BES'te herkes mutlu

 

İSTANBUL - Türkiye, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile 2003 yılının son aylarında 7 şirketin faaliyete başlamasıyla tanışırken 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle başlayan kamunun yüzde 25'lik katkısı sıçrama noktası oldu. Bugün 10'uncu yılını dolduran BES'te 17 şirket faaliyetini sürdürürken, sektöre yeni girişlerin artması bekleniyor. Nitekim en son Albaraka Türk ile Kuveyt Türk'ün ortak BES şirketi kuracağını açıklaması bu piyasaya olan iştahı gösterir nitelikte.
 

Vergi avantajını kullanma imkânı olmayan gençlere, çiftçilere, ev hanımlarına, erken emeklilere ya da öğrencilere devletin yüzde 25 oranında katkı sağlaması tabanı genişletirken EGM verilerine göre yeni sistemin başladığı 9 haftada toplam katılımcı sayısı neredeyse bir il nüfusu kadar 222 bin artarak 3 milyon 341 bin 536 kişiye ulaştı.

Toplam fon tutarı da aynı dönemde 1 milyar 351 milyon lira artarak 21 milyar 677 milyon 500 bin TL'ye ulaştı. 2012 yılının tamamına bakıldığında katılımcı sayısı 477 bin, toplam fon tutarı ise 5 milyar 996 milyon TL artarak 3 milyon 119 bin kişi ve 20 milyar 326 milyon TL fon büyüklüğüne ulaşmıştı. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle başlayan yeni yasal düzenlemelerle birlikte BES'te kamu teşviki, tüm katılımcıların kolaylıkla yararlanabileceği daha etkin bir yapıya kavuştu.

 

Yürürlükten kalkan, katkı paylarının vergi matrahından indirimine dayalı teşvik sisteminde dokunulamayan kesim de artık Devlet katkısından yararlanabilir hale geldi. Yeni dönemde; BES'te sağlanan teşvik sadece vergi mükelleflerinin kullanabileceği bir avantaj olmaktan çıkarılıp, daha geniş bir katılımcı kitlesinin yararlanabileceği bir modele kavuşturuldu. Devletin herkese yüzde 25 oranında bir katkı sağlaması neticesinde, özellikle, bugüne kadar vergi avantajını kullanma imkânı olmayan kişilerin (örneğin, gençler, çiftçiler, ev hanımları, erken emekliler, öğrenciler vb.) sisteme olan ilgisinin arttığını ve katılımcı tabanının hızla yaygınlaştığı görülmeye başladı. İşte bu yeni dönem o kadar hızlı başladı ki, yılın ilk gününden itibaren beklentilerin üstünde bir taleple karşılaşan sistemde 8 Mart 2013 tarihli Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre, toplam katılımcı sayısı 222 bin kişi artarak 3 milyon 341 bin 536 kişiye, toplam fon tutarı da 1.3 milyar lira artarak 21 milyar 677 milyon 500 bin TL'ye ulaştı.

 

 

Öte yandan geçtiğimiz hafta Sermaye Piyasası Kurulu'nun  (SPK) Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmeliği, Resmi Gazete'de 13 Mart tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik bir çok yeni düzenlemeyi beraberinde getirirken dikkati çeken en önemli yeniliklerden biri de

altın, kira sertifikası gibi varlıkların emeklilik yatırım fonları yatırım enstrümanları arasında yer alması oldu.

Katılımcıların beklentilerine uygun olarak altın, kira sertifikası gibi varlıkların emeklilik yatırım fonlarının yatırım enstrümanları arasında yer alarak fon çeşitliliğini sağlayacağına dikkati çeken sektör temsilcileri, fon sepetine olanak sağlayan yönetmelikle artık portföy şirketleri emeklilik yatırım fon varlıklarına diğer emeklilik yatırım fonlarını da dahil edebileceğine dikkat çekti.

 

Katılımcının birikimlerine yönelik önemli bir adım ise, SPK'nın, fon performansı konusunda yeterli bulmadığı emeklilik portföy şirketlerinin emeklilik yatırım fonlarını, başarılı portföy şirketine devrini isteyebilecek olması. Bununla birlikte artık portföy şirketleri arasında yaratılan bu rekabet ortamıyla, katılımcının daha yüksek getiri yakalaması daha kolay hale gelmiş oldu.

 

 

 

 

 

 

AHE Genel Müdürü Mete Uğurlu, uzun vadede sistemin geleceğinin ülkemizin toplam ekonomik performansına bağlı olarak şekilleneceğini söyledi.

