Yerinde üretim, merkezi elektrik sisteminden avantajlı
Frost&Sullivan'ın araştırmasına göre yerinde enerji üretiminin, merkezienerji üretimine kıyasla daha avantajlı.
İSTANBUL - Araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost&Sullivan'ın araştırması, yerinde enerji üretiminin, merkezi enerji üretimine kıyasla çok daha avantajlı olduğunu ortaya koydu. Frost&Sullivan'ın "Yerinde Güç Üretimi: Teknolojik Etki ve Yol Haritası" başlıklı araştırması, yerinde enerji üretim birimlerinin, tüketimin yanında enerji üreterek iletim kayıplarını önemli ölçüde azaltabildiğini ortaya koyuyor. Bu bağlamda şehir elektrik şebekesi boyunca dağıtılan küçük elektrik üretim birimleri, enerji talebini kısmen karşılayabilecek ve merkezi elektrik santrali ile dağıtım santralleri arasındaki ana iletim hatlarının yüklerini azaltabilecek. Yerinde (dağıtık) enerji üretimi, azalan dağıtım ve iletim hattı kayıpları, daha yüksek şebeke güvenilirliği ve daha düşük sera gazı salınımıyla büyük enerji santrallerinin yerini kısmen almaya hazırlanıyor. Bu konuda Frost&Sullivan'ın yaptığı araştırma, yerinde enerji üretiminin büyük merkezi elektrik santrallerine dayalı mevcut elektrik şebekelerinden kaynaklanan elektrik arızalarını ortadan kaldırabileceği ya da en azından azaltabileceğini ortaya koyuyor.
Mikro türbinler, katı oksit yakıt pilleri gibi dağıtık enerji üretim birimleri çoğunlukla merkezi enerji santrallerinden daha etkili oluyor ve fosil yakıt kullanımı bakımından tasarruf da sağlıyor. Küçük rüzgar, fotovoltaik, güneş termal ve proton değişim membrane yakıt pilleri gibi yenilenebilir enerji tabanlı dağıtık enerji sistemleri, ilerleyen zamanda giderek fosil yakıtlarına bağımlılığı ve buna bağlı olarak sera gazı emisyonunu da azaltacak. Halihazırda güneş termal ısıtma, dağıtık enerji üretimi türleri arasında en çok yararlanılan enerji olarak önem kazanırken, elektrik depolama teknolojilerinin yedi ila dokuz yıl içinde popüler teknoloji haline gelmesi bekleniyor. Ancak, yerel enerji teknolojilerinin kitlesel yaygınlık kazanmasından önce, elektrik enerjisini depolama sistemlerinin gelişimiyle ana elektrik şebekesiyle entegrasyonu konusunun üstesinden gelinmesi gerekiyor. Birçok dağıtık enerji üretim birimi, ana elektrik şebekesinde voltaj ve frekans dalgalanmalarına neden olabilen rüzgar ve güneş gibi kesintili enerji kaynaklarına dayanıyor. Bu sorunu çözmek için uygulamalara akıllı şebekelerle ileri elektrik depolama ve yönetim sistemlerinin yerleştirilmesi gerekiyor.
Uzun vadede yakıt pillerinin önemi artacak
Frost & Sullivan Yenilenebilir Enerji Araştırma Analisti Tomazs Kaminski, insanların kısa vadede küçük gaz motorları, mikro türbinleri ve uzun vadede yakıt pillerinin önemini giderek daha iyi anlamaya başladığını belirtiyor. Ev kullanımına yonelik birleşik ısı ve güç sistemlerinin yanı sıra çatılara monte edilen küçük rüzgar türbinleri ve fotovoltaik panellerin de son kullanıcılar arasında popüler hale geleceğini ileri süren Kaminski, bunun en önemli nedeninin bireyler tarafından üretilen enerji fazlasının şebekeye geri satılmasına imkan vermesinden kaynaklandığını ifade ediyor. Kaminski, maliyet etkinliği sağlanana kadar sonradan kullanılmaya başlanan yenilenebilir enerji kaynaklarının, elektrik jeneratörleri, mikro türbinler ve gaz motorları gibi kendini kanıtlamış dağıtık enerji üretimi teknolojilerine bağlı olması gerektiğini ifade ediyor. Frost&Sullivan Turkiye analistlerinden Özge Özeke ise Türkiye'nin de bu gelişimin dışında kalmayacağını, özellikle gündemde olan lisanssız enerji yönetmeliğinin son derece motive edici bir rol oynayacağını belirtti.
(AA)