"Türkiye pazarına girme kararımızla gurur duyuyoruz"
Aksigorta'nın Belçikalı ortağı Ageas'ın iki önemli ismi DÜNYA'ya önemli açıklamalarda bulundu. CEO Bart De Smet, "Türkiye pazarına girme kararımıza dönüp baktığımızda gurur ve memnuniyet duyuyoruz" dedi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yakup SAYAR
İSTANBUL - Avrupa sigorta pazarının önemli oyuncuları arasında yer alan Belçikalı Ageas, Aksigorta ortaklığı ile girdiği Türkiye sigorta pazarında mutlu. Sektör genelinde yaşanan karsızlık probleminin Aksigorta'da yaşanmaması ve elde edilen olumlu bilanço rakamları Belçikalı Ageas'ı da mutlu ediyor.
Ageas CEO'su Bart De Smet, "Aksigorta, bizim için muazzam bir büyüme alanına, nispeten el değmemiş bir pazar hakkında önemli yerel bilgiye ve müşteri erişimine sahip, güçlü bir uzun dönemli ortak oldu" dedi.
Belçikalı sigorta devi Ageas'ın CEO'su Bart De Smet ve Kıta Avrupası CEO'su Steven Braekeveldt DÜNYA'ya özel açıklamalarda bulundu.
"Türkiye pazarına girme kararımıza dönüp baktığımızda gurur ve memnuniyet duyuyoruz" diyen Bart De Smet yatırım kararlarıyla birlikte gelinen durumu değerlendirerek şunları söyledi: "Aksigorta, bizim için muazzam bir büyüme alanına, nispeten el değmemiş bir pazar hakkında önemli yerel bilgiye ve müşteri erişimine sahip, güçlü bir uzun dönemli ortak oldu. Aynı zamanda, iyi gelişmiş bir acente ağından Akbank üzerinden güçlü bir banka kanalına kadar uzanan iyi çeşitlendirilmiş dağıtım kanalları da bulduk. İşbirliğinin ilk yılı tamamlandığında, pazar genelinde sahip olduğu dördüncülük ve karlı büyüme oranları da beklentilerimizi açık şekilde teyit etti. Bugüne kadar entegrasyon projeleri ile bilgi aktarımına yönelik girişimlerin hayata geçirilmesine odaklanıldı. Finansal sonuçlarda da iyileşme sağlandı."
Güçlü bir markaya yatırım yaptıklarını ve bu yatırımın yeterli olduğunu düşünüp düşünmediklerini sorduğumuz Bart De Smet, yatırım kararı alındığında, gerek Sabancı Holding gerekse Ageas'ın şirketteki paylarını 2012 yılı sonu itibariyle yüzde 31'den yüzde 36'ya yükselttiklerini hatırlatarak, "İki grupta Aksigorta'nın bu açık şekilde büyüyen pazardaki sürdürülebilir gelişimini aktif olarak destekliyorlar" dedi.
Türkiye bizim için bir şans
"Ageas'ın 2015 vizyonunun temelini oluşturan önemli unsurların başında Ageas'ın her bir pazarda iyi şekilde yerleşmiş güçlü ve dinamik ortaklıklara sahip olmasıdır" diyen CEO Bart De Smet , Türkiye'ye yönelik hedeflerini şu şekilde özetledi: " Söz konusu vizyonumuz gereği Ageas aralarında bankaların da bulunduğu başlıca distribütörler ile ortaklıklara yatırım yapmaya devam edecektir. Türkiye'de güçlü, uzun dönemli bir ortaklık bulmak bizim için büyük bir şanstı ve Sabancı Holding de gerçekten birlikte çalışmaktan büyük gurur duyduğumuz bir ortak. Türkiye'de hâlihazırda iyi bir kanal çeşitlendirmesine gitmiş durumdayız. 50 civarında broker üzerinden gerçekleştirilen satışların yanı sıra, primlerin yaklaşık yüzde 70'ini üreten 1.800 civarında acentemiz bulunuyor. Ayrıca, Akbank da bize büyük bir bankacılık dağıtım kanalı sunuyor. Dolayısıyla, müşterilerimiz ile birlikte büyüme ve onların olmamızı istedikleri her yerde olma fırsatına sahibiz."
Daima karlı büyüme
Daima karlı büyüme
Ageas Kıta Avrupası CEO'su Steven Braekeveldt ise hayat dışı segmentte büyümenin Ageas için önemli bir stratejik hedef olduğunu ve Türkiye'nin de bu hedefe oldukça önemli bir katkı yaptığını söyledi. "Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hep karlı büyümeye odaklanacağız" diyen Braekeveldt sözlerini şöyle sürdürdü: "Proaktif ürün fiyatlama ve karlılık yaklaşımına, portföyü dengelemeye gösterilen yoğun ilgi sayesinde sigortalama performansımız da oldukça gelişti. Ageas fiyatlama, sigortalama ve ihtiyat metodolojilerinde bilgi transferine yatırım yaptı ve daha iyi bir portföy dağılımına doğru yönlendirme sağladı."
