'Et ve süt fiyatına müdahale yetkisi konseylere verilsin'
İzmir Tarım Grubu Başkanı ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, üretici, sanayici ve kamuyu aynı çatı altında bir araya getiren ulusal konseylerin tavsiye kurumu değil, müdahale kurumuna dönüştürülmesi gerektiği görüşünü savundu.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Arzu ALP
İZMİR - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, et ve süt fiyatlarındaki dalgalanmalara Et ve Balık Kurumu (EBK) ile müdahale etmeye hazırlanıyor. Geçtiğimiz günlerde de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, et ve süt piyasasıyla ilgili müdahale kurumuna ihtiyaç olduğunu belirterek, bu yıl temel çalışmalarından birinin bu olacağını
açıklamıştı. Bakanlık, EBK'nın fonksiyonlarını değiştirerek et ve sütte fiyat çok yükseldiği zaman, piyasaya arzı artıracak tedbirleri alıp, yani fiyatlar düştüğü zaman bunu engelleyecek bir mekanizma kuracak.
İzmir Tarım Grubu Başkanı ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük ise üretici, sanayici ve kamuyu aynı çatı altında bir araya getiren ulusal konseylerin tavsiye değil, müdahale kurumuna dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Müdahalenin de zamanında yapılması gerektiğini vurgulayan Eskiyörük, daha önce yaşananların zamanında müdahale edilmemesinden kaynaklandığını belirterek, "Kurulan ulusal konseyler tavsiye kurumu şeklinde olmamalıydı. Konseylere kaynak kullanım imkanı tanınarak müdahale hakkı sağlanmalıydı. Devlet, EBK ile et ve süt piyasasıyla ilgili müdahale etmeye hazırlanıyor. Böyle olursa konseylerin görevi, danışma kurulu olmaktan öteye gidemez. Sadece göstermelik bir kurum olur, tavsiyeler verebilir" diye konuştu.
Sıfır faizli kredi üreticiye yarar değil, zarar getirdi
Konseylere işlerlik kazandırılmasını isteyen Eskiyörük, "Türkiye, deneme tahtası olmamalı. Dünyadaki gelişmeler izlenmeli. Bakanlığın tek taraflı değil, tüm aktörlerin görüşleri alınarak ortak akıl çerçevesinde kararlar alması lazım. Ancak bu şekilde sonuç alınabilir. Kısacası devlet kurumundan ziyade üreticiden sanayiciye her kesimin görüşleriyle daha sorunsuz olabilir. Konseyler, tavsiye kurumu değil, müdahale kurumu haline getirilmeli" dedi.
Sıfır faizli kredilerin yarar değil, zarar getirdiğini ve üreticinin iflas ettiğini anlatan Eskiyörük, yaşanan saman krizine dikkat çekti. Eskiyörük, dünya piyasalarında dalgalanmalara müdahale eden kurumlar olduğuna dikkat çekti. "Ülkemizde zamanında müdahale olsaydı, kayıplar yaşanmazdı" diyen Eskiyörük, 2008 yılında üretimin artırıldığını, ancak oluşan fazlalığın eritilmesi için piyasaya zamanında müdahale edilemediği için binlerce ineğin kesime gittiğini, Türkiye'nin ithalata mahkum edildiğini hatırlattı. Eskiyörük, Türkiye'nin yine krizin eşiğinde olduğuna, yem fiyatlarının arttığına, et ve sütte fazlalık oluştuğuna dikkat çekti. Üretim maliyetleri çok yüksek Yine ithalata mahkum kalınacağı uyarısında bulunan Eskiyörük, "Üreticiyi korumaya yönelik fazlalık ürünün çekilmesi lazım. Bunun için iki yöntem vardır. Bunlardan bir tanesi iç tüketimi artırmak. Okul Sütü Projesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin
0-5 yaş grubundaki çocukların sağlıklı gelişmesini hedefleyen " Süt Kuzusu Projesi" gibi süt ve süt ürünlerinin dağıtımı ile bu sağlanabilir. Bir diğeri de ihracata destek vermek gerekir. Türkiye'de üretim maliyetleri çok yüksek, Türkiye'deki et ve süt fiyatlarının yarı fiyatına olan ülkeler var. Dolayısıyla ihracatın desteklenmesi lazım" diye konuştu.