Türkiye, hızlı şarj istasyonu (DC) sayısında ilk 5 içinde yer alıyor

Türkiye, Avrupa genelinde elektrikli araç sayısı bakı­mından ilk 10 ülke içerisinde yer almamasına rağmen, hızlı şarj istasyonu (DC) sayısında ilk 5 içinde yer alıyor. Araç başına dü­şen hızlı şarj soketi açısından ise Türkiye, her 18 elektrikli araca 1 hızlı şarj soketi düşmesiyle açık ara Avrupa lideridir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye, hızlı şarj istasyonu (DC) sayısında ilk 5 içinde yer alıyor

Avrupa e-mobilite Derneği Başkanı Haluk SAYAR

Türkiye’de 2024 yılı sonu itiba­rıyla toplam elektrikli araç sayısı 185 bin 153’e ulaştı. Sadece 2024 yılında satılan elektrikli araç sa­yısı 105 bin 315 oldu. Bu yıl satılan araçların yüzde 10,7’sini elektrik­li araçlar oluşturdu. Türkiye’de 2019 yılının sonlarına doğru is­tatistiksel olarak takip edilme­yen elektrikli araç sayısı toplam 2 binin altındaydı. Ağırlıklı ola­rak büyük şehirlerde bulunan ve çoğunluğu hızlı olmayan şarj so­ket sayısı ise yaklaşık 750 civarın­daydı. Satılan elektrikli araç mo­delleri ise oldukça sınırlıydı.

Kasım 2019’da Boğaziçi Üni­versitesi Güney Kampüsü öğren­ci otoparkında, Avrupa e-mobili­te Derneği (eski ismiyle AVERE Türkiye) tarafından bir e-mobi­lite festivali düzenlendi. Festi­valde, pazarda bulunan elektrik­li araç modellerinden dördü gö­rücüye çıktı. Günümüzde en çok sayıda şarj istasyonuna sahip olan üç şarj ağı operatörü festi­val alanında bulunan çadırlarda yerlerini aldı. Festival alanında bulunan azınlık haricinde Türki­ye’nin önemli çoğunluğu sadece 5 yıl içerisinde e-mobilite paza­rının bu kadar büyüyebileceğini hayal bile edemiyordu.

Şarj ağındaki soket sayısı 26 bin 46’ya ulaştı

2024 yılında, elektrikli araç­lar satış oranı yüzde 10,1 olan di­zel araçlardan daha fazla satıldı. Aynı dönemde, elektrikli araçla­rı şarj edecek şarj istasyon ve so­ket sayıları da hızlı bir artış gös­terdi. EPDK verilerine göre, 2024 yılı sonu itibarıyla şarj ağı işlet­meci lisans sahipleri, 10 bin 332 adedi hızlı şarj (DC) olmak üze­re toplam 26 bin 46 soket sayısı­na (DC+AC) ulaştı. Bugün, yak­laşık 180’e yakın EPDK lisanslı şarj ağı işletmecisi faaliyet göste­riyor. Kendi araç ve filolarını şarj etmek üzere kurulan bireysel ve kurumsal amaçlı AC tip şarj is­tasyon soket sayıları bu rakama dahil değildir.

Altyapının gelişmesinde TOGG’un etkisi büyük

Toplam elektrikli araç sayı­sı 825 bin olan Norveç’in top­lam DC şarj soketi sayısından (9 bin 879 adet) daha fazla şarj so­ketimiz (10 bin 332 adet) bulu­nuyor. Bu başarıda, Türkiye’nin TOGG girişiminin önemli bir et­kisi vardır. Politika ve mevzuat­lar, TOGG girişiminin etkisiyle elektrikli araçların kullanımı­nın yaygınlaştırılmasına yönelik olarak hazırlandı ve kısa sürede teşvik mekanizmaları ile yasal mevzuatlar uygulamaya sokuldu.

Bu durum, Türkiye’de daha faz­la elektrikli araç satışı ve dolayı­sıyla elektrikli araç altyapısının genişlemesi için elverişli bir or­tam sundu. Sonuç olarak pazar hızla gelişti ve büyümeye devam ediyor. En son, dünyanın en bü­yük elektrikli araç üreticisi BYD ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlı­ğı arasında 1 milyar dolarlık ya­tırım anlaşması imzalanarak, 27 yıl sonra ilk defa yabancı bir oto­motiv üreticisi Türkiye’ye yatırı­ma geldi. Önümüzdeki dönemde, başka Çinli üreticilerin de Tür­kiye’de üretim yapmaları bekle­niyor.

Karbon emisyonlarını olumlu yönde etkileyecek

Bu veriler ışığında, Türkiye’de elektrikli araç kullanımına henüz yeni başlandığını söyleyebiliriz. Elektrikli araçların yaygınlaşma­sı, yalnızca bireysel ulaşımı de­ğil, aynı zamanda çevresel sürdü­rülebilirliği de olumlu yönde et­kileyecektir. Türkiye, e-mobilite alanında önemli adımlar atarak, geçmişte düzenlenen festivalde hayal edilen geleceği gerçeğe dö­nüştürme yolunda ilerliyor. Bu bağlamda, politikaların ve yatı­rımların devam etmesi, elektrikli araçların benimsenmesini daha da hızlandıracak ve Türkiye’nin otomotiv sektöründe tamamen yeni bir döneme girmesine zemin hazırlayacaktır.

2030’da yılda 420 bin elektrikli araç satılacak

Elektrikli araç satışları Türkiye’de artmaya devam edecek. Bu artışı destekleyen önemli noktalar arasında; elektrikli araçlara tanınan ÖTV desteği, elektrikli araçların içten yanmalı motorlu araçlara göre daha ekonomik yakıt ve servis bedellerinin düşük olması, sessiz, konforlu ve daha teknolojik olmaları, elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla olumsuz önyargıların kırılması ve daha çevreci bir ulaşım aracı olmaları bulunuyor. Ayrıca, şarj istasyon sayılarının yeterli olması da önemli bir faktördür.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2022 yılında hazırlanan Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası, Türkiye’de elektrikli araçların gelişimine dair düşük, orta ve yüksek olmak üzere üç farklı senaryo içeren bir projeksiyon oluşturmuştur. 2025 yılı itibarıyla, yıllık elektrikli araç satışının 120 bin adet ve toplam elektrikli araç stokunun 270 bin adet olacağını öngören orta büyüme senaryosuna şimdiden ulaşılacağı söylenebilir. Eğer bu orta büyüme senaryosu devam ederse, 2030 yılında yıllık elektrikli araç satışının 420 bin adet ve toplam elektrikli araç stokunun 1,6 milyon adet olacağı tahmin ediliyor.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL