'Toprakların ekimi çiftçinin tercihine bırakılmamalı'

Akdeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Arslan, bakliyatçının yurtdışı pazarları kaybetmemek için kırmızı mercimekte de ithalatçılığı seçtiğini belirterek, toprak ekiminin çiftçinin tercihine bırakılmamasını istedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DERYA EĞRİCAN GÜLEÇ

MERSİN - Akdeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Arslan (solda), bakliyat ürünlerinde Türkiye’nin ithalatçı konumunu giderek güçlendirdiğini söyledi. Bu yıl kırmızı mercimek rekoltesinde de ciddi kayıplar yaşandığına değinen Arslan, Türk bakliyatçısının bu alanda yurtdışı pazarlarını kaybetmemek için kırmızı mercimekte de ithalatçı konuma geldiğini açıkladı. Mevcut kırmızı mercimek üretiminin bu yıl iç talebi başa baş karşılayabildiğini, gerekli önlemlerin alınmaması halinde önümüzdeki yıl nohutta da ithalatçı bir yapı oluşacağını anlatan Arslan, "Tarımda ekim şartları çiftçinin tercihine bırakılmamalı. Bakliyat ekiminin teşvik edilmesi gerekiyor. Ülke topraklarını korumak için, Türkiye bu politikayı izlemeli. Organik tarımın esasları arasında yer alan toprakları ekim nöbetine sokacak bitki türleri seçilmeli" dedi. Kırmızı mercimek ve nohuttaki sıkıntıya karşın kuru fasulyede fiyatların 1000'den 1500 dolara çıkmasıyla çiftçinin bu ürünü ektiğini, dolayısıyla bu yıl iç talebi karşılayacak ürün olduğunu söyledi. Güneydoğu Anadolu’da çiftçinin kırmızı mercimek yerine mısır, pamuk gibi ürünler ektiğini dile getiren Arslan, sulu tarımı gerçekleştirebilen çiftçinin daha karlı olan farklı ürünlere yöneldiğini, sulu tarıma geçilemeyen, kuraklığın devam ettiği bölgelerde ise bakliyat ekimi yapıldığını vurguladı. Arslan, bakliyat ekim alanlarından da bu yıl kuraklık nedeniyle istenilen verimin alınamadığını belirterek, “Bu konudaki talihsizlik birkaç yıldır sürüyor. Şu anda mercimek alanları daraldığından yeterince ürün alınamıyor. Geçmişte ortalama yıllık 500 bin ton rekolteye ulaşılırken 2014’te bizim tahminimiz 200 bin ton, Tarım Bakanlığı’nın rakamlarına göre ise 300 bin ton” dedi. 

“Türkiye’de ürün çıkmayınca bu alanda Kanada güçlendi” 

Bu rakamların iç talebi karşılamaktan öteye gitmeyeceğini vurgulayan Arslan, ihracat pazarlarının kaybedilmemesi için ürünün Kanada’dan ithal edildiğini anlattı. Türkiye’nin yüzde 100 ithalatçı konumuna gelmesi nedeniyle Kanada’da yüksek miktardaki kırmızı mercimek rekoltesine rağmen fiyatların gerilemediğine dikkat çeken Arslan, talep nedeniyle geçen yıla yakın fiyatların oluştuğunu anlattı. Türkiye’nin üretimde dünya pazarında olmaması durumunda kırmızı mercimek fiyatının arttığını vurgulayan Arslan, “Fiyatlar yükselince Kanada’daki çiftçi daha çok ekiyor. Eskiden Türkiye, Kanada ve bir miktar da Suriye ekerdi. Ancak Türkiye ve Suriye’nin çekilmesi Kanada’yı bu alanda güçlendirdi” değerlendirmesini yaptı. 

Nohutta da benzer bir senaryo yaşandığını kaydeden Arslan, gelecek yıl Türkiye’nin nohutta da ithalatçı konuma ulaşacağına işaret etti. “Türkiye yıllardır nohutta dünyadaki en büyük ihracatçıların başında geliyordu” diyen Arslan, son yıllarda Rusya ve Kanada’daki nohut ekiminedeniyle rekabette zorlanan çiftçinin ekimden vazgeçtiğini, bunun da üretim gerilemesine neden olduğunu söyledi. Arslan, gelecek yıldan itibaren bu üründe de ithalatın kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Tarım Bakanlığı yeni bir teşvik sistemi üzerinde çalışıyor. Kırmızı mercimeğin ekstra bir teşvik mekanizmasıyla canlandırılması düşünülüyor. İhracatçının sözleşmeli tarımla kırmızı mercimek ektireceği, devletin de çiftçiyi destekleyeceği bir metot bekliyoruz. Nohut ve mercimek bu şekilde kurtulabilir" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir