Hyundai Assan: Yerli otomobile destek oluruz
Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Kibar, yerli otomobil ile ilgili talep edilmesi halinde destek vermeye hazır olduklarını söyledi.
Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, yerli otomobil, otomotiv sektöründe son trendler, markanın yeni yatırımları ve üretmeyi planladığı son modellere ilişkin bilgi verdi.
Kibar, mevcutta tam kapasite ile çalıştıklarını ancak bunu yakın zamanda artırmak için çalışmalara başladıklarını aktararak, söz konusu artışı sağlamak için ara otomasyon ve yatırımlar yapacaklarını söyledi.
SUV üretimiyle ilgili değerlendirmelerinin olduğunu anlatan Kibar, "Türkiye'deki tesislerde, mevcut model dönemi bitişinden sonra tabii ki yeni bir programı dahil etmek icap ediyor. Bu süreçte mevcut kurulu kapasitemizi bir miktar daha artıracağız. Bu artışla ilgili rakamların rötuşları yapılıyor. Mevcut kapasitemiz 245 bin. Bu rakamı biraz daha yukarı çekeceğiz. Tam 300 bin olmayabilir ama maksimizasyonu yapmaya çalışıyorlar. Bu rakam da herhalde yıl sonunda belli olur." diye konuştu.
Kibar, yatırımlar konusunda istişarelerin devam ettiğini vurgulayarak, bazı kararların alınmasında hükümetin destek ve katkısına ihtiyaç duyabileceklerini dile getirdi.
Otomobil sektöründe herhangi bir yatırımın 100 milyon eurodan başladığından bahseden Kibar, şunları kaydetti:
"Bunları (ara otomasyon ve yatırımlar) artık rutin görüyoruz. Türkiye'de kurulmuş üretim yapan bir tesis olarak, sadece bizim için değil her marka için yenileme yatırımları artık bir rutin. 5-6 senede bir modeli tamamen yeni bir jenerasyona aktarıyorlar. Herkes aynı trendde. Hangi markanın ne zaman, hangi ürünü devreye aldığını ölçümleyin, 5-6, maksimum 7 yılda bir olduğunu göreceksiniz. Ondan sonra yepyeni bir nesle geçilir. Bunu her marka ayakta kalmak, rekabetçi ortama ayak uydurmak için yapmak durumunda. Biz de ürünler olarak bakıyoruz ve daha dengeli bir ürün portföyüne gitmeyi arzu ediyoruz. Bir taraftan kapasite artışı, bir taraftan da yeni modellerle ilgili çalışmalar yapılıyor. 2020'den sonrası için katma değer yaratacak 3 model üzerinde çalışıyoruz. i10 ve i20'nin yeni nesli, i20'den türev SUV ve bir de Sedanı değerlendiriyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalarda Kore'nin kararlarını bekliyoruz. Bunların olma ihtimali yüksek."
Hyundai'nin 2020 yılında dünya genelinde 15 değişik ürün lanse edeceğini belirten Kibar, elektrik, hibrit, hidrojen ve otonom sürüş dahil olmak üzere tüm yeni trendlere yönelik çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.
Hyundai i10 modelinin 2020'de yenileneceği, daha sonra muhtemelen 5 kapılı hatchback üretiminin başlayacağı bilgisini veren Kibar, SUV modelinin pahalı bir ürün olmasından dolayı daha ekonomik, rekabetçiliği ve pazarda etkinliği olan modellere yönelik de çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.
"Tüketicinin yerli araçları talep etmesi olumlu olur"
Ali Kibar, yerli otomobille ilgili belli bir yön alındığını belirterek, kendilerinin de işi alan firmanın talepte bulunması durumunda donanım, koltuk, iş ve tasarımla ilgili konularda destek olabileceklerini söyledi.
Yerli otomobille ilgili sürecin ilgili bakanlık ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu nezdinde yürütüldüğüne işaret eden Kibar, "Konuyla ilgili kararların ne doğrultuda olduğunu, onların yönlendirmesi daha doğru olur. Bizlerle de istişare edildi. Biz yerli otomobil projesiyle ilgili üzerimize ne görev düşerse her zaman yardımcı oluruz. Tüketicilerin yerli üretilen araçları tercih etmesi, sektöre ileriye yönelik kararlarda olumlu katkılarda bulunacaktır." ifadelerini kullandı.
"İnsanlar bir şarja yarım saat pompada beklemez"
Kibar, elektrikli otomobil üretiminde altyapı ve mevzuat düzenlemelerinin önemine işaret ederek, "Dönemsel olarak trendlerin elektrikli otomobile doğru gitmesi durumunda, format buna uygun bir şekilde oluşturulabilir. Öte yandan içten yanma motor teknolojisi daha kendinin nihai noktasına gelmedi. Hala en güvenilir, en rahat ve en ekonomik çözüm yolu içten yanmalı motorlar teknolojisi ve bunların ürünleri. Emisyon oranlarına olan hassasiyetlerden dolayı belirli ülke ve coğrafyalarda kademeli olarak sıfır emisyona doğru gidiş trendi var. Esasında sıfır emisyonda da teknik olarak hepsi temiz enerjiden elde edilen elektrik değil." diye konuştu.
Akaryakıt istasyonlarında elektrikli araçların hızlı şarj edilebilmesine ilişkin sistem ve altyapının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kibar, şunları kaydetti:
"İnsanlar bir şarja yarım saat pompada beklemez. O zaman pompa istasyonlarında araçların yığılması olur ve hizmet verebilme kabiliyetlerini daha farklı yönlendirmeleri icap eder. Öte yandan ortak alanlarda elektrik ve şarj hadiselerini, binalardaki yönetmelikleri düşünün. Genel giderlerde kişilerin araçlarına çıkan elektrik şarjı olmaya başlayacak. Elektriği nereden alırsan, para oraya kesilecek. Bütün mevzuatlarda düzenlemeler icap eder. Ortak alanlarda, apartman mahallinde böyle bir şarjı kullanan var, kullanmayan var. İtirazlar olur, sorunlar çıkar. Bütün bu mevzuat düzenlemelerinin çözüme kavuşturulması, hacmin buna dönüşüyor olması lazım."