'Gazı satanların değil, alanların sözü geçecek'

IAEE Başkanı Prof. Dr. Kumbaroğlu, gaz satışlarında rekabetin kızıştığını belirterek, 'gazı satanların değil, alanların sözü geçecek' dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye ve Rusya arasında yaşanan krizin ardından Türk tarafının Katar-Azerbaycan hamlesi ve İsrail’den gelen ‘Türkiye’ye gaz satabiliriz’ açıklaması ‘enerji piyasalarında yeni bir dönem mi aralanıyor?’ sorusunu da beraberinde getirdi. Merkezi ABD’de bulunan Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği’nin (IAEE) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’na göre yeni dönemde fiyatların düşüş trendine gireceği, rekabetin kızışacağını ve bunun gaz alıcısını önemli kıldığını bildirdi.

Son dönemlerde dünya enerji piyasalarının sadece Ortadoğu’da değil küresel açıdan çok farklı dinamiklere göre tepkiler verdiğini anlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, bu yeni düzende Türkiye, Rusya, İran, Suudi Arabistan, Katar, Azerbaycan, Mısır ve Türkmenistan gibi ülkelerin çok önemli roller oynayabileceğini söyledi.

534534-b.jpg

                                                        Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu

“Rekabet kızıştıkça fiyat düşecek'

Prof. Dr. Kumbaroğlu, Türkiye’de alternatif enerji seçeneklerinin ve farklı güzergahların son yıllarda ilk kez bu denli yüksek sesli tartışılmasının çok güzel bir gelişme olduğunun altını çizerek, “Gazda rekabetin kızıştığı ve fiyatların düşüş trendinde olacağı bir döneme giriyoruz. Rekabetçi dönemde satıcılardan ziyade alıcıların sözü geçerli olacak. Ayrıca, rekabetçi bir piyasada gazın jeopolitik silah olarak kullanılması da mümkün olmaz” dedi.

 
“İsrail’den de gelmeli İran ve Rusya’dan da”

Bir bölgeye ne kadar farklı ve birbirinden bağımsız hattan gaz gelirse o bölgenin o kadar avantajlı olacağına değinen Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:

“Bu noktada İsrail'in sahip olduğu sahalardan elde ettiği gazı ihraç edebileceği ve Türkiye dahil tüm alternatifleri dikkate alacağını açıklaması önemli bir ayrıntı. İsrail’den de, Mısır, Rusya, İran, Türkmenistan, Azerbaycan’dan da Türkiye’ye gaz gelmeli ve rekabet piyasası burada olmalıdır. Bu yaklaşım sadece Türkiye için değil, Avrupa için de çok olumlu sonuçlar getirecek, arz güvenliği ve ucuz fiyat için ortaya önemli bir projeksiyon koyacaktır. Bu vizyonla yapılan tüm kaynak çeşitlendirmesi girişimlerini destekliyoruz. Ancak bilinmelidir ki etrafta bu gaz bolluğu varken Türkiye kimsenin gazına muhtaç değildir. Rusya ile yaşanan krizde ne çok duygusal davranılmalı ne de Ruslar gazı keser korkusuyla yüksek fiyattan uzun vadeli bağlayıcı anlaşmalar yapılmalı. Biz, başta Türk Akımı olmak üzere Rusya ile atılacak diğer tüm alanlarda aklı selimin kazanması taraftarıyız.”