AIG, Türkiye'de vites büyüttü

AIG, Türkiye'nin de yer aldığı 8 ülkeyi stratejik büyüme yeri olarak seçti. AIG Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, amaçlarının Türkiye'de hızlı büyümek olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
 
Yakup SAYAR
 
İSTANBUL - Dünyanın önde gelen sigorta şirketlerinden AIG için 2013 yılı hızlı başladı. 2008 sonrasında markasından uzaklaşarak bir süre Chartis ismini kullanan şirket, AIG ismine tekrar kavuşurken, dünya genelinde büyüme alanları içinde Türkiye'yi öncelikli ülkeler arasına aldı. AIG Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, "AIG tüm dünyada 8 ülkeyi stratejik büyüme ile ilgili olarak seçti ve Türkiye'de bunların içinde. Burada yatırımlarla büyümek istiyoruz. Bu yatırımlar daha çok organik olacak ve amacımız hızlı büyümek" dedi.
 
AIG Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, şirketin hedeflerini  DÜNYA ile paylaştı. 2012 yılını değerlendirerek sözlerine başlayan Sağıroğlu şunları söyledi: "Bildiğiniz gibi ABD Hükümetinin 3 yıl önce yüzde 92 olan hisse payı kısa süre  önce tekrar AIG'e geçti. Grubumuz tüm borçlarını ödedi ve AIG ismine dönüş yaptık. Aralık sonunda  ABD'de "Teşekkürler Amerika" adında bir kampanyamız oldu. Bu önemliydi. Bunun olmasıyla birlikte tekrar tüm dünyada hem hayat hem de elementerde tekrar AIG ismine dönmüş olduk."
 
2017 yılı hedefi 635 milyon TL prim
 
Sağıroğlu, kriz olmasa AIG nerede olurdu sorumuza ise "Fazla bir şey değişmezdi sadece bazı alanlarda daha çok yatırım yapmış olabilirdik" şeklinde cevapladı. AIG Türkiye olarak kriz sonrasında bir değişiklik olmadığını belirten Süleyman Sağıroğlu, "Belli segmentlerde büyümemize devam ettik. 2012 yılı bizim açımızdan yatırım yılı olmasına rağmen 217 milyon TL civarında prim üretimiyle kapattık ve 4 milyon TL civarında kâr elde ettik. Büyümemizi ve kârlılığımızı devam ettirdik. 2013'te ise büyüme ivmemizi hızlandırmak istiyoruz. Dağıtım ağı ve yeni satış kanalı geliştirme anlamında ses getirecek projelerimiz ile AIG Türkiye, bölgenin yıldızı olmaya devam edecek.
Prim üretiminde en az yüzde 50 büyüme planlıyoruz. Primde  300 milyon TL civarını aşarız diyedüşünüyoruz. 2017 yılında ise prim büyüklüğümüzü 635 milyon TL üretime çıkarmayı hedefliyoruz. Sektör de 2013 yılında 2012 yılına benzer yüzde 15 civarı bir büyüme yakalar" dedi.
 
Yatırımlarımız hız kesmeyecek
 
AIG'in tüm dünyada 8 ülkeyi stratejik büyüme ile ilgili olarak seçtiğini belirten Süleyman Sağıroğlu: "Türkiye'de bunların içinde. Burada yatırımlarla büyümek istiyoruz. Bu yatırımlar daha çok organik olacak ve amacımız hızlı büyümek. Tabiki yatırımlar olacağından sermaye transferi de mutlaka olacak. Yatırımlarımızı başta insan kayaklarına yapıyoruz. Geçen yıl 30 kişi alarak 230 kişiye çıktık. Ardından teknolojiye ve altyapıya yatırım yapıyoruz. Acente altyapısından tutun, internet vb gibi birçok
alt yapı yatırımı gibi süren bir çalışmamız var. Bu ilk 6 ay boyunca sürecek. Dağıtım kanalları çok önemli bizim için. ‘Acente Akademisi' kurduk ve buradan çok önemli geri dönüşler bekliyoruz. Yatırımlarımız sürüyor. Bu da sermaye girişini beraberinde getirecektir" diye konuştu. Şu anda 350 civarında acenteleri olduğunu söyleyen Sağıroğlu, "Biz yüzde 10 civarında bir artış planlıyoruz. Mevcutta acentelerle değişim ve segmantasyon projemiz var. Belli kategorilere ayırıyoruz. Burada sadece satışlarına bakmıyoruz. Belli katagorilere ayırdık. Bize ve markamıza nasıl bir katma değer kattıklarına bakıyoruz. Farklı bir belli bir alanlara yönelmek istiyoruz. Biz kendi stratejik büyüme planlarımıza uygun acentelerle çok daha fazla yatırım yapıp onların sayısını artırmak istiyoruz" dedi.
 
2012 yılındaki tablo bir bakıma hayırlı oldu
 
Sorumluluk sigortaları, finansal sigortalar, bireyselde de oto dışı tüm alanlarla çok ilgili olduklarını ve bunlara yönelik yatırımlarının devam edeceğini söyleyen Süleyman Sağıroğlu şöyle konuştu: "Kârlıyız belki ama daha ufağız ve büyümek istiyoruz. Bunu niş şirket olarak başarmak istemiyoruz. Belki bugüne kadar böyleydik. 2012 yılının sektör açısından çok olumsuz olduğunu bilançolar açıklandığında göreceğiz. Belki bu durum hayırlı olmuş olabilir çünkü ilk defa büyük şirketlerin de son 6 ayda karlılığa odaklandığını görüyoruz. Sadece rekabet ve pazar payı değil karlılık öne çıktı. Bunda çok şaşılacak bir durum yok. Ben hiç kimsenin hiçbir yöneticinin sermayedarın uzun vadede zarar etme pahasına bir rekabet stratejisi olduğuna inanmıyorum. Bu yüzden 2012 sonuçları sonrasında rekabetin daha sağlıklı bir ortama doğru gidişini hızlanacağı bir geçiş yaşanacaktır diye düşünüyorum." 
 
