Nakit bulamayan trikocu makinelerini satışa çıkarıyor
TRİSAD Başkanı Mustafa Balkuv, “Kredili Garanti Fonu (KGF) TL kredisinde bankanın yıllık faiz talebi yüzde 79, döviz kredisinde yüzde 8,50. Avrupalı rakiplerimiz yıllık yüzde 2,5 faizle 10 yıl vadeli makine alıyor. Bizde bu gömleğin düğmelerini kim ilikleyebilir?”dedi. Balkuv, sektörde kapasite kullanımının da yarıya düştüğüne dikkat çekti.
Nurdoğan A. ERGÜN
Katma değerli ürün ihracatıyla hazır giyim ana sanayi içerisinde önemli bir kalem olan triko sektörü, üretim ve ihracatta alarm veriyor. Nisan ayında ihracatın değer bazında yüzde 23,67 düştüğü trikoda, küçük üretici ve fasoncular sektörden çıkarken, nakit darboğazını aşmak için bazı fabrikalarda makineler satılıyor.
İhracatta yüzde 90 yerlilik oranı ve 27,7 dolarlık birim fiyatla Türkiye ortalamasının üzerinde yer alan triko sektöründe, üretim ve ihracatta tehlike çanları çalıyor. 2023 yılında değer bazında yüzde 15’lik kayıp yaşayan sektör, bu yılın nisan ayında dramatik bir düşüş yaşadı. Yılın ilk 4 ayında sektör ihracatı 2023’ün aynı dönemine göre, adette yüzde 9,60, değerde ise yüzde 7,60 oranında kayıp yaşadı.
Sadece nisan ayında ise ihracattaki ciro kaybı yüzde 23.67’yi buldu. Yıllık 600 milyon adet üretim kapasitesine sahip olan sektörde kapasite kullanım oranları ise yarı yarıya düşmüş durumda. Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD) Başkanı Mustafa Balkuv, “Rekabetin neredeyse imkansız hale geldiği bu ortamda Avrupa’dan bile daha pahalı noktadayız” diyor ve ekliyor: “Tek kalkınma modelimiz olan üretimde Türkiye gücünü hızla kaybediyor.”
Kapasite kullanımları yarıya düştü
Sektörün en verimli yılda sahip olduğu üretim kapasitesinin 600 milyon adet olduğunu aktaran Balkuv’un verdiği bilgilere göre, bunun ihracat payı 350 milyon adet. 150-170 milyon adet arası ise iç piyasa ve bavul ticareti. Kalanın da atıl olduğunu söyleyen Balkuv, “Şu anda bu rakamların yarısını üretebiliyoruz” diyor. Şu anda para kazanmadan, kâr etmeden ihracat yapıldığını dile getiren Balkuv, “Sadece firmayı ayakta tutabilmek adına çalışıyoruz. Üretirken yaşadığınız problemler yanımıza kar olarak kalıyor. Para kazanmayan hiç bir ticarethaneyi ayakta tutamazsınız. Düşük kur, yüksek faizle mücadele şansımız mümkün görünmüyor” vurgusu yapıyor.
“Kapatmak için nakit para gerekiyor”
Sektörde büyük ölçekli şirketlerden kapanan olmadığını dile getiren Mustafa Balkuv, “Küçük işletmelerden ve fasonculardan çoğu sektörden çıktı. Büyükler de imkânları dâhilinde küçülmeye gidiyor. Büyümek kredi ile ama küçülmek ya da kapatmak için nakit para gerekiyor.
Makine, bina, fabrika, arsa gibi elde ne varsa sanayici nakit için satışa çıkarıyor” diye konuştu. Mustafa Balkuv’a göre, üst üste yapılan seçimlerin faturası sanayici ve ihracatçıya çıktı. Türkiye de üretim gücünü kaybediyor. Balkuv, “Tünelin ucunda görünen ışık, çıkışın değil üzerimize gelen trenin ışığı” yorumunu yaparak durumun kritikliğine dikkat çekiyor.
Trikoyu, ‘hazır giyimin içindeki en zor alan’ olarak tanımlayan Balkuv, bir düz örgü makinesinde 24 saatte 20 mamul üretebilirken, hemen hemen aynı fiyat olan yuvarlak örgü makinesinde trikodan 100 kat fazla ürün üretilebildiğini belirtti.