 

1 Ocak 2013 tarihi itibariyle başlayan yeni yasal düzenlemelerle birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi’nin gelen kamu teşviki il tüm katılımcıların kolaylıkla yararlanabileceği daha etkin bir yapıya kavuştuğunu belirten Türkiye Sigorta Birliği Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi Başkanı ve Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, devletin herkese yüzde 25 oranında bir katkı sağlaması neticesinde, özellikle, bugüne kadar vergi avantajını kullanma imkânı olmayan, gençler, çiftçiler, ev hanımları, erken emekliler, öğrencilerin sisteme olan ilgisinin arttığını ve katılımcı tabanının yaygınlaştığının gözlendiğini söyledi.

Buna paralel yılın ilk iki ayında sisteme katılımlarda beklentilerin de üzerinde bir artışın söz konusu olduğunu belirten Uğurlu, "En fazla bilinen tasarruf ve yatırım ürünleri arasında birinci sıraya yükselen bireysel emekliliğe olan güvenin artmasından ve emeklilik fonlarının yatırım araçları arasında yerini sağlamlaştırmasından oldukça memnunuz, Bu veriler ışığında gelişme trendinin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğine inanıyoruz" diye konuştu.

 

 

Bireysel Emeklilik Sistemi’nin, güven ve itibar anlamında geçmiş yıllardaki performansına bakıldığında bir başarı hikâyesinin çok net görülebileceğine dikkat çeken Mete Uğurlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Uzun vadede sistemin geleceği ülkemizin toplam ekonomik performansına bağlı olarak şekillenecek. Türkiye'deki Bireysel Emeklilik Sistemi, Dünyadaki özel emeklilik sistemlerinden farklı olarak, tamamen gönüllülük esasına dayanan bir sistem olmasına rağmen, katılımcı sayısında yıllara göre yükselen bir grafik gözleniyor."

 

 

BES’in artık tüm kesimler için küçük tasarruflarını değerlendirebilecekleri en iyi bireysel yatırım aracı olacağı öngörüsünde bulunan Mete Uğurlu, AHE’nin gelecekteki hedeflerini yönelik ise şunları söyledi: "Ocak 2013 itibariyle hayata geçen devlet katkı sisteminin bireysel emekliliğin katılımcı açısından verimliliğini daha da artıracağını düşünüyoruz. Geride bıraktığımız yılın ikinci yarısından itibaren, yeni sözleşme üretiminde bir artış trendi gözlemliyoruz. Biz  2013 yılsonunda 750 bin katılımcıya ulaşmayı hedefliyoruz. Fon büyüklüğümüzün ise 6 milyar TL’ye yakın bir seviyede gerçekleşeceğini öngörüyoruz."

 

 

BES'te yeni dönemle birlikte devlet katkısı ödemelerinin ne zaman hesaplara yatırılacağı konusundaki tartışmalara da değinen  Türkiye Sigorta Birliği Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi Başkanı ve Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu,  Emeklilik Gözetim Merkezi ve emeklilik şirketlerinin Devlet Katkısı ödeme süreci ile ilgili alt yapı hazırlıklarında son aşamaya geldikleri bilgisini paylaştı. Uğurlu, ilk ödemenin önümüzdeki 1 aylık sürede hesaplara geçmiş olacağını, ilk ödemeyi takiben her ay ödemelerin düzenli şekilde yapılacağını ve süreçte sorun yaşanmayacağını, devletin 2013 yılı bütçesine bu amaçla 1,25 milyar TL ödenek koyduğunu ve gerekirse bu tutarın artırılabileceğinin de yetkililerce açıklandığının altını çizdi.

 

 

AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO'su Meral Eredenk, yeni düzenlemeler yanında finansal okuryazarlığı artırıcı faaliyetlerinde sistem için önemli olacağının altını çizdi.

