Türkiye, güneşin gücünü görmeye başladı

WWF Güneş Atlası’na göre, toplam 790 kilometrelik bir alana yayılacak güneş modülleriyle Türkiye’nin şu andaki elektrik ihtiyacının tamamını karşılamak mümkün

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, Türkiye’nin güneşten elektrik enerjisi üretim potansiyelinin en az 500 bin megavat olduğunu belirterek, “Bu ülkemizin yenilebilir enerji kaynakları içinde erişilebilir en yüksek potansiyel kaynaktır. Türkiye’nin toplam elektrik enerjisi kurulu gücünün 71 bin 430 megavata ulaştığı göz önünde bulundurulursa ülkemizde güneş enerjisinden elektrik üretme potansiyelinin önemi, hem ülkemize hem de bölgemize sunabileceği fırsatlar daha da iyi anlaşılmaktadır. Türkiye bu alanda bölgesel bir güç olabilir” dedi. 

21 Haziran Dünya Güneş Günü olarak kutlanıyor. Dr. Bayraktar da Dünya Güneş Günü’nü kutlamak amacıyla yaptığı açıklamada, toplam 790 kilometrelik bir alana yayılacak güneş modülleriyle Türkiye’nin şu andaki elektrik ihtiyacının tamamını karşılamanın mümkün olduğunu söyledi. 

Türkiye’de güneşten ısı üretiminde 16 milyon metrekareyi aşan monte edilmiş güneş kollektörleri ile çatılarda ısı enerjisinin toplandığını ve sıcak su elde edildiğini hatırlatan Bayraktar, “Bu çerçevede ülkemizde kurulu güneşten ısı üreten gücümüzün yaklaşık 3,2 milyon ton karbondioksit azaltımına ve en az 1 milyon TEP tasarrufa katkı sağladığı öngörülebilir” şeklinde konuştu. 

İhtiyacın tamamı karşılanabilir 

WWF Güneş Atlası’na göre, toplam 790 kilometrelik bir alana yayılacak güneş modülleriyle Türkiye’nin şu andaki elektrik ihtiyacının tamamını karşılamanın mümkün olduğunu söyleyen Bayraktar; “Nüfus ve kişi başına düşen elektrik tüketiminin artacağı göz önüne alındığında, 2050 yılında Türkiye’nin elektrik ihtiyacının tamamını karşılamak için güneş enerjisi teknolojisine dair en ılımlı tahminler çerçevesinde bile, Türkiye’nin toplam alanının on binde 25’inden daha dar bir alanın diğer bir deyişle ile bin 600 km2’lik bir alanı güneş modülleriyle kaplamak yeterli olmakta. Türkiye’nin fosil kaynakları yok denecek kadar az. Bugün enerji ihtiyacının yüzde 95’i de fosil yakıtlardan karşılanıyor. Enerji ithalatı toplam ithalatın yüzde 25’ini teşkil ederken, cari açığımızda da önemli etkisi bulunuyor. Böyle olunca enerji bağımsızlığında her güneş ışığını ülke ekonomisine kazandırmak, hepimizin sorumluluğudur” dedi. 

Dünya dördüncüsü 

Bayraktar, “Güneşten elektrik üretiminde kurulu güç 84 megavatı henüz aşarken, ülkemiz güneş enerjisinden ısı üretilmesinde 11 bin megavat kurulu güç ile dünyada dördüncü, Avrupa’da ise ikinci sırada bulunuyor. Yıllık yeni kurulum kapasitesi açısından ise Çin’in ardından dünya ikincisiyiz” bilgilerini verdi. 

Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’nin de güneşin gücünü görmeye başladığını belirten Bayraktar, “Kurulu üretim kapasiteleri ve enerjide risk teşkil eden dış bağımlılık gözönünde bulundurulursa, belirlenen hedeflerin büyütülmesi ve verilen desteklerin artmasıyla hızlı bir büyüme içinde olan güneş enerjisi sektörü kuvvetlenecek. Bu da Türkiye’nin, bölgedeki enerji üssü olma niteliğini daha da kuvvetlendirecek” dedi.

Almanya’nın binde 1’i

Bayraktar, yıllık yaklaşık 2 bin 460 saat güneşlenme süresi ile güneş enerjisi açısından zengin olan Türkiye’nin bu potansiyelini henüz yeterince kullanamadığını da kaydetti. Türkiye’nin Almanya’dan yüzde 60 daha fazla güneş ışınımına ve yıllık ortalama günde 7,2 saat güneşlenme süresine sahip olmasına rağmen 2014’ü Almanya’nın kurulu gücünün binde 1’ine erişen güçte tamamladığına dikkat çeken Bayraktar, “Dünyada güneşten elektrik üretiminde kurulu güç 177 bin megavatı aşarken, ülkemizde 84 megavata henüz ulaşıldı” dedi. Türkiye’nin coğrafi konumu gereği güneş açısından çok önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Bayraktar, Türkiye’nin ve bölgenin geleceğinde güneş enerjisinin çok önemli bir rol oynayacağına dikkat çekti. Bayraktar, özellikle kentsel dönüşümü hızla uygulamaya almış olan Türkiye’nin, yeniden yapılaşma sürecini enerji etkin tasarımlı, güneş odaklı binalar ve yerleşim alanları ile sürdürebilme fırsatını kaçırmaması gerektiğini ifade etti.

Bu konularda ilginizi çekebilir