Bursa, 'hizmet ve tarıma dayalı sanayi'de büyüyecek
Belediye meclisinden geçen 2030 yılı 1/100.000 Ölçekli İl Çevre Düzeni planına göre Bursa 2030 yılına kadar hizmet sektörü ve tarıma dayalı sanayi alanlarında gelişecek.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Esra ÖZARFAT
BURSA - Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve 60'a yakın akademisyenin koordinasyonunda kentin tüm paydaşlarının görüş ve önerileriyle şekillenen 2030 yılı 1/100.000 Ölçekli İl Çevre Düzeni taslak planı belediye meclisinde onaylandı. Bursa il bütünü içerisinde yer alan doğal alanların zarar görmesinin önlenmesi ve peyzaj kalitesinin korunmasının esas alındığı planda Bursa'nın 2030 yılına kadar hangi alanlarda gelişeceği de ortaya kondu. Proje Koordinatörü İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Başkanı Prof. Dr. Handan Türkoğlu, Bursa'nın OSB'ler açısından Türkiye'nin en zengin kentlerinden biri olduğuna değinerek, "Bursa'da yeni bir sanayi alanı öngörmedik. Mevcut sanayi alanlarındaki boş yerlerin değerlendirilmesi, çevreye zarar veren ve riskli alanlarda bulunan sanayi bölgelerinin taşınması gerekli. Mustafakemalpaşa - Karacabey, İnegöl-Yenişehir ve Büyükorhan - Orhaneli - Harmancık - Keles bölgelerinde özellikle tarıma dayalı sanayi için yardımcı depolama alanları oluşturulması ve jeotermal seracılık projeleri desteklenecek. Uygun olan alanlar tarımsal sanayi ve gıda ihtisas sanayi bölgeleri olarak geliştirilecek.Yoğun işgücü gerektiren, kirletici ve ağır sanayiye izin verilmeyecek, tarımsal potansiyeli düşük arazilerde tarıma dayalı sanayi ve hayvancılık tesislerinin gelişmesi teşvik edilecek" diye konuştu.
Bursa'nın hizmetler sektörü açısından Marmara Bölgesi'nde İstanbul'dan sonra en gelişmiş il olduğuna dikkat çeken Türkoğlu, "1990 yılında 26.74 olan hizmetler sektöründe çalışan sayısının toplam çalışan nüfusa oranının 2000 yılında 33.61'e yükseldi. Bursa'nın nüfusu 2030 yılında 3.4 milyon kişiye ulaşacak, 2050'de ise 4 milyon sınırı aşılacak 2030 yılında hizmetler sektörünün nüfus içindeki payı yüzde 62'ye yükselecek. 2030 yılında tarım yüzde 9, sanayi ise toplam nüfustan yüzde 29 pay alacak. Hizmetler sektörünün ekonomik aktif nüfus içerisinde 2012 yılı itibariyle istihdam açısından yüzde 47 olan payının ise 2030 yılında yüzde 62 düzeyine çıkması öngörülüyor. Böylece 421.5 bin kişi olan hizmetler sektörü istihdamı ciddi bir artış gösterecek. Bu kapsamda toplumsal hizmetlerin ve iş hizmetlerinin il bütününde merkezler arası dengeli gelişimi sağlanmalıdır. Ticaret ve hizmetler sektöründe istihdam artışı sağlanmalı, kadın ve gençlerin istihdam içerisindeki payı artırılmalıdır. İlçelerde ticaret ve hizmetlerde girişimcilik desteklenmelidir" açıklamasını yaptı.
Gemlik'e lojistik üs
Handan Türkoğlu, yük taşımacılığında alternatif ulaşım türlerini etkin kullanımını sağlamayı hedeflediklerini, bu kapsamda da kentin tüm lojistik yükünü bir bölgeden düzenleyecek Lojistik İhtisas OSB'nin 2020 yılına kadar kurulması gerekliliği üzerinde durduklarını söyledi. Prof. Türkoğlu, OSB, limanlar ve büyük sanayi tesislerine konvansiyonel hatlarla demiryolu bağlantısının sağlanması gerektiğinin altını çizerek, bu alanda Gemlik ilçesinin uygun olduğuna değindi. Bursa'daki ulaştırma hizmetlerinin büyük ölçüde karayoluna bağlı olduğunu kaydeden Türkoğlu, "Kullanım yoğunluğu açısından İstanbul karayolu birinci sırada, Mudanya yolu 2, İzmir yolu 3 ve Ankara yolu 4'üncü sıradadır. Bursa ili sınırları içindeki 13 OSB, 15 küçük sanayi sitesi, 4 gümrük müdürlüğü, 60 antrepo, haller, depolar, serbest bölge alanları lojistik odak oluşturan merkezlerdir. Limanların yük elleçleme hacmi, Marmara Bölgesi'nin yüzde 8-10'u, Türkiye'nin ise yüzde 4'ü civarındadır. Herkes için kaliteli erişilebilirlik sağlanması için sürdürülebilir, dengeli lojistik altyapının kurulması gerekiyor" açıklamasını yaptı.
