünü Türkmenistan, Irak, Rusya, İran ve Suudi Arabistan'daki projelerden elde etmesi dikkati çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA- 2012 yılında yurtdışında 26 milyar dolarlık proje üstlenerek önemli bir rekora imza atan Türk müteahhitlik sektörü, en yüksek tutarlı işleri Türkmenistan, Irak, Rusya, İran ve Suudi Arabistan'dan aldı. 26 milyar dolarlık rekorun yüzde 65'lik bölümünü bu ülkelerden alan sektör, geçtiğimiz yıl 433 yeni proje üstlendi.
 
Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından ''Risk Odağının Finansal Piyasalar Olmaktan Çıkıp Siyasi Gelişmelere Kaydığı 2013'e Girerken'' başlığıyla yayımladığı İnşaat Sektörü Analizi'nden derlenen bilgilere göre, Türk müteahhitlerin 2002'de yurtdışında üstlendiği işlerin toplamı 2,6 milyar dolarken, bu rakam 10 yılda 10 kat artarak 26,1 milyar dolar oldu.
2012 yılı sonunda faaliyette bulunulan ülke sayısı 100'e, bu ülkelerde gerçekleştirilen proje sayısı 7 bine, yurtdışında üstlenilen işlerin toplamı ise 240 milyar dolara ulaştı.
Türk müteahhitleri geçtiğimiz yıl 433 yeni proje üstlenilirken, 2002'de ortalama 20 milyon dolar seviyesinde gerçekleşen ortalama proje bedeli, daha nitelikli projeler üstlenilmesiyle 2012'de ortalama 60 milyon dolar seviyesine ulaştı.
 
Etiyopya'daki projelerin toplamı 1,6 milyar dolar
 
Geçtiğimiz yıl en çok iş üstlenilen ilk beş ülke sırasıyla Türkmenistan, Irak, Rusya, Suudi Arabistan ve İran olurken, bu ülkelerde üstlenilen projelerin toplam tutarı bu dönemde üstlenilmiş olan toplam iş tutarının yüzde 65'ini oluşturdu.
Söz konusu dönemde Türkmenistan'da üstlenilen 80 projenin toplam bedeli yaklaşık 4,8 milyar dolar olurken, Irak, müteahhitlik firmalarımızın en fazla proje üstlendikleri ikinci ülke olarak öne çıktı. Müteahhitlik firmaları 2012 yılında Irak'ta yaklaşık 4,3 milyar dolar tutarında 114 adet proje üstlendi.
Türk müteahhitlik sektörünün 2012'de en yüksek tutarlı işleri petrol ve doğalgaz ihraç eden ülkelerden alması dikkati çekti. Bu dönemde, Türkmenistan'dan 4,8 milyar dolar, Irak'tan 4,3 milyar dolar, Rusya'dan 3,6 milyar dolar, Suudi Arabistan'dan 2,2 milyar dolar ve İran'dan 1,8 milyar dolar tutarında proje üstlenildi.
Etiyopya'da toplamda 1,6 milyar dolarlık proje üstlenilmesi göze çarparken, Kolombiya, Papua Yeni Gine, Somali ve Peru 2012 yılında Türk müteahhitlerinin ilk defa proje üstlendikleri ülkeler oldu.
 
Yavaşlamasının nedeni ''belirsizlik alerjisi''
 
Analize göre, inşaat sektöründe yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 olarak gerçekleşen büyüme hızı üçüncü çeyrekte yüzde 0,4 ile yerinde saydı. Sektörün ilk 6 aylık dönemde yüzde 1,5 olan büyümesi ise 9 aylık dönem itibariyle yüzde 1'e geriledi.
Geçtiğimiz yılın Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre belediyelerce yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların bina sayısı yüzde 9,4, yüzölçümü yüzde 7,7, değeri yüzde 2,3, daire sayısı ise yüzde 7,1 oranında azaldı.
2012'de sektörün yavaşlamasının ekonominin yavaşlamasından daha fazla olduğu vurgulanarak, bunun nedeni ''belirsizlik alerjisi'' olarak ifade edildi.
Analizde kamu yatırımları ile özel sektör yatırımlarının gerilemesine ve konut talebinin belirgin biçimde hız kesmesine bağlı olarak inşaat sektöründe ciddi bir durgunluk yaşandığı vurgulandı.
İleri ki dönemde inşaat sektörünün canlanabilmesi için hükümetin gündemindeki büyük ölçekli alt ve üstyapı projeleri için finansman yaratılmasının, son dönemdeki özelleştirmelerden elde edilen kaynakların yatırım amaçlı kullanılmasının, iç talebin ve özel sektör yatırımlarını canlandıracak önlemlerin alınmasının gerekliliği savunuldu.
 
Yüzölçümündeki artış umut veriyor
 
İnşaat sektörü üretiminde konut sektörünün yüzde 60'a yaklaşan ağırlığının bulunduğu ve buradaki gelişmelerin sektörün geleceğini biçimlendirdiği belirtilerek, yapı kullanma izin belgelerinin mevcut konut arzı konusunda, inşaat ruhsatlarının ise gelecekteki arzın ve inşaat sektörü üretiminin seyriyle ilgili kayda değer fikir verdiği kaydedildi.
Dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelerin de ele alındığı analizde, ekonominin gidişatının dünyada olduğu gibi Türkiye'de de inşaat sektörünün performansını doğrudan etkilediğine yer verildi.
Sektörün ilk 6 aylık dönemde yüzde 1,5 ve 9 aylık dönem itibariyle ise yüzde 1'e gerilemiş olan büyüme hızının ilk bakışta kaygı verici olmakla birlikte, 9 aylık dönemde yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümünde kaydedilen yüzde 28,7'lik artışın toparlanma olabileceği yönünde umut verdiği vurgulandı.