Türkiye-Hindistan arasında konteyner hattı açacak
Hindistanlı bir şirketle partnerlik yapan Solmaz Grup, kiralayacağı gemilerle İstanbul-Bombay arasında yıl içinde konteyner hattı açacak.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Murat ERDOĞAN
İSTANBUL - Gümrük müşavirliğinden doğan Solmaz Şirketler Grubu, Ran Lojistik'e ait iki depoyu bünyesine katarak 130 bin metrekarenin üstünde bir antrepo sahasına ulaştı. Solmaz'ın yeni hedefi Hindistan'a bu yıl içinde direkt hat açmak. Grup Başkanı Asım Barlın, "Hindistan merkezli JEENA ile işbirliği anlaşması yaptık. Hat açıldığında
yüklerin teslim süresi 3-4 haftadan 12 güne inecek" dedi. 2006'da Atatürk Havalimanı'da çıkan yangında antrepolarında büyük hasara uğrayan Solmaz Grup adeta küllerinden doğuyor. Depolama alanında ciddi yatırımlara imza atan Şirket, rotayı uluslararası arenada büyümeye çevirdi. Solmaz Grup Yönetim kurulu Başkanı Asım Barlın, gümrükleme dışında depo ve taşımacılık alanında da yatırım yaptıklarını belirterek "Geçen ay Ran Lojistik'in Erenköy ve Dilovası'na ait gümrüklü antrepolarını devraldık. Gümrük müşavirliğinin üstünde yedi adet, grup şirketlerinden S Sistem'in üstünde beş olmak üzere Grupta 12 antrepomuz bulunuyor. 130 bin metrekarenin üstünde bir depolama alanına ulaştık. Ayrıca sözleşme aşamasında olduğumuz yeni bir devir görüşmemiz var, önümüzdeki günlerde imzalayacağız" açıklamasında bulundu.
1500 kişiye istihdam sağlıyor
655 kişi gümrükleme kısmında olmak üzere bin 500 kişiye istihdam yaratan bir grup olduklarının altını çizen Barlın, şunları söyledi: "Grup olarak küresel pazarda daha etkin olmaya dönük faaliyetler içindeyiz. Hindistan'da bize benzer bir grup olan ve 28 eyalette teşkilatlanmış JEENA ile bir partnerlik anlaşması imzaladık. Türkiye ile
Hindistan arasında konteyner hattı açacağız. Oluşturacağımız portföye bağlı olarak 6 ay veya bir yıl içinde faaliyete geçirmeyi planlıyoruz."
Hindistan ile Türkiye'ye arasındaki konteynerlerin Uzakdoğu aktarmalı taşındığını hatırlatan Barlın, "Ayrıca, Uzakdoğu liman ve operatörleri, önceliği o bölgedeki yüke veriyorlar ve bazen Hindistan yüklerini almıyorlar" dedi.
Türkiye'nin Hindistan'dan çok mal alıp, fazla mal satamadığını dile getiren Barlın, "Açacağımız direk hatla ihracatçılarımızın Hindistan'ı da hedef pazar olarak görmelerini sağlayacağız. İki ülkenin arasındaki ticaret ve iki ülkenin de dünya ticaretindeki yükselişi. Türkiye'de ciddi anlamda Hintli yatırımcılar oluşmaya başladı. Aynı şekilde Türkler de Hindistan'da yatırım yapmaya başladı. İthal ettiğimiz ara mallar daha hızlı gelecek. Şu an 3 haftadan önce Türkiye'ye gelmesi mümkün değil. Biz bu hatla süresini 12 güne indireceğiz. Sefer İstanbul ve Mersin uğraklı, Bombay olacak" ifadelerini kullandı.
Barlın, şu an bir gemi yatırımı düşünmediklerini belirterek "Mevcut gemilerden kiralayacaklarımızla bu servisi vermeyi planlıyoruz. Yakın çevremizde bu tip gemilere sahip armatörler var" dedi.
'Türkiye'nin ticaretini takip edeceğiz'
'Türkiye'nin ticaretini takip edeceğiz'
Solmaz'ın çok farklı bir kulvarda yol aldığını ve yatırım yaptığını söyleyen Barlın, "Gümrüklerde basitleşme geliştikçe ve beyan esasları kabul görmeye başladıkça antrepolar, depo olacak. Bunları görerek ciddi bir depo yatırımı yapıyoruz" açıklamasını yaptı. Solmaz'ın gümrük müşavirliğinden doğan bir şirket olduğunu fakat bugün dış ticaretinin tüm lojistik sürecini yürüttüklerini dile getiren Barlın, şöyle konuştu: "Yapabileceğimiz işin en son mertebesi bu. Solmaz'ın bundan sonraki hedefi, Türkiye'nin ticaretinde artış olan bölgelere benzer faaliyetlerini oralara taşımak."
