‘Tavan fiyat nedeniyle esas zarar 2018 yılında görülür’

Trafik sigortalarında riskin uzun vadeli olduğunu söyleyen Mapfre Sigorta Genel Müdürü Munoz, "Şüphesiz zarar oluşacak. Hatta esas zarar 2018’de görülür. Çünkü biliyorsunuz bu branşta hasarlar sonra geliyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SERHAT ALİGİL

Mapfre Sigorta Genel Müdürü Alfredo Munoz, Genel Müdür Yardımcısı İlker Sırtıkırmızı ile birlikte önceki akşam medya mensuplarıyla buluşarak güncel açıklamalar yaptı.

Bu kapsamda zorunlu trafik sigortasında 12 Nisan’da başlayan ‘tavan fiyat’ uygulamasıyla ilgili soruları yanıtlayan Munoz, “Sektör için çok iyi bir gelişme değil. Biz satmaya devam ediyoruz. Hatta bu branşta mart ayında yüzde 8 olan pazar payımız nisanda yüzde 13’e çıktı. Buna karşın çok mutlu değiliz ama önlemlerimizi alıyoruz. Zorluklarla mücadele etme kapasitemiz var” dedi. Türkiye Sigorta Birliği’nin, tavan fiyat sonrası bu branşta yıl sonuna kadar 8 ayda 3 milyar lira zarar oluşacağını açıklaması ve Hazine’nin ise buna karşı çıktığının hatırlatılması üzerine Munoz, şöyle devam etti: “Şüphesiz zarar oluşacak. Hatta esas zarar 2018’de görülür. Çünkü biliyorsunuz bu branşta hasarlar sonra geliyor. Trafik sigortalarında risk hep uzun vadelidir. Hazine’nin ise hangi hesapları yaparak zarar oluşmayacağı sonucuna vardığını bilmiyoruz. Bugün birçok sigorta şirketi zarar oluşacağını söylüyor bizim gibi. Ayrıca çok sayıda sigorta şirketinin poliçe yazmamasının arkasında iktisadi bir sebebin olabileceği de düşünülmeli. Otorite ile yapılan görüşmelerden olumlu gelişmeler bekliyoruz.”

Ölümlü kazalar fazla

Zorunlu trafik sigortasındaki sorunların çözülmesi için hasar riskini azaltıcı çalışmalara da dikkat edilmesini isteyen Munoz, şirketinin merkezi İspanya’dan bir örnek vererek şöyle dedi: “İspanya’da toplam araç sayısı 25 milyon. Buna karşın kazalarda ölen kişi sayısı yıllık 1300. Türkiye’de ise 20 milyon araç var ama kazalarda ölen sayısı 7 bin 500 kişi. Bu çözüm bulunması gereken bir alan. Bu noktada karayollarının kalitesinin artması çok önemli. Bu konuda başarılı çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Ayrıca eğitim yaygınlaşmalı. Biz de bu konuda, uluslararası alanda faaliyet gösteren Mapfre Vakfı aracılığıyla elimizden geleni yapıyoruz. Çocuklara yönelik eğitimler veriyoruz.” Türkiye sigorta piyasasının bugünü ve geleceğiyle ilgili de değerlendirmeler yapan Munoz, faaliyetlerinin 10’uncu yılında olduklarını ve Türkiye’de bulunmaktan gurur duyduklarını vurguladı. Grup olarak büyüme potansiyeli açık pazarlarda hareket ettiklerini hatırlatan Munoz, şunları anlattı:

Hedeflerimizi aştık

“Bugün Türkiye’de ilk 5 şirket arasındayız. Grubumuzun dünya cirosu içinde dördüncü sıradayız. 10 yıl önce belirlenen genel hedeflerimize ulaştık. Hatta ötesine geçtik. Bu büyüme, pazar payı gibi alanlarda böyle. Sadece göreceli olarak kârlılıkta hedeflerimizin altındayız. Türkiye’de birçok sigorta branşında büyük potansiyeli görüyoruz. Bu konularda çalışmalar da yapıyoruz. Örneğin konutta potansiyel büyük. Bu alanda ürünler var ama kapsamlarının yeterli olmadığını görüyoruz. Yine genel aile sigortası şeklinde bir sigorta olabilir. Gelir düzeyi arttıkça sigortaya da ilgi artıyor.” Munoz ayrıca, Türkiye’ye uzun vadeli baktıklarını, yeni yatırım ve satın alma konusunda aceleleri olmadığını, buna karşın fırsat çıkarsa değerlendireceklerini söyledi.

Sigorta yaptırırken ‘marka’ya bakılıyor

Toplantıya katılan Genel Müdür Yardımcısı İlker Sırtıkırmızı, sigorta hizmeti alan tüketicilerin profil ve eğilimine ilişkin önemli veriler paylaştı:
* Türkiye’de sigorta hizmeti alan kişilerin yüzde 49’u kadın, yüzde 51’i erkek
* Tüketicilerin yüzde 65’i sigorta yaptıracağı şirketi seçerken marka görünürlüğü, yüzde 38’i uygun ödeme koşulları ve yüzde 30’u kapsama bakıyor.
* Finansal durumu sabit olmadığı için sigortadan vazgeçenlerin oranı yüzde 44. Bunu yüzde 30’la primlerin artması, yüzde 23’le depozite kapsamının yeterli olmaması izliyor.