 

Başta devlet katkı sistemi olmak üzere Bireysel Emeklilik Sistemi'nde yapılan tüm düzenlemelerin, daha ilk günden itibaren önemli bir ivme yarattığını söyleyen AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO'su Meral Eredenk, "Bir örnekle açıklamak gerekirse Ocak 2012 ile Ocak 2013 dönemleri karşılaştırıldığında BES'in net katılımcı sayısında yüzde 300'ün üzerinde bir artış sağlandı. BES'te yeni dönem başlar başlamaz yakaladığımız bu ivmenin önümüzdeki günlerde de artarak devam edeceğini öngörüyoruz.  Ayrıca, BES fon büyüklüğünün GSYİH'ye oranı 2012 sonu itibarıyla yüzde 1,4 olup diğer ülkeler ile kıyaslandığında çok düşük düzeyde. Bu oranın 2023 yılında GSYİH'nin yüzde 6-7'si seviyesine ulaşması bekleniyor. Bu hedefe ulaşmada, yeni BES düzenlemeleri ve devlet katkısının yanı sıra finansal okuryazarlık ve tasarruf bilincini artırıcı faaliyetlerin hayata geçişi de önemli rol oynayacak" diye konuştu.

 

 

Bireysel emeklilik fonlarında biriken tasarruf miktarının ve yeni uygulamaların, satışlar, tahsilat, müşteri devamlılığı üzerinde yaratacağı pozitif etki ve doğrudan devlet katkısının sağlayacağı ekstra fon büyüklüğü etkisi ile sistemin toplam fon büyüklüğünün daha da artacağını öngören Eredenk sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu noktada vakıf ve sandıklar ile ağırlıklı kurumsal katılım olmak üzere bireysel katılımlar da sistemin büyümesinde kritik rol oynayacak. Diğer yandan, sistemin devreye alındığı 2003 yılından bu yana faaliyet gösteren şirketlerin rekabeti, "katılımcı sayısı" ve "fon büyüklüğü" olmak üzere iki ana eksende sürüyordu. Sistemin mevcut durumda ulaştığı hacmin ve yapılan düzenlemelerin ardından, artık bu rekabete yeni bir başlık daha eklendi: "hizmet kalitesi". Önümüzdeki dönemde, şirketlerin yeni müşteri edinimleri kadar, bu müşterilerin sistemde kalmalarını sağlamak yönünde yapılacak çalışmalar da daha önemli olacak."

 

 

Emeklilik Gözetim Merkezi'nin 8 Mart 2013 tarihli verilerine göre 4.2 milyar TL'yi aşkın fon büyüklüğü ve 517 bini aşkın kişiye ulaşan katılımcı sayısı ile sektöre yön veren firmalar arasında olduklarını söyleyen Meral Eredenk şirket hedeflerine yönelik ise şunları söyledi: "Şu anda işveren katkılı grup emeklilik planlarındaki yaklaşık yüzde 32'lik fon büyüklüğümüz ile de lider durumundayız. AvivaSA olarak 2013 yılında hem katılımcı sayısı hem de fon büyüklüğü anlamında sistemin çok hızlı büyümeye başladığını görüyoruz. Gelecek dönem projeksiyonlarımız ise 2023 vizyonuna yönelik. Sistemdeki düzenlemelerin ardından revize ettiğimiz projeksiyonlar doğrultusunda BES'in 2023 yılında fon büyüklüğünde yıllık ortalama yüzde 25,7 oranında bir artışla 243 milyar TL'ye, katılımcı sayısında ise 8,4 milyon kişiye ulaşacağını öngörüyoruz. Vakıf ve sandık aktarımlarının da etkisi ile 2023 yılında sektörün fon büyüklüğü 300 milyar TL, kıdem tazminatlarının da BES'e dahil edilmesiyle 400 milyar TL seviyelerine ulaşabilir. Sonuçlar ne olursa olsun hem 2013 hem de 2023 için AvivaSA olarak sektör büyümesinin yüzde 20'sine talibiz."

 

 

 

 

Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran,  BES'in başarısını kanıtlama yolunda, halkın ve ekonominin ihtiyacı olan tasarrufların şimdiden artmaya başladığını söyledi.

 

Bireysel Emeklilik Sistemi'nin, kişilerin tasarruf etmelerini teşvik etmek amacıyla kurulmuş bir sistem olduğunun altını çizen Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran, "Yeni yasa ile yürürlüğe giren devlet katkısı uygulaması tasarruf etmeyi basit ve avantajlı bir sistem haline getirerek daha çok insanı tasarruf yapmaya özendirmek ve tasarruf tutarlarının artırılmasını sağlamak için tasarlandı. Eğer sisteme daha çok vatandaş girerse, sistemdeki tasarruf miktarları artarsa ve katılımcılar sistemin faydalarından yararlanmak amacıyla sistemde daha uzun kalırlarsa devlet katkısı uygulaması amacına ulaşmış olacaktır" dedi.