'Gümrük müşavirliği mesleği yok ediliyor'
2013 için belirlenen gümrük müşavirlik hizmeti ücretlerine de tepki gösteren Asım Barlın, "Minimum tabanını oluşturalım derken yanlışlıkla esas ücreti açıkladılar. Yapılacak işin maliyetinin üçte biri kadar gümrük müşavirlikleri işlem ücreti açıklandı" dedi. Müşteri memnuniyeti rekabetinin kalktığını ve rakamın konuşulduğunu söyleyen Barlın şöyle devam etti: "Benim üç senede iş hacmim artarken gelirlerim aynı kaldı. İşlem hacmim artmasına rağmen minimum hizmet ücretleri yüzünden üç senedir aynı ciro ile devam ediyorum. Benim depoları ve nakliyeyi devreye sokmam buradan kaynaklanıyor. Çünkü artık gümrüklemeden para kazanma şansına sahip değilim ve kimsenin de kazandığını sanmıyorum. Bizim sektörde işi almanın gururu yaşanıyor, gelirinin ve kazancının değil. Maalesef çok yanlış. Rekabetçi ortamdan kontrol edilebilir ortam haline sokulmaya çalışıldı ve bir taraf yok edilmeye başlandı.
Gümrük müşavirliği mesleği yok ediliyor. 80 ile 100 bin kişi arasında gümrük müşavirliğinde çalıştığını tahmin ediyorum. Bu meslek mensuplarına ya yeni bir iş dalı veya yapılan yanlışlıktan geriye dönülüp gerçek maliyetlerle yeniden bir ücret tayin edilmeli. Serbest rekabet yapıya dönüşmeli. Maliyetler belli ama bugün tarifenin altına dahi rakam isteniyor." Asım Barlın, grubun iş hacminin her yıl yüzde 7-10 arasında arttığını fakat ciroda değişiklik olmadığını belirterek "Grup olarak 135 milyon TL'lik yıllık ciromuz var. Hindistan hattı ve depo yatırımlarıyla cirolarımızı artırmayı hedefliyoruz" dedi.
'Etik Değerler Sözleşmesi imzaladık'
'Etik Değerler Sözleşmesi imzaladık'
Solmaz'ın, 'Etik Değerler Sözleşmesi' imzalayan bir şirket konumuna geldiğinin altını çizen Asım Barlın, etik sözleşmesi olan kurumlarla karşılıklı sözleşmeler imzaladıklarını belirterek "10'dan fazla sözleşme yaptık. Etik değerler Derneği'ne de üye olduk. Gümrük idareleri bazı gelişmeler içinde. Solmaz da bu gelişmelere paralel kendini geliştiriyor. Kendi etik değerlerini oluşturarak yol almaya karar verdik. Aynı meslek gruplarındaki şirketler ve müşterilerine çağrı için bazı çalışmalarımız oldu. Rüşvet artık tarih oldu Türkiye için. Kamuda ciddi değişimler oldu. Birçok kurum kendi görevini gümrüklerin üzerine yıkmıştı. Gümrüklerin beyan esasına göre çalışabilmesi için üzerlerindeki bu yüklerin bertaraf edilmesi lazım. Gümrüğün gerçek hizmeti; gelen eşyanın tarifesini belirleyip bundan alınması gereken vergi ve resimleri almaktır. Ama gümrüğe müsaade edilmediği için birçok kurumun işini yapıyor. Fakat gümrükler bu yüklerden kurtulmak için bir süredir çalışma içinde" ifadelerini kullandı.
'Vaatler seçim sloganı olarak kalmasın'
"Bu ülkenin değerlerinin yine bu ülkenin değerleriyle rekabet edebileceğini hiç kimse unutmasın. Bizim ülkelerin değerlerini yabancıların taşıması demek benim ülkemin kontrolü demektir" ifadesini kullanan Asım Barlın, şöyle devam etti: "Bugün benim nakliyecimin yükünü yabancılar kapmış. Kendi öz varlıklarımızın ayakta olması lazım" diye konuştu. U.N Ro-Ro'yu artık bir milli şirket olarak görmüyorum. Sayın Çetin Nuhoğlu'nun vaatleri umarım bir seçim sloganı olarak kalmaz. U.N Ro-Ro'nun yeniden alınma fikri çok güzel, desteklenmesi lazım ben de elimden geleni yapacağımı söyleyebilirim. Sadece seçim sloganı olarak kalmasın istiyorum. EKOL'ü de açmış olduğu hattan dolayı kutuluyorum." Küresel lojistik şirketlerini Osmanlı'nın Akıncı Beyleri'ne benzeten Asım Barlın, milli şirketlerin gerekliliğini şöyle anlattı: "Osmanlı'nın Akıncı Beyleri vardı. Osmanlı, herhangi bir ülkeyi istila etmeyi düşünüyorsa ilk akıncılarını gönderiyordu ve istihbarat topluyordu. Günü gelince o ülkeye giriyordu. Amerika ve Almanya gibi dış ticareti gelişmiş ülkelerin lojistik şirketleri çok büyük. Ciroları dudak uçuklatıyor. O ülkelerin ekonomi politikalarında aynı Osmanlı Akıncı Beyleri'nin işleyişini görüyorsunuz. Lojistik şirketleri ülkenin yatırımcılarının aktif olacağı ülkelere destekleyerek gönderiyor. Bu küresel lojistik şirketlerin o pazara giriş sürecinde, belli bir limitte zararı kabul edip, pazardan büyük pay almayı başarıyorlar. İstenen hacme ulaştıkları zaman istedikleri rakamı o zaman koyuyorlar. Türkiye'de taşımacılık ülkeye ait olmayan şirketlerin kontrolünde. Bizi yönetenler şimdi bunları görmeye başladı. Bizim sanayicimizin gittiği yerde milli lojistik şirketlerimiz de olmalı diyorlar ama bunun için desteklenmeliyiz."