Türkiye toplam turist sayısının yüzde 1.7'sini ağırlayan Bursa'da 20 kentsel sit, 144 arkeolojik sit alanı ve 5 karma sit ile tescil edilen 18 antik yerleşim bulunduğunu da hatırlatan Türkoğlu, turizmin gelişmesini destekleyen hizmet ve donatı alanlarının il bütününde geliştirilmesi, kalitesinin yükseltilmesi, plan doğrultusunda kültür, kış, dağ-eko, termal, kongre, yayla ve su sporları turizminin gelişeceği alanların belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kentsel dönüşümün önemine vurgu yapan Türkoğlu, Bursa'da toplam konut alanlarının yüzde 89'unun yer bilimleri açısından sakıncalı alanlarda, yüzde 11'inin ise yer bilimleri açısından sakıncalı olmayan alanlar üzerinde kurulduğunu kaydetti. Kentsel dönüşümün mutlaka üst ölçekli planlar doğrultusunda ele alınması gerektiğini dile getiren Türkoğlu, "Çalışmalar kapsamında Bursa'nın hava akışlarını oluşturan hava koridorları çıkarıldı. Buraları şehrin akciğeri olarak düşünebiliriz. Bu koridorlar yerleşime açılmış olsa bile boşaltılması ve buraların rekreasyon alanlarına dönüştürülmesi şehrin geleceği açısından önemli" diye konuştu.
Kentsel dönüşüme Yıldırım ve Osmangazi'den başlanmalı
Konut gruplarının yaptığı çalışmalarda zemin açısından sakıncalı ve düzensiz yapılaşma yüzünden Bursa'nın karnesinin zayıflığının görüldüğünü vurgulayan Türkoğlu, "Doğal değerler üzerine ve sakıncalı alanlar üzerine yerleşmeler var. Düzensiz alanların önemli bir kısmı da tarım alanları üzerinde. Yine konut alanlarının yüzde 89'u yer bilimleri ve doğal alanın işgali bakımından sakıncalı alanlarda bulunuyor. Hem düzensizlik, hem yüksek yoğunluk riski artıyor. Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinin sakıncalı olduğunu söyleyebiliriz. İnegöl ve Gemlik sıkıntılı. Kentsel dönüşüme Yıldırım ve Osmangazi gibi yoğun yapılaşmış, düzensiz ve sakıncalı alanlardan başlamanın uygun olduğunu düşünüyoruz. Dönüşüm mutlaka üst ölçekli planlarla ele alınmalı. Parça parça yapılan dönüşüm uygulamaları birbirinden kopuk olacak ve sonradan çeşitli sıkıntıları yol açabilir" şeklinde konuştu.
Bu planlamada toplumun tüm kesimlerine ulaştık
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa'nın geleceği açısından büyük önem taşıyan ve geleceğe dönük ana kararların alındığı çalışmanın planlamada katılımcılık açısından Türkiye'ye örnek olduğunu söyledi. Çalışmalar kapsamında bugüne kadar proje paydaşları ve toplumun farklı katmanları ile 180 toplantı yapıldığını ve bu toplantılara 2 bin 780 kişinin katıldığını belirten Başkan Altepe, "Bu tür çalışmalarda en fazla konuşulan konulardan biri de katılımcılık olmadığıdır. Birilerinin gelip planları yaptığı söylenir. Ancak biz 20 danışman akademisyen ve 60 akademisyenin katkılarıyla yaptığımız bu planlamada toplumun tüm kesimlerine ulaştık. Büyükşehir Belediyesi, Valilik, ilgili kamu kurumları, meslek odaları, akademik odalar, işadamları, basın mensupları bu konuda katkı koyacak kim varsa hepsinin katılımı sağlandı."