 

 

Yeni düzenlemeni 2012 yılının son haftalarından itibaren, sektöre etkilerini göstermeye başladığının altını çizen Onaran sözlerini şöyle sürdürdü: "2012 yılında katılımcı sayısı artışı 477 bin olarak gerçekleşti. 2013 yılının ilk iki ayındaki net katılımcı sayısı artışı ise 200 bin. Yani bu yılın iki ayında geçen yıl ortalamasına göre iki buçuk kat artış sözkonusu. Şunu da belirtmek lazım ki, yeni yasa ile sisteme giren katılımcı sayısında büyük bir artış gözlemlendiği gibi sistemden çıkışlar da azaldı. Bireysel Emeklilik Sistemi'nde  kişilerin tasarrufları da arttı. Geçen yıl toplamda net 3,7 milyar TL tasarruf yapıldı. Bu yılın ilk iki ayındaki toplam tasarruf miktarı ise 1 milyar TL oldu. Yani geçen yılın ortalamasına göre yüzde 72'lik bir artış gerçekleşti. Sonuçta, sektörün fon büyüklüğü şimdiden 21 milyar TL'yi aştı. Toplam katılımcı sayısı da 3,3 milyon oldu. Gönüllülük esasına dayalı bu sistemdeki gibi  hızlı bir büyüme oranının dünyada eşi benzeri yok. Bütün bu gelişmeler; sistemdeki değişikliğin tam da yerine oturduğunu, BES'in başarısını kanıtlama yolunda, halkımızın ve ekonomimizin ihtiyacı olan tasarrufların şimdiden artmaya başladığını gösteriyor. 2013 yıl sonunda 3,8 milyon katılımcıya ulaşmayı, 27 milyar TL toplam birikimi geçmeyi hedefliyoruz. 2023 yılı beklentimiz ise sistemdeki katılımcı sayısının 10 milyon kişiyi, toplam tasarrufların da 250 milyar TL‘yi geçmesi."

 

 

Yeni yasa ile avantajları genişletilen ve yaygınlaştırılan sistemin artan bir ivmeyle büyümeye devam edeceğini öngören Cemal Onaran, Garanti Emeklilik'in hedeflerine yönelik ise şunları söyledi: "1 Mart 2013 itibarıyla 657 bin olan katılımcı ile sektörde lideriz. Katılımcı sayımızın 2015 yılında bir milyona ulaşmasını bekliyoruz. Fon büyüklüğümüzü de 2015 yılında 7,5 milyar TL olarak hedefledik. Şirketimiz son beş yıllık dönemde en çok tercih edilen şirket oldu. Bu sene örneğin Şubat ayında sisteme giren net katılımcı sayısının yüzde 35'i bizi tercih etti. Bunlar önemli başarılar. Biz de bu teveccühü devam ettirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Müşterilerimize en iyi hizmeti vermek için sürekli yeni projeler üretiyoruz. Müşterilerimizin yalnız emekliliklerinde değil bugünden yanlarında olmaya devam edeceğiz."

 

 

 

 

MetLife Emeklilik ve Hayat A.Ş. Genel Müdürü Deniz Yurtseven,  devlet katkısı ile hızlanan sisteme katılımı önümüzdeki dönemde sürdürebilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

 

İstikrarlı bir şekilde büyüyen sektörde yüzde 25 devlet katkısı ile beraber katılımın hızlandığı yeni bir döneme girdiklerini belirten MetLife Emeklilik ve Hayat A.Ş. Genel Müdürü Deniz Yurtseven, "2013 yılının ilk rakamları da bu hızlı büyümeyi teyit eder nitelikte. 2013 yılına bireysel emeklilik sektörü çok hızlı başladı. 2012'de sisteme aylık ortalama 40 bin civarında katılımcı girerken bu yıl aylık olarak üç katına yakın bir performans var. Bunda sektörün yaptığı ortak tanıtımın ve yüzde 25 devlet katkısıyla başlayan yeni dönemin etkisi çok büyük. Bu etkinin önümüzdeki dönemde devam edeceğini öngörüyorum. Devlet desteği ile BES'te teşvik çok daha görünür hale geldi ve geniş kitlelere ulaşabilme imkanı sağladı" dedi.

 

Avantajları daha etkin bir şekilde anlatmalıyız
 

"Devlet katkısı ile hızlanan sisteme katılımı önümüzdeki dönemde sürdürebilmemiz çok önemli" diyen Yurtseven sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu anlamda, bireysel emeklilik şirketlerine düşen önemli görev yeni dönemin getirdiği avantajları geniş kitlelere ve şirketlere etkin şekilde anlatarak bugün 3,3 milyon olan sistemdeki katılımcı sayısını yukarılıara taşımak, fon çeşitliliğini arttırarak emeklilik yatırım fonlarının zaten iyi olan performanslarının daha da yükseltilmesi."