HSBC ile banka kanalında atağa geçeceğiz
 
Ses getirecek projelerinden birinin HSBC ile yapılan anlaşma olduğunu söyleyen Süleyman Sağıroğlu banka sigortacılığı konusunda şunları söyledi: "Acente segmentine yönelik yaptığımız çalışmalar dışında bankasürans alanında da bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Londra'da HSBC ve AIG arasında imzalanan anlaşma ile AIG, Türkiye ve Fransa'daki ve anlaşma sağlanabilecek diğer Avrupa ülkelerindeki HSBC Grubu müşterileri için hayat dışı sigorta ürünlerinin münhasır tedarikçisi olacak. Türkiye, AIG'nin stratejik büyüme pazarlarından birini temsil ediyor. Dağıtım anlaşması, AIG'nin bireysel ve ticari alandaki (KOBİ'ler) hayat dışı sigorta ürün gruplarında erişimi güçlendirerek AIG'nin Türkiye'deki büyüme stratejisinin banka sigortacılığı kanalıyla önemli ölçüde gelişmesini sağlayacak. Ancak bu anlaşmanın Türkiye'de uygulamaya alınması için tabii ki öncelikle resmi kurumların onayının alınması gerekecek. Bu süreç tamamlandığında proje ile ilgili kamuyouna detaylı bilgi verilecek."
 
Herkesin gözünün olduğu ülkede çok fırsat olmaz
 
[PAGE]
 
Herkesin gözünün olduğu ülkede çok fırsat olmaz
 
AIG'in inorganik büyümeyi düşünüp  düşünmediğini sorduğumuz Süleyman Sağıroğlu şunları söyledi: "Açıkçası çok çok uygun bir fırsat olursa neden olmasın. Ama Türkiye gibi herkesin gözünün olduğu bir ülkede çok fazla fırsat olacağını düşünmüyorum. Geçmişteki birkaç yılda baktık ama bunun faydalı olmayacağını düşündüğümüzden yatırımlarımızı acente, dağıtım kanalı, insan kaynakları ve teknolojiye yaparak bu şekilde büyümenin faydalı olacağına karar verdik." 
 
AIG spora da destek veriyor
 
AIG, sigortacılık dışında spora yaptığı yatırımlarla dikkatleri çekiyor.AIG'nin dünyanın önemli markalarıyla işbirliğini hatırlattığımız ve uzun yıllar İngiliz futbol devi Manchester United'e forma sponsorluğu sonrasında yeni işbirliklerini sorduğumuz Süleyman Sağıroğlu, söz konusu işbirliğinin bitişi sonrasında AIG'nin Ekim 2012  itibariyle dünyanın başka bir spor devi olan ve ragbide en önemli isimleri durumundaki Yeni Zelandalı 6 takımın (All Blacks, Maori All Blacks, All Blacks Sevens, New Zealand Women's Sevens, the New Zealand Black Ferns, ve New Zealand Under 20s) ana sponsoru olarak isminden ses getirmeye devam ettiğinin altını çizdi.
 
Büyümek istiyorsak oto branşını yok sayamayız
 
[PAGE]
 
Büyümek istiyorsak oto branşını yok sayamayız
 
Sektörün en çok canının yandığı oto branşının kendi toplam portföyleri içinde yüzde 5 gibi küçük bir paya sahip olduğu bilgisini paylaşan Süleyman Sağıroğlu, "Büyümek istiyorsak buralarda da büyümek gerektiğini çok iyi biliyoruz. Burada da işler yazmak zorundayız. Trafik ve kasko da yeni düzenlemelerle olumlu bir süreç yaşanacaktır. Fiyatlar belki artacaktır ama bu zaten bilinen ve beklenen bir durumdu. Çünkü yaşananlar sürdürülebilir değildi.  Bence fiyatları uzun vadeye yayarakartırmak daha da mantıklı olur diye düşünüyorum" diye konuştu.
 
Farklı ürünlere ihtiyaç artıyor
 
AIG'nin sorumluluk sigortalarında tartışmasız önde olduğunu belirten Süleyman Sağıroğlu bu ürüne olan ilginin her geçen gün hızla arttığını belirterek; "1 Temmuz 2012 tarihinde Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle farkındalığı artan Yönetici Sorumluluk Sigortası üretiminin, 2013'te de artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Pek çok meslek grubu  için Mesleki Sorumluluk Sigortalarında da artış öngörümüz devam ediyor. Öte yandan CyberEdge Veri Koruma Sigortası gibi özel ürünler de 2013'te üretim hedeflenen ürünler arasında sayılabilir, ki AIG'nin yeni ürün  geliştirme ve yenilikçilik konusundaki kabiliyeti burada ortaya çıkmaktadır"dedi. Sağıroğlu, aynı zamanda işveren sorumluluk sigortalarında hasar prim oranının son 3 sene içerisinde giderek artması sebebi ile İşveren Sorumluluk Sigortası primlerinde ciddi bir artış beklendiğini de hatırlatarak, "Çevre kirliliği sigortalarında ise gerek yaşanan çevre kazaları gerekse çevre ile alakalı olan mevzuatların AB yasalarına uyumlu hale getiriliyor olması münasebetiyle bu sigortaya olan ihtiyacın artmasını öngörüyoruz"şeklinde konuştu.