“Katma değer satalım derken fiyatı %3 indirdik”
Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe ihracat kaybı devam ediyor. TGSD Başkanı Ramazan Kaya, ekonomide tek sorunun enflasyon ve faiz olmadığını belirterek, “Katma değer satalım derken birim fiyatı yüzde 3 düşürdük. Programın başarısı reel sektörün ne kadar dayanacağına bağlı” dedi.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Türkiye’nin en çok ihracat yapan üçüncü sektörü hazır giyimde ve konfeksiyon sektöründe, ihracat kaybı devam ederken ithalatın artışı dikkat çekiyor.
Tarihin en yüksek ihracat rakamına 21.2 milyar dolar ile 2022 yılında gerçekleştiren sektör, 2023’ün Eylül ayından itibaren ihracatta düşüş gösteriyor. Sektörün ihracatı bu yılın ilk 9 ayında ise yüzde 8’lik kayıp yaşadı. İhracatta yıl sonu beklentilerini 18 milyar dolar olarak açıklayarak yaşanan daralmanın büyüklüğüne dikkat çeken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, müşteri kaybetmemek için fiyat düşürmek zorunda kaldıklarını belirtti.
Uzakdoğu ile fiyat farkı yüzde 60’ı çıktı
2022 yılı başından itibaren uygulanan ekonomi politikaları sonucunda sektörün üretim maliyetlerinin çok arttığını dile getiren Kaya, “Buna karşın Türk Lirası’nın değerlenmesi, kurun üzerindeki baskı ve iç pazarın sıkılaşma politikaları ile daraltılması sonucu sektörümüz ihracat pazarlarında artık sadece pahalı değil, çok pahalı hale geldi. İki yıl öncesine kadar rekabet ettiğimiz Bangladeş, Vietnam, Hindistan gibi ülkelerden yaklaşık yüzde 20 daha pahalıydık. Kalitemiz, tedarik gücümüz ve ürün çeşitliliği gibi avantajlarımız sayesinde alım grupları bu farkı kısmen de olsa tolere edebiliyordu.
Ancak günümüzde bu fark yüzde 60’lara ulaştı. Alım gruplarının fiyat baskısı karşısında başka şansımız kalmadığından mecburen fiyatlarımızı da aşağı çekiyoruz. Birim fiyatlarımız geçen seneye göre yüzde 3 düştü. Sektör olarak kârsız hatta bazen bir miktar zararla mal satıyoruz. Çünkü kapasitelerimizi ve müşterilerimizi kaybetmek istemiyoruz” dedi.
Sektörün ‘en ağır’ krizler döneminde dahi bu kadar zorluk yaşamadığını söyleyen Kaya, son iki yılda istihdamın yüzde 15.3, üretimin yüzde 17 daraldığına işaret etti.
Kapasite kullanım oranlarının yüzde 55’e kadar gerilediğini kaydeden Kaya, “Sektörümüz bu daralma sürecinde her alanda en az yüzde 15 ila20 arasında kayba uğradı. Kârlarda ve sermayede ise bu kayıplar çok daha yüksek. Eylül 2022’de 1.9 milyar dolar, Eylül 2023’te 1.6 milyar dolar olan ihracatımız, bu yıl eylül ayında ise geçen seneye benzer şekilde 1.65 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yılın ilk 9 ayında, bir önceki yıla göre ihracatımız yüzde 8 civarında düştü.
Ancak yılın son çeyreğindeki siparişler ile birlikte kısmen de olsa bir iyileşme bekliyoruz. Bunun neticesinde de bu yılı geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 6-7 oranında bir düşüşle kapatacağımızı öngörüyoruz. Bu da yıllık 18 milyar dolar veya bunun biraz aşağısına denk geliyor” dedi. 2025 yılında da işyeri ve istihdam kayıplarının devam edeceğini ve sektörün yüzde 5 küçüleceğini vurgulayan Kaya, sektördeki kan kaybını durdurmak için finansal desteğe ve maliyet düşürücü programlara ihtiyaç duyduklarını da belirtti.
“Oyunun dışında kalacak bir sürece ilerliyoruz”
TGSD Başkanı Sanem Dikmen ise Türk hazır giyim sektörü ayakta kalma mücadelesi verirken küresel olarak sektörün gündeminde sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm olduğuna dikkat çekerek, “Alım grupları artık üreticileri enerjiden suya, iş güvenliğinden deprem yönetmeliklerine kadar birçok alanda skorluyor. Tedarik tercihlerini bu skora göre yapıyorlar.
İyi skorlara ulaşamayanların oyunun dışında kalacağı bir sürece doğru hızla ilerliyoruz. Bunun yanında ürünün ilk aşamasından itibaren izlenebilirliği sağlayan dijital ürün pasaportu da sektörün gündemindeki diğer önemli konu. Aslında biz de Türk hazır giyim sektörü olarak son bir buçuk yıla kadar yeşil dönüşüme en hazır sektörlerden biriydik. Bu konuda çok ciddi yatırımlar yapılıyordu. Ancak şu anda mevcudiyetimizi korumaya odaklandığımız için bu alana yatırım yapamıyoruz” diye konuştu.
Dünya hazır giyimcileri İstanbul’da buluşacak
Hazır giyim sektörünün sivil toplum kuruluşu TGSD, 16-17 Ekim tarihlerinde 17. İstanbul Hazır Giyim Konferansı’na ev sahipliği yapacak. Sektörün gündemindeki konuları konferansta ele alacaklarını söyleyen Sanem Dikmen, “Bu yılın temasını Redefine, Realign, Refashion olarak belirledik. Dünyanın dört bir yanından alım grupları ve sektör profesyonelleri ile birlikte değişen tüketici taleplerinin üretime ve modaya etkisi, sektörü giderek etkisi altına alan başta yapay zeka olmak üzere dijital teknolojiler ve dünyadaki yeni yasal düzenlemeleri konuşacağız. Konferansımızın ikinci gününde ise alım grupları ve Türkiye’de faaliyet gösteren büyük e-ticaret sitelerini, B2B görüşmelerde yerli üreticiler ile bir araya getireceğiz” dedi.
İthalatta endişe veren artış
Hazır giyim sektöründe net ihracatçı pozisyonunda bulunan Türkiye’de son dönemde ithalat artışı dikkat çekiyor. Yüzde 39 gümrük vergisine rağmen ithalatın arttığını açıklayan Ramazan Kaya, "2022’de 2.6 milyar dolar olan ithalatın 2023’te 3.2 milyar dolara ulaştığını belirtti. Kaya, bu rakamın 2024’te 3.6 milyar dolar olacağını söylerken, ürün gruplarına göre ithalat artışı yüzde 65-70 arasında kadın ürünlerinde, yüzde 30-35 oranında erkek ürünlerinde olduğu görülüyor" ifadelerini kullandı.