 

Türkiye stratejik pazarlarımızdan biri 
 

MetLife, 140 yıllık tecrübesi, 90 milyon müşterisi ile dünyanın sigorta ve çalışan hakları konusunda en büyük firmalarından biri olduğuna dikkat çeken Deniz Yurtseven, Türkiye hedeflerine yönelik ise şunları söyledi: "Türkiye, MetLife'ın dünyada büyümeye odaklandığı stratejik pazarlardan bir tanesi. Vizyonumuzu, finansal güvence ve bireysel emeklilik ürün ve hizmetlerinde öncü bir şirket olmak olarak belirledik. MetLife'ın global olarak 4 ana stratejisinden biri olan müşteri odaklılık kapsamında şirketimizde birçok yeni çalışmaya yer veriyoruz. MetLife'ta yaptığımız her işin merkezine müşteriyi koyuyoruz. Müşteri odaklılık stratejisinin anlaşılması ve doğru uygulanması için en üst kademeye kadar tüm çalışanlarımızı eğitiyoruz. Müşteri şikayetlerini dinliyoruz ve iyileştirme süreçleri için müşteri konseyi oluşturuyoruz.

Önümüzdeki dönemde ana dağıtım kanalımız DenizBank başta olmak üzere çoklu dağıtım kanalı imkanlarımızla müşterilerimize en iyi ürün ve servisleri sunmaya devam edeceğiz.Ayrıca MetLife olarak marka bilinirliğimizi artırmak için uzun soluklu yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Tüm bu çalışmalar önümüzdeki dönemde sektörde farklılaşmamızı sağlayacak ve hedefimizi gerçekleştirmemize katkıda bulunacaktır."

 

 

 

 

Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, bireysel katılımcıların ilk yıllardaki ayrılma eğiliminin azalmasının en önemli beklentileri olduğunu söyledi.

 

Türkiye'nin notunun yükseldiği olumlu piyasa şartlarının yaşandığı 2013 başında hayata geçen "Devlet Katkısı" ile BES'te mevcuttan daha da cazip hale geldiği bir dönemin başladığını belirten Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, "Bu dönemde toplumdaki tasarruf bilinci ve uzun vadeli yatırım eğiliminin yükselmesi, böylece sisteme yeni girişlerin artması, perakende segmentteki müşterilerin ilk yıllardaki ayrılma ve ödemeyi durdurma eğiliminin azalması en önemli beklentilerimiz arasında" diye konuştu.

 

 

Şirket olarak 2012 yılında yüzde 51 büyüyerek, 3.5 milyar TL fon büyüklüğü ile sektörü üçüncü sırada kapattıklarını hatırlatan Türkölmez sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok ciddi hedeflerimiz var. Ölçeğimiz büyük olmasına rağmen iki senedir başarıyla büyüyoruz. 2012 yılını sözleşme verimliliği, sözleşme başına düşen katkı payı ve fon büyüklüğü açısından en iyi şirket olarak kapattık. İçinde bulunduğumuz 2013'te yeni bir strateji ve planlama içindeyiz. Tahakkuk bazlı stratejimizi daha fazla katılımcıyı portföyümüze katmak yönünde değiştirdik. 2013 sonunda yüzde 40 büyürsek, 5 milyar TL civarında bir fon büyüklüğüne ulaşabiliriz diye düşünüyoruz ama bunu zaman gösterecek. Yapılanma açısından BES aynen devam etseydi; ileriye dönük beklentilerinizi konuşmak daha kolay olurdu ama şu anda çok ciddi bir değişiklik var. Belki de beklentilerimizin çok ötesinde bir büyümeyle karşılaşabiliriz."

 

"Yapı Kredi Emeklilik olarak uzun süredir, müşteri odaklı yapılanmamızda, onların ihtiyaçlarına uygun bilgilendirme ve hizmetlerle, tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamayı hedefliyoruz" diyen Türkölmez, Devlet Katkısı ile birlikte Yapı Kredi Emeklilik olarak ilk 45 günde katılımcı sayısında 20 bine yakın artış sağladıklarını belirtti.

