Kulesi olmayan 'Bio' projenin metrekaresi 4 bin TL’den satışta

Leyla İLHAN
EMLAK GÜNDEMİ

Türkiye gayrimenkul sektörü yeni bir projeyle daha tanışıyor. İstanbul’ un akıllı ve ekolojik yaşam için planlanan ilk gayrimenkul geliştirme projesi olarak adlandırılan Bio İstanbul, Başakşehir-Kayabaşı’nda hayata geçiyor. 2.2 milyar dolarlık yatırım değeri taşıyan ve 2 milyon metrekare üzerinde yapılacak Bio İstanbul projesinde 5 ila 6 bin konut olacak. Yatay konseptle yapılacak projede en yüksek katlı bina 6 katlı olacak. Projede ilk etapta ise Tabanlıoğlu Mimarlık ve  Norveç asıllı Saunders Architecture tarafından tasarlanan sadece 150 adet daire Eylül’de satışa sunulacak. Lansman öncesi metrekare fiyatlarının 4 bin ila 4 bin 500 TL arasında değiştiği projede, hem LEED hem de Breeam sertifikaları yer alıyor. Konutun yanı sıra içerisinde bir çocuk araştırma hastanesi, biyomedikal Ar-Ge merkezi, üniversite, okullar, performans sanatları merkezi, mahalle meydanları, sanat merkezleri, doğal peyzajlı parklar, alışveriş caddeleri, ofislerin yer aldığı Bio İstanbul projesinde sürdürülebilirlik projenin her aşamasında yer alıyor. Bio İstanbul’da her ev İstanbul’daki diğer evlere göre en az 25 oranında daha az enerji harcayacak.
Hollandalı Bio City Development Company (BCDco) ile TOKİ iştiraki olan Emlak Planlama Proje Yönetimi EPP ortaklığı ile hayat bulan Bio İstanbul, yeşile ayırdığı 1milyon metrekare ile dikkati çekiyor.

Yüzde 55’le devletle ortak oldu

Hollanda merkezli firmalarının 6 yıl önce kurulduğunu kaydeden Bio İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Elie Haddad, 1 milyar doların üzerinde işler yapan Bio City Company’nin Bio şehirler ağı geliştirdiklerini aktardı. Bio City Development şirketinin gelişen pazarlarda özellikle sağlık alt yapısı ve bilim parkları alanında projeler geliştirdiğini, son zamanlarda ise emlak geliştirme işinde de uzmanlaşmaya başladığını söyleyen Haddad, ilkinin inşaatına İstanbul’da başladıklarını anlattı. Şu anda Riyad’ta Bio Riyad isimli genel planları tamamlanmış bir projenin daha olduğunu vurgulayan Haddad, bir diğerinin Moskova’da olacağını, bunun için arazi görüşmelerinin sürdüğünü açıkladı.

Avrupa ve Amerika’dan fon toplayan firmalarının 5 yıl önce Türkiye pazarıyla ilgilenmeye başladığını dile getiren Haddad Türkiye’yi seçme nedenlerini şöyle açıkladı: "Türkiye’de özellikle İstanbul’u seçtik. Çünkü pazar uygundu ve fırsatlar sunuyordu. Nüfusun ve kişi başına düşen gelirin yüksek olması, iyi üniversitelerin varlığı ve özellikle çocuk alanında uzmanlaşmış bir hastanenin olmaması etkili oldu."
Bio İstanbul projesinde hasılat paylaşım modeli yerine sermeye modeliyle bir ortaklık kurduklarını aktaran Elie Haddad, ortaklığın yüzde 55’nin Bio City Company’nin yüzde 45’nin kamuya ait olduğunu belirtti. Bu ortaklık modelinin çok daha uzun soluklu bir model olduğunu anlatan Haddad, "Bu modelle projeye tamamlanıncaya kadar kamuya ödeme yapmayacağız. Proje tümüyle bittiğinde kazançlar paylaşılacak. Şu anda elde edilen her kazanç projeye yatırılıyor. Amaç bu projeyi bölgenin en projesi yapmak" dedi.

Kat yüksekliği 6’yı geçmeyecek

Bio İstanbul’un yüksek duvarlı bir proje yerine İstanbul’un eski semtlerinde olduğu gibi mahalle kültürünü öne çıkartacak bir proje olacağını kaydeden Haddad,  projede geleneksel yaşam tarzını yeni teknoloji ile harmanlayarak yeni bir yaşam tarzı sunmayı hedeflediklerini vurguladı.Yatay yapılaşmanın olduğu projede en yüksek katlı binanın 6 katlı olduğunu söyleyen Haddad, 3 faz halinde yapılacak projenin ilk fazından ki binaların ise en fazla üç katlı olacağını belirtti. 2. fazın ise şehir merkezi şeklinde planladığını burada 6 katlı yapıların olacağını aktaran Haddad, son etap da ise daz az katlı binaların olacağını belirterek, "Burada Villalar ve sıra evler tarzı yapılar olacak" diye konuştu.

