Aynı enerjiyle iki kat üretim mümkün
Enerji Verimliliği Derneği Başkanı İbrahim Çağlar, verimlilik artırıcı projelerle işletmelerin enerji faturalarında yüzde 50’ye varan oranlarda azalma sağlayabildiğini söyledi
Türkiye, küresel ekonomik krize rağmen büyümesini sürdüren nadir ülkeler arasında yer alıyor. Ancak ekonominin en kırılgan olduğu konu enerji. Bu yüzden bir yandan hükümet bir yandan da sivil toplum örgütleri, enerjinin daha verimli kullanımı ve israfın önlenmesi konusunda hem ayrı ayrı hem de birlikte ciddi çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaların sivil toplum cephesindeki en önemli temsilcisi ise Enerji Verimliliği Derneği (ENVER) olarak göze çarpıyor. ENVER’in yönetiminde Türkiye’nin önde gelen enerji üreticisi şirketlerini temsil eden isimlerin de bulunması dikkat çekici. ENVER Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’de enerji verimliliğiyle ilgili sürdürülen çalışmalara ilişkin sorularımızı cevapladı:
Enerji verimliliği Türkiye için ne ifade ediyor?
Türkiye’nin en önemli ekonomik meselesinden biri enerjidir. Bakın... Özellikle petrol, doğalgaz gibi enerji kaynakları açısından zengin bir coğrafyada değiliz. Çok büyük miktarda enerji ithal ediyoruz. Cari açığın da en önemli kaynaklarından biri işte bu enerji kalemleri. Dolayısıyla böyle büyük bir masraf kalemiyle ilgili yapılacak bir yıllık tasarrufla neler yapabiliriz biliyor musunuz? 3 bin 600 okul, üç boğaz köprüsü, üç havalimanı, 738 tam donanımlı hastane...
ENVER bu işin neresinde?
İşte biz ENVER olarak, hızla büyüdüğü için enerji ihtiyacı da artan Türkiye’de enerji üretimini artırmak yetmez, enerjiyi doğru kullanmak da gerekir diyoruz.
Dernek olarak yaptıklarınızdan söz eder misiniz?
Çocuklarımızı da, hanımlarımızı da, sanayicilerimizi de enerji meselesinin içinde değerlendiriyoruz. Bu kapsamda; Enerji Hanım Projesi’yle ev hanımlarına ulaşıyoruz. Enerji Çocuk Proje’mizle geleceğimiz olan çocuklara enerjiyi verimli kullanmanın önemini anlatıyoruz. Enerjinin büyük bölümü sanayi ve ulaşım alanlarında harcanıyor. O konularda da ayrı ayrı projelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. İşte bu dört ayaklı faaliyetlerimizi Enerji Takımı çatısı altında bir araya getirdik. Şimdi Enerji Takımı çalışmalarını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile birlikte yürütüyoruz.
Sözünü ettiğiniz projelerle neler elde ettiniz? Yeni projeleriniz de olacak mı?
Şu ana kadar Enerji Hanım Projesi ve Enerji Çocuk Projesi ile ulaştığımız kişilerde kısa zamanda farkındalık oluşturmayı başardık. Konuyla ilgili gerek okullarda, gerekse de evlerde gerekli çalışmalara devam ediyoruz. Önümüzdeki süreçte bu işi toplumun tüm katmanlarına yaymak amacındayız. Şimdi... Güçlü Sanayi Verimli Enerji sloganıyla yola çıktığımız Enerji Verimli Sanayi projesiyle sanayi alanında daha aktif olacağız. Takımın en yeni üyesi de Ulaşımda Enerji Verimliliği. Burada da, doğru sürüş teknikleriyle kullanıcıları bilgilendiren projeleri peyderpey hayata geçireceğiz.
Bugüne kadarki çalışmalarla örneğin 2014’te elde edilen tahmini enerji tasarrufu miktarı nedir?
Enerji Hanım kapsamında anlatılanları uygulayan bayanlar, elektrik faturalarında 20-35 lira arasında bir düşüş olduğu bilgisini paylaşıyor. Yani bu tasarruf, yılda bir çeyrek altına denk geliyor.
Diğer yandan, verimlilik artırıcı projeler sonucunda işletmelerin yarısından fazlası enerji faturalarını yüzde 10 aşağı çekti. Proje kapsamındaki diğer işletmelerin faturalarında da yüzde 20-50 arasında azalma meydana gelmiş durumda. İşte tüm bu rakamlar, sanayinin genelinde verimli enerji kullanımı gerçekleştiğinde ne kadar büyük bir tasarruf sağlayacağımızı da çok net biçimde gösteriyor.
Enerji tasarrufu sağlamanın püf noktaları neler?
Öncelikle şunu ifade edeyim... Enerji verimliliği üretimden değil, adı üstünde, enerjiden tasarruf etmektir. Daha çok üretimi daha az maliyetle yapmak, bilhassa enerji masraflarını aşağıya çekerek olur. Bugün Türkiye’de 1 birimlik üretim için 3 birimlik enerji har- cıyoruz. Peki Japonya’da bu durum nasıl? Orada 1 birim üretim için 1 birim enerji kullanılıyor. Onlar bu işi üretimden kısarak, büyümeden vazgeçerek yapmadılar. Tam aksine, Japonya bu sayede büyüdü.
Bu söyledikleriniz Türkiye için ne ifade ediyor?
Demek ki biz ülke olarak bir yandan daha çok üretelim derken, diğer taraftan enerjinin önemli bir bölümünü heba ediyoruz. Bu nedenle gerek sanayide gerekse de diğer alanlardaki firmalarda enerji, basit bir maliyet kaleminden ibaret değil. Yani enerjinin doğru ve etkin kullanımı, ciddi bir ülke meselesidir.
Şirketlerin bu meseleye hangi perspektiften baktığı da önemli diyorsunuz...
Evet, tabii... İşletmelerde enerji verimliliği sağlamak için önce bir bakış açısına ihtiyaç var. Enerjinin kullanımı sıradan bir iş değil. Planlı, kapsamlı bir şekilde olaya bakmalısınız. Dolayısıyla da her işletme kendi iş akışına uygun şekilde bir enerji yönetim sistemi oluşturmalı, nerelerde tasarruf yapabileceğini ortaya çıkarmalı. Mesela düşük enerji tüketen makineler, ekipmanlar, aydınlatma araçları kullanılması, çalışanların bu konuda bilinçlendirilmesi çok önemli.
Küçük ama çok etkili önlemler alınabilir
Enerji tasarrufu ne kadar mümkün? Vatandaşa neler önerirsiniz?
Hayatın pek çok alanında küçük ama çok etkili önlemler alınabilir. Örneğin çamaşır makinesini tam doldurmadan çalıştırmamak, bulaşığı elde yıkamak yerine makine ile yıkamak ya da televizyonu kumandasından değil düğmesinden kapatmak gibi gerçekten çok kolay önlemler var. Yeter ki bunları hayatımızın bir parçası olarak uygulayalım. Ayrıca düşük enerji harcayan beyaz eşyaları kullanmak, bunları tercih etmek, sadece hane bütçelerimiz için değil ülke ekonomisi için de büyük önem taşıyor. Aynı şekilde ulaşımda da durum böyle. Örneğin aracınızı 95 kilometre hızın üstünde sürmezseniz, hem daha güvenli yol alırsınız hem de yakıt tasarrufu sağlarsınız. İşte bütün bunlar bırakın hayatınızı kısıtlamayı, hayatı daha iyi daha verimli yaşamınızı sağlar. Bu kadar basit...