 

 

3 yıllık şirket stratejimiz kapsamında 2015 yılını değerlendirdiklerinde Bireysel Emeklilik Sistemi'nde özellikle alternatif dağıtım kanallarının da kullanımı ile yeni sözleşme satışlarında banka kanalının payının önemli seviyelerine ulaşacağını beklediklerinin altını çizen Türkölmez sözlerini şöyle sürdürdü: "Müşteri hizmet kalitemizdeki artış ve Devlet Katkısı ile birlikte artarak devam etmesini beklediğimiz yüksek satışlarımız ile 2015 yılında fon büyüklüğümüzün yaklaşık olarak 7,5 milyar TL'ye ulaşacağını ve pazar payımızın yüzde  18'i geçeceğini öngörmekteyiz. 2015 yılına kadar her yıl yaklaşık 250.000 yeni müşteriye ulaşarak 2015 yılsonu itibarıyla 1 milyonun üzerinde sözleşme adetine ulaşmayı planlamaktayız."

 

 

 

 

 

 

 

 

Bireysel Emeklilik Sistemi'nde 1 Ocak 2013 tarihinde yeni bir dönem başladı. Yeni dönemde  "Devlet Katkısı" uygulaması ile istisnasız tüm katılımcılara çok önemli birikim ve getiri avantajı sağlayacak. Yeni döneme ilişkin değişiklikler hakkında sıkça sorulan sorular ve cevaplar hazırlayarak okuyucularda BES'e yönelik daha net bir fikir  oluşmasına yardımcı olmaya çalıştık.

 

Devlet Katkısı nedir?

1 Ocak 2013 tarihinden itibaren Devlet, bireysel emeklilik hesabınıza ödediğiniz katkı paylarının % 25'ine karşılık gelen tutarı Devlet Katkısı olarak sizin adınıza yatıracak.

Örneğin; aylık 100 TL ödeyen bir katılımcı adına her ay 25 TL Devlet Katkısı yatırılırken, 800 TL ödeyen bir katılımcı adına 200 TL Devlet Katkısı ödenecek.

 

Kimler Devlet Katkısı alabilir?

Sisteme dâhil olan herkes!

Sisteme medeni haklarını kullanma ehliyetini haiz kişiler katılabilmektedir. Dolayısıyla, vergi mükellefi olup olmadığınıza bakılmaksızın, Sistemin sunduğu benzersiz Devlet Katkısı avantajından faydalanabileceksiniz.

 

 

Ödeyeceğiniz katkı payları için bir üst sınır bulunmamakla birlikte hak kazanacağınız Devlet Katkısı için bir üst sınır bulunmaktadır. Hak kazanılacak Devlet Katkısı bir takvim yılı içinde yıllık brüt asgari ücretin % 25'i ile sınırlı olacak.

Örneğin, 2013 yılında asgari ücretin 12 aylık toplamının 12.000 TL olacağını varsayar isek, 2013 yılında bireysel emeklilik hesabına 12.000 TL veya üzerinde katkı payı yatıran katılımcılar Devlet Katkısı'ndan azami ölçüde yararlanarak 3.000TL Devlet Katkısı hak etmiş olacaktır.

Yıllık sınır sabit kalmayacak, her 6 ayda bir değişen brüt asgari ücret tutarına bağlı olarak söz konusu sınır artış gösterecektir. Dolayısıyla, katkı payınızı bütçenizin elverdiği en yüksek tutarda belirlemeniz, Sistemin

sunduğu benzersiz Devlet Katkısı avantajından azami ölçüde faydalanabilmenizi sağlayacaktır.

 

Elime bazen toplu para geçtiğinde bireysel emeklilik hesabıma yatırıyordum, bu tutarlar için de Devlet Katkısı alabilecek miyim?

Yıllık brüt asgari ücret tutarındaki limit dâhilinde ödediğiniz tüm katkı payları için Devlet Katkısına hak kazanabileceksiniz. Düzenli olarak ister aylık, ister üç aylık, ister altı aylık, isterseniz yıllık ödeyin, tüm ödemeleriniz limitler dâhilinde Devlet Katkısı alabilecek. Ayrıca, düzenli ödemelerinizin yanında herhangi bir zamanda hesabınıza yatıracağınız ek katkı payları için de Devlet Katkısı alabileceksiniz.

 

Birden fazla bireysel emeklilik hesabım var, bu durumda Devlet Katkısı hesaplarım arasında nasıl paylaştırılacak?

