Çatıda güneş enerjisinde ikincil mevzuat bekleniyor

GÜNDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz, güneş enerjisi sistemini çatısına kuran bir konut sahibine muhasebeci tutma, beyanname verme, fatura kesme gibi zorunluluklar getirilmesinin uygulamanın tüm çekiciliğini ortadan kaldırabileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) tarafından çatılara kurulacak güneş enerjisi sistemleriyle ilgili olarak yerel yönetimlerin yapı ruhsatı vermesi zorunluluğunun kaldırılmasının önemli bir kolaylık sağlayacağı, işleyişte cazibenin korunabilmesi için ikincil mevzuatta da bazı hassasiyetlerin dikkate alınması gerektiği belirtildi.

GÜNDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nazım Yavuz yaptığı açıklamada, haziran ayı sonunda yayımlanan ve çatıların üzerine kurulacak güneş sistemleriyle ilgili önemli bir engelin kaldırıldığı düzenlemeye ilişkin, "Belediyelerin yapı ruhsatı verme zorunluluğu kaldırılarak çatılardaki güneş enerjisi sistemleri konusunda en azından bürokrasinin önüne geçilmiş oluyor ancak netleşmesi gereken başka konular da var." dedi.

Daha önceki güneş çatı projelerinde ruhsat alma zorunluluğunun pratik olmadığını ve bu durumun uygulamaların yaygınlaşmasını engellediğini ifade eden Yavuz, şöyle konuştu:

"Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun söz konusu engeli kaldıracak düzenlemesi sektörün geleceği açısından umut verici. Belediyelerin konuyla ilgili müdahil olup, ruhsat verme sürecinde işi zorlaştıran bürokrasisinin önüne geçiliyor. Bu önemli bir gelişme, ancak atılması gereken adımların ilki konumunda. Bundan sonra ‘bu iş serbest’ diyemeyiz. Daha netleşmesi gereken başka konular da var. Yapı ruhsatının kaldırılması konusundan bir kontrolsüzlük ortaya çıkması beklenmiyor. Konu, uzman kişilerce belli esaslara bağlanmaya çalışılıyor. Bu noktada GÜNDER olarak kamudaki yetkililerle ortak bir çalışma ortamı oluşturduk."

"Tüketiciler, üretici oluyor"

Yavuz, çatı uygulamaları sayesinde, sadece meskenlerin değil endüstriyel binaların, hastanelerin, okul veya AVM gibi yapıların da birer elektrik üretim merkezi haline gelebileceğini belirterek, “Çatısında bu sistemleri bulunan tüketiciler, artık üretici haline geliyor. Bu kişiler elektrik üreticisi konumuna sahip oluyor. Burada, faturalandırma nasıl olacak, nasıl mahsup edilecek gibi teknik detaylara ilişkin çalışmalar ise sürüyor. Konunun yakında sonuçlanacağını düşünüyorum. Bir evin normalde elektrik gideri 3 ila 5 kilovatsaat kurulu güce denk gelmektedir. Oluşturulacak yeni sistemde 10 kilovat altı diye hesaplanması ve olabildiğince harçlardan, birtakım masraflardan arındırılarak elektriğin maliyetinin düşürülmesi hedefleniyor." değerlendirmesinde bulundu.

Çatılarda 5 kilovatlık bir tesisin maliyetinin binadan binaya, elektrik trafolarına ve iletim hatlarına olan uzaklığına göre değişeceği dikkate alındığında, yaklaşık 5-6 bin dolar civarında bir kurulum maliyetinin söz konusu olacağını anlatan Yavuz, bundan sonra yapılacak binaların en azından güneşe uygun dizayn edilmesiyle bu sistemlerden daha fazla yararlanılabileceğini söyledi.

"Fatura yerine gider makbuzuyla ödeme"

GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu da çatılara güneş sistemi kuran tüketicilerin “üretici” haline gelmesiyle ortaya çıkacak teknik detayların, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının üzerinde çalıştığı ikincil mevzuatla netleşeceğini vurguladı.

Burada çeşitli yöntemlerin izlenebileceğini ifade eden Telemcioğlu, şöyle devam etti:

"İkincil mevzuatta Maliye Bakanlığı nasıl bir yöntem izleyecek? Kiralarda olduğu gibi ‘belirli bir istisna sınırından sonra mı vergilendirmeye gidecek, yoksa hiçbir ayrım yapmadan mevzuatı aynen mi uygulayacak' bütün bunlar cevap bekleyen önemli konular. Bu sistemi kuran bir konut sahibi vergi mükellefi olarak fatura kesip beyanname mi verecek? Aylık 100-150 lira gelir elde eden bir abonenin ülke enerjisine sağladığı katkıyı mı göz önüne alacağız, yoksa yıllık 1.000 lira gelir elde eden tüketiciye muhasebeci tutma, beyanname verme zorunluluğu mu getireceğiz? Çünkü, güneş enerjisi sistemini çatısına kuran bir konut sahibine muhasebeci tutma, beyanname verme, fatura kesme zorunluluğu getirilmesi yatırımdan elde edilecek gelirden daha fazla bir yükle uygulamanın tüm çekiciliğini ortadan kaldırabilir."

Telemcioğlu, çatısında güneş enerjisinden elektrik üretenlere daha pratik ve etkili bir yöntem olarak gider makbuzu ile ödeme yapılabileceğine dikkati çekerek, "Dağıtım firması sayaçları okur, abonenin hak ettiği bedel ile ilgili olarak kaynağında her türlü vergi resim harç bedelini keser ve abonenin hesabına parayı yatırır." ifadelerini kullandı.

"İlave destekle amortisman süresi yarıya indirilebilir"

Öte yandan, çatılardaki güneş uygulamalarının desteklenip desteklenmeyeceğine ilişkin bir belirsizlik olduğunu da vurgulayan Telemcioğlu, "Normal bir arazideki güneş paneli 6-7 yılda maliyetini amorti edebiliyor fakat çatılardaki uygulamalarda bu süre 12-13 yıla kadar uzayabiliyor. İlave desteklerle çatı uygulamalarında da amortisman süresi yarıya indirilebilir." diye konuştu.

Telemcioğlu, satın alma garanti fiyatının 10 kilovat altı kurulumlar için yüzde 50 artırılmasının veya yerli katkı payının, bu tür kurulumlar için önemli avantajlar sağlayacağını belirterek, kamunun faizsiz kredi olanağı sağlamasının da sektöre olumlu yansıyacağını sözlerine ekledi.