Manzara için tepelik araziyi seçtik

5 yıl önce TOKİ ve Emlak Planlama Proje Yönetimi EPP tarafından kendilerine bu arazinin gösterildiğini anlatan Elie Haddad,  "Ispartakule ve Bahçeşehir’in olduğu 5-6 milyon metrekarelik alanda bize 2 milyon metrekarelik bir alan teklif ettiler. Bize iki opsiyon sundular, biri daha düz bir alan, diğeri ise şu anda bulunduğumuz daha tepelik ve aynı zamanda Sazlıgölü manzarası bulunan araziydi. Biz üzerinde inşaat yapılması daha kolay olan düz arazi yerine karakteristik özelliği olan araziyi seçtik. Tepelik arazi sayesinde göle bakma, evlerin manzarasının kapanmaması gibi avantajlar elde ettik. Arazinin 1milyon metrekaresini inşaata kullanmış olcağız. Bu alan üzerinde 1 milyon 400 metrekarelik inşaat yapacağız. Geri kalan 1 milyon metrekareyi ise yeşil alan ayırmış olacağız"  dedi.  Projede konutların 800 bin metrekarelik bir inşaat alanına sahip olacağını dile getiren Haddad,  projedeki toplam konut sayısının 5-6 bin olacağını söyledi. Projede 75 bin metrekarenin 8 tane Ar-Ge tesisine ayrıldığını anlatan Haddad, ofis ve ticari alanların 300 bin metrekarelik alana, hastane 80 bin metrekareye, üniversite ise 60 bin metrekarelik inşaat sahip olacağını kaydetti.

Projeyi küçük parçalar halinde satacak

Türkiye’deki ilk projeleri olması nedeniyle ilk etapta 150 gibi sayılı sayıda konutu Eylül ayı sonunda metrekaresini 4 bin 500 TL’den satışa çıkaracaklarını aktaran Haddad, "Farklı bir kalite sözkonusu ve fiyatlarımız da farklı.  Bu farkı bizim alıcılara anlatabilmemiz gerekiyor. Satış pazarlama stratejimizde toplu bir strateji değil. Biz bir kule yapıyor olsaydık birimlerimizin her biri birbirinin aynı olurdu. Bizim bütün birimlerimiz ise birbirinden farklı. Bu 150 konutta bile 80 yakın farklı daire tipi var. Bizim çatılarımızın şekilleri, avlularımız ve tasarımlarımız birbirinden farklı. Pasif enerji tüketimine önem veriyoruz bu nedenle güneş panellerine önem veriyoruz. Güneş enerjisinden faydalanmak için geniş pencereler kullanıyor olacağız. Binalar arasındaki ortak kullanım alanlarının doğru kullanılması için çaba sarfettik. Bütün bunları anlatmak zaman aldığı için projeyi ufak paketler halinde satıyor olacağız. Bu süreç konseptimiz tasarımız tanınana kadar sürecek." 70 metrekarelik 1+1 dairelerden 250 metrekarelik 4+1’lere kadar geniş dairelerin yer alacağı projede bahçeli ve dubleks,  iç avlulu, dış avlulu çok sayıda farklı tipte dairenin bulunacağını belirten Haddad, şu anda 150 konut için ön satış döneminde yüzde 70’e yakın ön talep toplamaya başladıklarını aktardı. Haddad, Kanal İstanbul projesi ve diğer yatırımlar nedeniyle bölgede fiyatların çok fazla artacağını belirterek, yüksek geri dönüşler için şimdi yatırım yapmanın daha doğru olacağını söyledi.

15 bin kişinin yaşayacağı projede ana ihale eylülden sonra

Projenin inşaatı için ön ana ihale yaptıklarını bu ihaleye aralarında bunduğu Koray, Enka, Baytur gibi Türkiye önemli 15 şirketinin başvuru yaptığını kaydeden Haddad, "Eylül ayında inşaat ruhsatı alır almaz ihale sürecine geçeceğiz. Sadece evler içinde değil, alt yapı, peyzaj ve mühendislik için farklı etaplar olacak" açıklamasını yaptı. En son konut birimini 2019 yılında tamamlamayı amaçladıklarını dile getiren Haddad,  konutlar bittiğinde 15 bin kişinin projede yaşamasını öngördüklerini aktardı. Haddad, projenin tamamını ise 2012’de tamamlamayı amaçladıklarını böylece 17 bin kişinin de projede çalışacağını kaydetti. Bu çalışanların çoğunun da yüksek maaşlı kişiler olacağını belirtti. Projede ticari alanlarının LEED konut alanlarının ise İngiliz Breeam’in bütün proje için verilen topluluk sertifikasını alacaklarını söyleyen Haddad, bu konuda Türkiye’deki pilot proje olduklarını kaydetti.

Hastane için üç yabancı zincirle görüşüyor

Bio İstanbul Çocuk Hastanesi’nde 200 yatak olacağını anlatan Elie Haddad, buna ek olarak ta 120 yataklı bir hasta takip biriminin bulunacağı hastanenin özel hastane olarak işletileceğini söyledi. Hastane için dünyada çocuk hastaneleri alanında en önde gelen sağlık kuruluşlarından Boston Çocuk Hastanesi, Toronto’daki The Hospital for Sick Children (SickKids) ile Washington’daki Children's National Medical Center ile görüştüklerini söyledi.

Türk tüketicisi risk almıyor

Özellikle konut sektöründe Türk tüketicisinin risk almadığını savunan Elie Haddad, büyük bir kısmın alışkanlıklarını devam ettirdiğini söyledi. Kendi hedeflerinde ise teknolojiyi ve dünyayı takip eden 30-40 yaş arasındaki yeni jenerasyon olduğunu dile getiren Haddad, eski jenarasyondan ise çevrenin değerini anlayan ekolojik değerlere önem kişiler ile bilim ve eğitim insanlarını hedeflediklerini kaydetti. Türk tüketicisinin bazı davranışlarının kendisini şaşırttığını kaydeden Haddad, "Örneğin üst üst yapılan kötü yapıları sorgulamadan satın alıyor. Ancak inovatif projeler halk arasında ve medyada yeterince yer almıyor" dedi.