Devlet Katkısı, hesaplarınıza, ödediğiniz katkı payları ile orantılı olarak dağıtılacak. Devlet Katkısı için belirlenen üst limit tüm hesaplarınızın toplamı için geçerlidir.

 

Eşim/çocuğum adına ödeme yaparsam onlar da Devlet Katkısından yararlanabilecek mi?

Evet. Eşiniz veya reşit çocuğunuzun adına ödeyeceğiniz katkı payları üzerinden katılımcı bazında belirlenmiş yıllık brüt asgari ücret tutarındaki sınır dâhilinde ayrı ayrı % 25 oranında Devlet Katkısına hak kazanılabilecektir. Dolayısıyla, Sisteme dâhil olan her aile bireyiniz Devlet Katkısı ve Sistemin diğer tüm avantajlarından faydalanma imkânına sahip olabilecektir.

 

Devlet Katkısı alırken aynı zamanda ödediğim katkı paylarını vergi matrahımdan da indirebilecek miyim?

1 Ocak 2013'ten itibaren vergi matrahından indirim uygulaması tamamen sona erecek ve yalnızca Devlet Katkısı uygulamada olacak. İstisnai olarak, işverenler tarafından ödenen katkı payları Kurumlar Vergisi matrahından indirim konusu yapılmaya devam edilecek çünkü işveren tarafından ödenen katkı paylarına Devlet Katkısı ödenmeyecek. Vergi matrahından indirim uygulaması Hayat Sigortaları için devam etmektedir.

 

Devlet Katkısından faydalanmak için ayrıca bir şey yapmalı mıyım? Mesela katkı payı tahsilat makbuzlarını bir kuruma ibraz etmem gerekiyor mu?

Hayır. Devlet katkısı almak için sizin herhangi bir işlem yapmanız gerekmiyor. Ödediğiniz katkı paylarını biz sizin adınıza Emeklilik Gözetim Merkezi'ne bildireceğiz ve hesaplanan Devlet Katkısı ödemeleri hesabınıza yatırılacak.

 

Halen Bireysel Emeklilik Hesabım var, Devlet Katkısı uygulamasından yararlanmak için yeni bir hesap açmam gerekecek mi?

Yürürlükte olan bireysel emeklilik hesabınıza ya da hesaplarınıza 1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla yatırdığınız her katkı payı tutarı karşılığında yasal sınırlar dâhilinde Devlet Katkısı alabilecekseniz.

 

Devlet Katkısı ödemeleri hesabıma ne zaman yatacak?

Bireysel emeklilik hesaplarınıza yaptığınız ödemeler Şirketimizce Emeklilik Gözetim Merkezi'ne (EGM) bildirilecek, EGM'nin bu bilgilerin doğruluğunu kontrol edeceği ve bilgileri Hazine Müsteşarlığı ile paylaşacağı, ödemenin yapıldığı ay sona erdikten sonra mutabakat süreçlerinin başlayacağı ve bu süreçlerin yaklaşık olarak 15-20 iş günü süreceği, EGM tarafından hesaplanan Devlet Katkısı ödemesinin de hesabınıza, ödemenin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna doğru yatırılmış olacağı öngörülmektedir.

 

Devlet Katkısı ve ödediğim katkı paylarımı ayrı ayrı takip edebilecek miyim?

Devlet Katkısı ödemeleri mevcut bireysel emeklilik sözleşmenizin alt hesabında ayrı olarak takip edilecek. Dolayısıyla, ödediğiniz katkı paylarıyla oluşan birikiminiz ile Devlet Katkısı ile oluşan birikiminizi ayrı ayrı izleme imkânınız olacak. Birikimlerinizi Şirketimizin internet şubesinden ya da Bilgi Hattımızdan sürekli olarak takip edebileceksiniz.

 

Devlet Katkısı hangi fonlarda yatırıma yönlendirilecek?

Devlet Katkıları Şirketimiz nezdinde bu amaca yönelik olarak kurulan Devlet Katkısı fonlarında yatırıma yönlen dirilecek. Böylece Devlet Katkıları için de ilk günden itibaren getiri elde etmeniz mümkün olabilecek.

 

Uzun yıllardır Sistem'deyim. Benim için bir ayrıcalık olacak mı?

1 Ocak 2013 tarihinden önce Sistem'de bulunduğunuz süre, Devlet Katkısına hak kazanmanın süre koşulunu yerine getirirken size avantaj sağlayacak.

