“Kadınların iş dünyasındaki temsiliyetinde yol almak zorundayız”
Kadınların iş dünyasındaki temsiliyetinin artması sadece kadınlar için değil, tüm ekonomi için kritik. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı hâlâ düşük. LEAD Network Türkiye Başkanı Neslihan Nigiz Ulak, daha fazla kadın liderin iş dünyasına dahil edilmesinin şirketlere daha geniş yetenek havuzu ve müşteri odaklılık kazandıracağına dikkat çekiyor.
Kadınların iş hayatındaki yerini güçlendirmek ve iş dünyasında çeşitlilik ile kapsayıcılığı artırmak, son yılların en önemli hedeflerinden biri haline geldi. LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak, bu bağlamda kadınların iş gücüne katılımı ve yönetici pozisyonlarındaki temsil oranlarını değerlendirerek bu artışın sadece kadınlar için değil aynı zamanda tüm iş dünyası ve ülke ekonomisi için kritik bir rol oynadığını belirtiyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 30,4 seviyesinde kalıyor. Üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki kadın oranı ise yüzde 19,6. Cumhuriyet’in ilk yıllarında bu oranların daha dengeli olduğunu hatırlatan Ulak, “Bu dengenin bozulmasıyla günümüzde hâlâ cinsiyet eşitliği konusunda gidilecek uzun bir yolumuz var” diyor.
LEAD Network Türkiye olarak kadınların iş dünyasındaki temsiliyetini artırmayı amaçladıklarını belirten Ulak, “Toplumda kadın ve erkeğin eşit temsili için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak toplumsal önyargılar, kadınların iş dünyasında tutunmasını zorlaştırıyor” ifadelerini kullanıyor. Ulak, kadınların toplumsal sorumlulukları nedeniyle iş hayatındaki rollerinin olumsuz etkilendiğini vurgulayarak, kapsayıcı ve eşitlikçi bir iş dünyası yaratmanın önemine dikkat çekiyor.
“Daha çok kar için daha çok kadın lider”
Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi’ne göre Türkiye; ekonomik katılım ve fırsat eşitliğinde 133’üncü, iş gücüne katılım oranında ise 132’inci sırada. Kadınların iş gücüne katılım oranı %35,11 iken, erkeklerde bu oran %71,4.3. Neslihan Nigiz Ulak, “Şirketlerde kadın temsiliyetinin artması organizasyonlara daha geniş bir yetenek havuzu kazandırır ve müşteri odaklılığı geliştirir” diyor.
“Daha çok kar için daha çok kadın lider” anlayışının iş dünyasında benimsenmesi gerektiğini belirtiyor. LEAD Network Türkiye’nin üzerinde çalıştığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kılavuzu’na da değinen Ulak, kılavuzun toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarında kurumlara rehberlik edeceğini ve daha adil bir iş dünyası yaratma yolunda önemli bir adım olduğunu belirtiyor.
Kadınların iş gücüne katılımını artırmak için dünya genelinde çeşitli başarılı uygulamalar yürütülüyor. Ulak, “Gelişmiş ülkelerde kadınların iş gücüne katılım oranı daha yüksek, ancak dünya genelinde cinsiyet eşitliği tam anlamıyla sağlanabilmiş değil” diye konuşuyor. “Gelişmiş ülkelerde, toplumsal cinsiyet algısının değiştirilmesi ve kadının toplumsal konumunun güçlendirilmesi için çeşitli eğitim ve destek programları yürütülüyor” diyor Ulak.
“Kadınların mesleki bilgi ve becerilerini artırmaya yönelik örgün ve yaygın eğitim olanakları sayesinde iş gücüne daha etkin katılımları sağlanıyor” ifadesini kullanıyor. Ancak McKinsey Küresel Enstitüsü’nün raporuna göre yapay zeka, bazı iş kollarındaki kadınları ciddi şekilde etkileyecek. Ulak, “Ofis destek, satış sorumlusu, müşteri ilişkileri ve yemek sektörü gibi iş kollarında çalışan kadınların, meslek değiştirme olasılığı erkeklerden 1,5 kat daha fazla” diye ekliyor.
“Önyargıları geride bırakmalıyız”
LEAD Network Türkiye olarak kadın liderlerin sayısını, itibarını ve etkilerini artırmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bilgi, tecrübe, birikim ve eğitim desteği ile bu gizli gücü ortaya çıkarmayı ve iş dünyasında daha etkin hale getirmeyi hedefliyoruz.
Doğru rol modellerin mentörlükleri kadınların daha görünür olmaları ve ilham verici hikayeler sunmaları bu süreçte kritik rol oynuyor. İşe alım ve terfi süreçlerinde kadın ve erkek adayların eşit bir şekilde değerlendirilmesi ve “kişiye uygun iş değil, işe uygun aday” anlayışının yaygınlaşması gerektiğini savunuyoruz. Önyargılarımızı geride bırakmalı ve eşit işe eşit ücret anlayışını bir gereklilik olarak kabul etmeliyiz. Dönüşümü bu anlayışla başlatabiliriz.
“50=50 İçin El Ele”
3 yıl için yaptığımız planlamalarda iş dünyasının beklentilerini ve ihtiyaçlarını doğru analiz etmeye çalışıyoruz. Belirlediğimiz sekiz ana başlıkla bu dönemde sektörümüzün gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Değişen dünyayla birlikte liderlik anlayışları da farklılaşıyor. Dernek olarak yeni dünyaya uyum sağlayan liderlik becerileri geliştirmeye odaklanıyoruz. Kuşak farklılıklarının yönetimi iş dünyasında zorlu bir konu olsa da, farklı kuşakların getirdiği değerlerin farkındayız.
Hedefimiz, bilinçsiz önyargıları ortadan kaldırmak ve daha kapsayıcı, çeşitli ve hakkaniyetli bir kültür oluşturmaktır. Bu doğrultuda, “50=50 İçin El Ele” sloganıyla 17 Eylül 2024'te gerçekleştireceğimiz “Liderlikte Eşitlik ve Kapsayıcılık Konferansı” ile önemli bir adım atacağız.