Amaç sürdürülebilir ve daha yüksek performans
Aksigorta'nın hedeflerini sorduğumuz Braekeveldt, Aksigorta'nın bir yandan karlı büyümeyi sağlamak diğer yandan da bankasüransın ağırlığını artırmak için çalışmaya devam edeceğini söyledi. Aksigorta olarak halen büyük umutlar vaat eden Türkiye pazarında sigortalama performanslarını 2012 yılında ciddi ölçüde geliştirdiklerinin altını çizen Braekeveldt, "Gitgide ivme kazanmaya başlayan bilgi paylaşımına yönelik inisiyatiflerimizin gelecekte sürdürülebilir veya daha da yüksek bir performansa dönüşmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Fortis ve sonrasında gelinen noktanın hikayesi
Fortis ve sonrasında gelinen noktanın hikayesi
Ageas CEO'su Bart De Smet , 2008 yılı global krizden etkilenerek Fortis isminden uzaklaşmalarını ve gelecekte tekrar bankacılık gibi bir planları olup olmadığını yönelik sorumuza ise 2008 yılında yaşananların kısa bir özetini vererek başlamanın daha iyi olacağını belirterek şunları söyledi: " Fortis, merkezi Belçika ve Hollanda'da bulunan bir uluslararası bankasürans grubuydu. 2008 yılında, finansal kriz yüzünden Belçika'daki banka ve iştirakleri BNP Paribas'ya, Hollanda'daki banka ve sigortacılık operasyonları ise Hollanda Devleti'ne satılırken geriye kalan her şey de (tüm diğer sigortacılık faaliyetleri ile holding faaliyetlerinin bir kısmı) Fortis içinde bırakıldı. Bu şirket 2010 yılında gerçekleştirilen yeniden markalama sonucunda Ageas ismini aldı. Ageas, merkezi Brüksel'de bulunan ve yine Brüksel borsasına kote bir uluslararası sigortacılık grubudur."
Krizle birlikte bir dizi önemli stratejik seçim yaptık
"2008 yılında odağımızı koruma arzumuzu yansıtan bir dizi önemli stratejik seçim yaptık" diyen Bart De Smet sözlerini şöyle sürdürdü: " Eylül 2012'de, Ageas 2015 yılına yönelik stratejik seçim ve hedefleri de dahil olmak üzere geleceğe dönük vizyonunu ana hatlarıyla ortaya koydu. Bu 2015 vizyonu, Ageas'ın son üç yıl boyunca yaptığı ve öğrendiği her şeye, müşteri ve dağıtım ortaklarımızın yönelimleri konusunda gelişmiş bir anlayışa ve Ageas'ın bir şirket olarak en yüksek etkiyi yapabileceğine inandığı alanlara dayalı bir evrim sonucu ortaya çıktı. Sigortacılık yeteneklerimize %100 odaklanmaya, müşterilerimizin olmamızı istedikleri yerde olmaya, kendimizi ortaklarımıza ve onların müşterilerine adamaya, çeşitlendirilmiş bir ürün yelpazesine sahip olmaya ve büyümeyi Avrupa ile Asya'nın yükselen pazarlarında yakalamaya karar verdik. Bugün durup baktığınızda, Aksigorta'nın nasıl bu koşulların hepsini yerine getirdiğini göreceksiniz."
Türkiye bizi heyecanlandırıyor
Yabancı yatırımcıların Türkiye sigorta sektörüne ilgisini sorduğumuz Ageas Kıta Avrupası CEO'su Steven Braekeveldt, Türkiye'nin gerek günümüzde gerekse gelecek için son derece cazip bir fırsatı temsil etiğinin altını çizdi. "Olumlu nüfus eğilimleri ve ekonomik temellere ve Avrupa'daki diğer pazarlara kıyasla güçlü büyüme ve istisnai ölçüde düşük sigorta penetrasyon oranlarına sahip, yüksek büyüme dinamiği olan bir pazar" diyen Braekeveldt şöyle konuştu: "Bu durum Ageas'a adeta "fırsat" diye bağıran ve bugün de bizi en az bir yıl önce olduğu kadar heyecanlandıran bir bileşim sunuyor. Pazardaki fırsatları takip etmeyi gelecekte de sürdüreceğiz, ancak odağımızda halen Aksigorta'nın büyüme potansiyelini geliştirmek var."
Pazar payının önemli olmadığı anlaşılmaya başladı
Türkiye sigorta sektöründeki karsızlık problemi ve bundan çıkış yoluna yönelik düşüncelerini sorduğumuz Steven Braekeveldt, Türk sigorta pazarının gelişmekte olan bir Pazar olduğunu ve muazzam düzeydeki büyüme potansiyeli dikkate alındığında, sigorta şirketlerinin karlılıktan ziyade hacimlere ve pazar paylarına odaklandığının görüldüğünü söyledi. " Bu yükseliş sadece ekonomik büyümeye değil aynı zamanda pazarın genel olarak düşük sigorta penetrasyonuna da bağlanabilir" diyen Braekeveldt sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece geçtiğimiz yıl Pazar yüzde21,5 oranında büyüdü ki, enflasyona göre ayarlandığında bu yüzde 8,5'lik muazzam bir reel büyümeye işaret ediyor.
Öte yandan, çok sayıda sigortacının zarar bildirdiği dikkate alındığında, birçok segmentteki karlılığın tatminkar olmaktan uzak olduğunu görüyoruz. Pazardaki zorlu durum, aynı zamanda 2008 yılından bu yana ciddi ölçüde düşüş gösteren özkaynak verimliliğine de yansıyor. Sigorta şirketleri pazar payının artık en önemli amaç olmadığını anlamaya başlıyor. Geçmişte bu konuya odaklanılmasından ötürü, riskler yanlış fiyatlandı ve prim oranları artık teknik açıdan savunabilir olmaktan çıktı. İşte bu ikinci sebepten ötürü, prim oranlarının büyük ölçüde risk-ödül dengesinin doğru düzeyi bulduğu bir seviyeye ulaşmasını bekliyoruz."