Bal ihracatından yüzde 60 daha fazla gelir

Türkiye'den geçen yıl 45 ülkeye yapılan bal ihracatından elde edilen gelir, önceki yıla oranla yüzde 60 artarak 23 milyon 893 bin 69 dolara ulaştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye'den geçen yıl 45 ülkeye 6 bin 495 ton bal ihraç edildi.

Söz konusu ihracat karşılığı 23 milyon 893 bin 69 dolar gelir eden Türkiye, ihracatını önceki yıla oranla miktarda yüzde 79, değerde ise yüzde 60 artırdı.

Bu dönemde 9 milyon 317 bin 10 dolarlık ihracatla Almanya birinci sırayı alırken, 8 milyon 192 bin 292 dolarlık ihracatla ABD ikinci, 1 milyon 382 bin 325 dolarlık ihracatla da Suudi Arabistan üçüncü oldu.

Doğu Karadeniz'den ise geçen yıl 4 ülkeye 1 milyon 168 bin 916 dolar karşılığında 285 ton bal ihraç edildi. Bu dönemde yapılan ihracat, önceki yıla oranla miktarda yüzde 96, değerde ise yüzde 78 artış gösterdi.

Bölgeden yapılan bal ihracatında da 599 bin 674 dolarla Almanya ilk sıradaki yerini korurken, bu ülkeyi 432 bin 65 dolarlık ihracatla Suudi Arabistan, 90 bin 662 dolarlık ihracatla Birleşik Arap Emirlikleri ve 46 bin 515 dolarlık ihracatla Katar izledi.

"Turizm potansiyeli bal ihracatını etkiliyor"

DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Gürdoğan yaptığı açıklamada, Türkiye ve bölgeden yapılan bal ihracatının her geçen gün arttığını söyledi.

Almanya, ABD ve Suudi Arabistan'ın önemli ihracat pazarları olduğunu dile getiren Gürdoğan, turizm potansiyelinin bal ihracatını etkilediğine dikkati çekerek, "İhracatımız sürekli artıyor ve 2017'yi yüzde 60'lık artışla tamamladık. Bu yıl da pozitif yönde ilerleyerek, çok daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum." dedi.

"Kestane balı bölgenin önemli bir değeri"

Doğu Karadeniz'de balın önemli bir ürün olduğunu belirten Gürdoğan, bölge ihracatından alınan payın artırılması gerektiğini kaydetti.

Gürdoğan, kestane balının bölgenin önemli değerlerinden olduğunu anımsatarak, bu yönde marka oluşturulması gerektiğini söyledi.

Herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade eden Gürdoğan, katma değerli ve bilinirliğini yüksek bir ürün oluşturulduğu takdirde ihracatın daha da üst noktalara ulaşacağını sözlerine ekledi.