Bu süre; 3 yıldan fazla 6 yıldan az ise 1 yıl,

6 yıldan fazla 10 yıldan az ise 2 yıl,

10 yıldan fazla ise 3 yıl,

Devlet Katkısına hak kazanma sürenize eklenecek.

Bu sürenin eklenmesi için 1 Ocak 2013'ten itibaren 3 yıl boyunca Sistem'de kalmalısınız. 3 yıl bitiminde bir defaya mahsus olmak üzere yukarıda belirtilen süreler hak kazanma sürenize eklenecek.

Örneğin; Sistem'e 1 Ocak 2006 tarihinde girdiğinizi varsayalım. 1 Ocak 2013 tarihinde tam 7 yıldır Sistem'de olacaksınız. 1 Ocak 2017'ye geldiğimizde yeni uygulamaya göre 4 yıldır Sistem'de kalmış olacak ve Devlet Katkısının % 15'ini hak edecektiniz. Ancak, bu durumda daha önce Sistem'de kaldığınız 7 sene için 2 yıl da Devlet ekleme yapacak ve Sistem'de 4 yerine 6 yıl kalmış sayılacaksınız. Böylece Devlet Katkısına hak kazanma oranınız % 35'e yükselecektir.

 

Devlet katkılarını istediğim zaman alıp Sistem'den çıkabilir miyim?

Sistem'de bulunduğunuz süreye bağlı, kademeli olarak Devlet Katkısına hak kazanacaksınız. Aşağıdaki tabloda emeklilik sözleşmeniz bazında Sistem'de bulunduğunuz süreye bağlı olarak Devlet Katkısının ne kadarına hak kazanacağınız açıklanmaktadır.

Sistem'de Bulunduğunuz Süre1 Devlet Katkısının ne kadarına hak kazanılır?

3 yıldan az % 0

3<=Süre<6 yıl % 15

6<=Süre<10 yıl % 35

 

Sistemde katkı paylarının yönetilmesi ve fonların işletilmesi için Emeklilik Şirketlerince yapılan kesintilerin düştüğü doğru mu?

Evet doğru. Mevcut durumda azami yüzde 8'e kadar uygulanabilen yönetim gideri kesintisi, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren bireysel emeklilik hesaplarına ödenen katkı payları üzerinden, azami yüzde 2 oranında alınabilecek.

 

Vazgeçersem ödediğim katkı payının tamamını alabilir miyim?

Evet, ilk 60 gün içinde cayma hakkına sahipsiniz. Bu süre içerisinde caymanız durumunda, cayma tarihindeki birikiminiz, fon toplam gider kesintisi haricinde şirketimizce yapılmış kesintiler eklenerek 10 iş günü içinde size iade edilir.

 

İki ayrı bireysel emeklilik hesabım var, bu hesapları birleştirmem mümkün mü?

1 Ocak 2013 tarihinden itibaren aynı veya farklı şirketlerde bulunan hesaplarınızı emeklilik hakkınızı kullandığınız anda birleştireceksiniz.

 

Sistemden ayrılırsam gelir vergisi stopajı nasıl uygulanacak?

Önceki mevzuata göre stopaj toplam birikime uygulanıyordu. 29 Ağustos 2012 tarihinden itibaren ayrılan katılımcıların stopaj hesaplamaları ödenen katkı payları hariç tutularak sadece getiri üzerinden yapılıyor. Ancak ayrılmanız durumunda, yürürlükteki ya da yeni açtıracağınız bireysel emeklilik hesaplarınız için 31 Aralık 2014'e kadar Devlet Katkısı alamayacağınızı hatırlatmak isteriz.

 

Önceki yıllarda sonlandırdığım bir hesabım vardı, onun için de stopaj iadesi alabilecek miyim?

Yapacağınız iade talepleri, Maliye Bakanlığı'nın 4 Temmuz 2012 tarihli ve 83 sayılı Gelir Vergisi Sirküleri uyarınca; Vergi Dairesi tarafından Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme zamanaşımı hükümleri doğrultusunda işleme alınacaktır. Bu nedenle 2007 yılında birikimlerinizi alarak emeklilik sözleşmelerinizi sona erdirdiyseniz, 2012 yılı sonuna kadar bu haktan yararlanabileceksiniz. 2008 ve sonraki yıllarda sona erdirilmiş sözleşmeleriniz için ise 29 Ağustos 2013 tarihine kadar (dava açılmaması veya daha önce açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla) kesintinin yatırıldığı vergi dairesine başvurarak anaparanızın üzerinden stopaj iadesi talebinde bulunulabilirsiniz.