“Doğal olarak triko kg değerini 26 dolara taşırken, yuvarlak örme 15 dolar civarında kalıyor” diyen Balkuv, üretimde ağırlıklı olarak 25- 30 bin dolarlık, üretim gücü daha yüksek olan makineler kullanıldığını kaydetti. Farklı değerlere sahip makinelerin 250 bin dolara kadar çıkabildiğini açıklayan Balkuv, “Üretimde güçlü olabilmeniz için minimum 200 makineniz olması gerekiyor” dedi.
“İhracatçının % 50’si ayakta kalamaz”
“İhracatçıların, bankalardan hem kredi peşinde, hem de de vadesi gelmiş kredilerini çok yüksek faizlerle erteleme çabasında” diyen Balkuv, şu anda Türkiye’nin asıl beka meselesini ‘üretim’ ve ‘ihracat’ olarak gösterdi. Türk ihracatçısının rakiplerle arasındaki fiyat farkının 4 kata çıktığını söyleyen Balkuv, “Kur bu şekilde baskılanmaya devam ettiği sürece, ihracatçılarımızın yüzde 50’den fazlası ayakta kalamaz.
Ya kapatacak, ya işletmesini yurt dışına taşıyacak. Türkiye’nin ilk sanayisi olan tekstil ve hazır giyim, her yıl 30 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiş olmasına, gerçek anlamda yerli ve milli olmasına, en fazla istihdam yaratarak iç huzura da önemli katkı sağlamasına rağmen, uygun bir üretim programı uygulanmadığı takdirde gözden çıkarılmış görünüyor” yorumunu yaptı.
“İstihdamda büyük kayıp yaşanabilir”
Diğer taraftan üretim ve ihracat kaybı ile uğraşan triko sektörü, yetişmiş insan gücünü kaybetmenin endişesini de yaşıyor. Toplam hazır giyim istihdamının yüzde 10’unu karşılayan triko sektöründe EYT’nin de etkisiyle istihdam kaybı yüzde 20’lere ulaştı.
Hazır giyim içerisinde trikonun en zor alan olduğunu dile getiren Mustafa Balkuv, “Triko bir konfeksiyon ürünü değil, tek tek üretildiği için daha çok insan çalışıyor. Triko uzmanlık gerektirdiği için, usta makineciden, desen bilgisayarcısına, triko modelistine, alan şefine, fason takipçisine, konfeksiyon ekibine, planlama müdürüne varıncaya kadar bir çok yetişmiş insana ihtiyaç var. Ama öte yandan sadece işçilik maliyetleri bin 500 doların üzerinde. Dolayısıyla her mevkide çalışacak insana ihtiyacımız oluyor.
Türkiye’nin bu sektörden vazgeçmesi çok zor. Milyonlarca kişiyi sektörden çıkartıp başka bir yere nakledecek imkân yok. İhracatçının önünü görebilmesi istihdam kaybının önlenmesi, güven hâsıl olması için ihracatçıyı rahatlatacak politikalar üretilmesi gerekiyor. Bu sektördeki bir zafiyet, diğer sektörleri de zincirleme reaksiyonla hızla etkileyecektir. Sonuçları tedarikçiler dâhil herkesi etkileyecek” diye konuştu.
Donanımlı trikocular yetiştirilecek
TRİSAD, sektör adına odak faaliyetlerinin başında gelen eğitim ve istihdam projelerine bir yenisini daha ekledi. Üniversite– sanayi işbirliği kapsamında Kültür Üniversitesi Yüksek Meslek Okulu’nda tam donanımlı TRİSAD Triko Moda Tasarım Atölyesi kuruluyor. Dernek, bu kapsamda iki konfeksiyon makinesi, bir desen bilgisayarı, bir örgü makinesi, bir el tipi örgü makinesi kurulumuna başladı. Triko tasarımcısının özel eğitimi gerektiğini söyleyen Mustafa Balkuv, “Hazır giyim tasarımcısı, hazır kumaş satın alarak tasarımını bir günde tamamlayabilir. Ancak triko, kumaş olarak dünyanın hiç bir yerinde hazır olarak satılmaz. Tamamen ihtisas konusu. Önümüzdeki ders yılında üniversitemizde triko adına her konuda hazır olarak eğitim öğretime başlayacağız” dedi.